Medyen olabildiğince sıcak ve kuru bir havayı ağırlıyordu her zamanki gibi. Bu topraklarda neredeyse hiçbir şey yetişmiyordu bu yüzden. Buradaki insanları hayvancılığa yönlendiren, onları zorunda bırakan muharriklerden biriydi zalim mevsim. Büyük bir şehir ve zengin insanların ise burada ikamet etmesi, Hazreti Musa'yı düşünceli bir yapıya sokuyordu.
Kendisinin nasıl burada sekiz yıl kaldığının farkında olmaması onu üzdü, yüksek bir tepeden şehri seyrederken. Hatta artık evli olması bile garipsenemeyecek kadar normaldi onun için. Babası ve baldızıyla aynı çatı altında yaşaması, bunu kanıtlar nitelikteydi.
Tüm bunlara sebep olan şeyin ölüm korkusu olması ve kendisinin Peygamberlik göreviyle vazifelendirilmesi ona ağır gelmişti. Ruhu artık yorulmuştu ve hemen bir şeyler yapmak istiyordu özgürlüğü için. Ama yapamadı. Belki de tek yaptığı ölüm gelip kapısını çalmasın diye her şeyi bırakarak kaçıp saklanması olmuştu.
Ellerini başına götürdü ve kafasını ovuşturdu. Aynı duyguyu bütün kalbinde yine hissetmeye başladı ve kemiklerine kadar Allah'ın hissiyatıyla titredi. Rüzgâr, hakikatte ona oyun oynamıyordu ve kulaklarını önce Allah'ın sesiyle doldurdu ufak bir esinti. Sonrasında ciğerleri şişti güçlü bir havayla. Aldığı nefesler acı vermek yerine onu rahatlattı ve böylece Hak Teâlâ, Hazreti Musa'ya gizlice ''İblisten bir sır öğren,'' diye fısıldadı.
Hazreti Musa gözlerini birden açtı ve Allah'ın kendisinden uzaklaştığını anladı. Hemen etrafa koşturmaya başladı ve onu her yerde aradı. Şehre indi ve dolaşmadığı merci kalmadı. En sonunda yorgun bir köpek yavrusu gibi evinin yolunu tuttu ama daha evine varamadan bir köşeye yığılıp kaldı. Artık hiç takati kalmamıştı ve bütün umudunu yitirmişti. Bedeni iyiliği kendisinden kopardı ve Peygamber'in bunun için elinden hiçbir şey gelmedi. Ta ki iblis karşısında belirene kadar oturduğu yerden kalkamadı.
Ama nedense Peygamber, bu durumu fırsata çevirmeyi başardı ve ondan bir sır öğrenmek için hamle yaptı. İblis ''Ben deme ki ben gibi olmayasın,'' diye fısıldadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gül Yangını | Musa'nın Direnişi
Ficción histórica*Gül Yangını'nın dördüncü kitabına dahil edilecektir. ''Yaşlanmış ama bir o kadar da kuvvetli adam halkına doğru baktı. Binlerce kişi ona sadece 'Yapamazsın!' diyordu. Sonra bakışlarını diğer tarafa çevirdi. Korkutucu bir deniz gördü. O da aynı şeyl...