Islak bedenindeki damlaların ayaklarının altındaki birikintiye her düşüşünde çıkan şıp sesini, sevdiği kuş cıvıltılarını dinler gibi dinlemeyi severdi. Yağmur yağdığında, toprağın üzerine çıkan solucanlar gibi o da çadırından dışarı çıkar ve rahmet yağdıran Allah'a şükrederdi ama şu anda yaptığı karaya vurmuş bir balığın çırpınışlarından farksızdı.
İçinde kalan son umut damlasıyla ellerini kaldırıp semaya gözyaşlarının yol yol iz olduğu yüzüyle ''Allah'ım senden başka kapım yok, kapına geldim boş çevirme,'' diye bir kez daha yalvardı. Her duasında hafifliyordu sanki ve yine yükünü sırtından indiren bir hamal kadar hafiflemiş yüreğiyle daldı kendini dünyaya bağladığını hissettiği son şeye, hayallere... Ona rağmen hayal edebiliyordu. Yüreğindeki acıyla, tatlı tebessümü birleştirerek yaşadığı sihirli rüyanın başladığı yere götürdü yüreğini.
Sessiz ve derinden ilerleyerek çadırdan çıktı. Çadırın biraz ilerisinde, dizlerinin üzerine çökerek beklemeye başladı. Yapacağı konuşmayı ezberlemiş, kendisinden emin bir tavırla bekliyordu. Üzerindeki kıyafeti düzelterek kollarını birbirine kavuşturdu ve söyleyeceği satırları içinden tekrar etti. Daha önce aynı yerde gülümseyen satırlarla söylediği sözlerin tam tersini söylemeye kararlıydı. Zaman ilerledikçe satırlarının içinde ürkek bir kuş misali titrediğini ve yüreğinin bu satırları söylemeye yetmeyeceğini anladı. En sonunda düşüncelerinden bir an olsun uzaklaştı ve başını yukarıya doğru kaldırdı. Evlatları için son görevini yapmak üzere ellerini açtı ve Yüce Allah'a şöyle seslendi:
''Ey en iyi şekilde affeden, ey en iyi yardım eden, ey en iyi yargılayan, ey en iyi açan, ey en iyi anan, ey en iyi varis olan, ey en iyi rızık veren, ey işleri en iyi çözen, ey en iyi ihsan eden Allah'ım... Seni tenzih ve tespih ediyorum. Senden başka ilâh yoktur. Deva veren sensin. Deva diliyorum. Sen bizi Cehennem ateşinden kurtar.
Ya Rab! Kimine vermediğin evladı bana verdin. Anne olarak üzerime düşeni yaptım mı? Yapmadım mı? Bilemiyorum. Sen her şeyin en iyisini bilen ve görensin. Yavrularımı her türlü kötülükten, kötülerden, kötü anlayışlardan muhafaza eyle. Onlara dini bir şuur nasip et. Kendine elçi, kullarını ümmet eyle ve zihinlerini her türlü boş şeylerden arındır. Akıllı ve ferasetli davranmalarını inayet buyur. Nefislerinin ve arzularının azgın isteklerine uyduklarında, onların ellerinden tut ve kaldırıp götüremeyecekleri imtihanlarla sınama. Son nefeslerine kadar dinin üzere yaşamalarını nasip eyle.
Bana yaptıkları iyilik ve evlatlıktan dolayı gösterdikleri güzel huylarını devam ettir. Son nefeslerine kadar yolundan ve rızandan ayırma. O, incecik kalp ve gönül dünyalarına bulaşmak isteyen şerlerin, şerirlerin kötülüklerinden Hafız isminle muhafaza eyle. Kardeşler olarak aralarındaki sevgiyi, muhabbeti, samimiyeti, yakınlığı arttır. Dünyanın gereksiz isteklerine kapılarak miras kavgası yapan ve bundan dolayı hem dünyalarını hem de ahretlerini kaybedenlerden eyleme.
Son nefeslerine kadar iman ile onurlandır. İhtiyarlandıklarında evlatlarını onlara vefalı eyle. Bilip söyleyemediğim, düşünüp dile getiremediğim inayet ve ihsanlarının en güzelini, bütün kardeşlerimin çocuklarına ve benimkilere de nasip eyle. Allah'ım, kısacık zamanda onlar beni üzmedi, kırmadı, incitmedi. Sen de onları üzecek, kıracak, inciteceklerin şerrinden emin eyle. Bu kadar erken benden yavrumu ayırıyorsan, bir bildiğin vardır. Onları, bana tez vakitte kavuşturmayı nasip eyle.
Memnun olacağın anne ve babalardan olmalarını inayet buyur. İlimle meşguliyetlerinde, dostlarıyla diyaloglarında, dava arkadaşlarıyla ilişkilerinde, her türlü sosyal meşgalelerinde muvaffak eyle, onları yarı yolda bırakma. Sürçmeden, düşmeden, kumardan, zinadan, yalandan, haram rızık yemeden, kötülerle beraber olmadan, boş zaman geçirmeden, sorumsuzca yaşamadan, israftan, savurganlıktan, hepsinden; muhafaza eyle. Dertlerin sahibi ve çözücüsü sensin. Çocuklarımla ilgili her sıkıntıyı ve derdi kapına getirdim. Çözecek de sensin. Dertlerine deva ol. Âmin!''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gül Yangını | Musa'nın Direnişi
Tiểu thuyết Lịch sử*Gül Yangını'nın dördüncü kitabına dahil edilecektir. ''Yaşlanmış ama bir o kadar da kuvvetli adam halkına doğru baktı. Binlerce kişi ona sadece 'Yapamazsın!' diyordu. Sonra bakışlarını diğer tarafa çevirdi. Korkutucu bir deniz gördü. O da aynı şeyl...