11

11.9K 266 32
                                    

Medyada Pars

-Çocuğumuz olsun istemezsin dimi diye fısıldadım. Korunmuyorduk ve bu riski göze alamazdım. Aşk evliliği yapmak istiyordum.

-Çocuğumuz diye fısıldayıp gülümsemişti. Toparlanıp eve gittik.

**

Eve geldiğimde hemen ılık bir duşa girdim. Bir yandan gülümsüyordum, bir yanım ise huzursuzdu. Kafamdaki düşünceleri boş verip, pijamalarımı giydim, saçlarımı ev topuzu yaptım ve yatağıma geçip laptobumdan film açtım. Filmde o kadar güzel bir aşk hikayesi anlatılıyordu ki, hayran kalmıştım. Aşkla öpüşüyorlar, tutkuyla sevişiyorlardı. Sonra Pars ile sevişmemizi düşündüm. Birşeyler yanlıştı. Aşk yoktu, sevgi ise o anlamda değildi.

Peki ilerde evlendiğimizde, sevgilimiz olduğunda ne olacaktı ? Kocamın eskiden yattığı biriyle hala görüşmesini istemezdim. Eminim kocam da bu durumu kabul etmek istemeyecekti. Pars ile görüşmemize karşı çıkacaktı. Belki Pars da bu durumdan rahatsız olacaktı. Ya da Pars'ın karısı, haklı olarak bu durumu öğrenirse bizi görüştürmeyecekti.

Onu hayatımdan çıkaramazdım. Bizim aramızdakiler farklıydı, özeldi. Bu şey devam ettikçe biz biticektik. Ya hiç evlenmeyecektik ya da buna bir son verecektik. Hemen gidip Pars'a bunları unutmamızı söylemeliydim. Ama geç olmuştu ve sabahı bekledim.

Sabah uyanıp kahvaltımızı yaptık. Babam işe gitti. Anneme, Pars'ın yanına gidiceğimi söyledim. Annem ise bana 5 dakikanı ayır dedi, salona geçtik.

-Pars'ı çok sevdiğini biliyorum, o da seni çok seviyor. Beraber büyüdünüz. Peki aranızdaki sevginin, yakınlığınızın boyutu nedir Kumsal ?

Annem yoksa anlamış mıydı ? Yok canım, nereden anlayacak ? Anlamamıştır değil mi ?

-O benim için çok özel anne. Hiç sahip olmadığım kardeş gibi.

-Bunu duyduğuma çok sevindim. Pars'ı da ailesini de seviyorum ama Pars biraz asabi, sinirli ve hırslı. Bu hırsı beni eskiden beri çok korkuttu. Sen daha iyi insanlara layıksın. Onu arkadaşın olarak kabul ederim ama damat olarak zor, bunu unutma olur mu ?

-Öyle birşey olamaz anne.

-Tamam kızım, sana güveniyorum. Bu arada şu okuldaki arkadaşın Bulut, adını hep duyuyorum ama hiç getirmedin buraya. Kızımın kimlerle arkadaşlık yaptığını öğrenmek istiyorum. Yarın yemeğe çağırır mısın ? Annem bütün arkadaşlarımı tanımak isterdi. Tanıyıp ne kadar güveneceğimi ölçerdi.

-Bulut biraz asosyal biri. Ve utangaç ve içine kapanık dedim gülümseyerek. Ama çağırırım, umarım kabul eder. Hadi ben Pars'a gidiyorum, diyerek yanağına öpücük kondurdum ve evden çıktım. Bu konuşmayı neden yapmıştık ki ? Annem birşeyler mi sezmişti, yoksa denk mi gelmişti bilmiyordum. Parslara gittim. Aysel teyzeyle kısa bir muhabbet edip Pars'ın odasına çıktım. Kulaklığıyla müzik dinliyordu. Beni görünce gülümseyip, kulaklıklarını çıkardı.

-Hoş geldin prensesim.

-Hoş buldum yakışıklı.

-Yüzümdeki iz ile beni yakışıklı bulan tek insan sensin herhalde.

-Saçmalama saatin geldi Pars bey. Neyse aslında ben şey dicem. Yani biliyorsun, aramızda hiç yaşanmaması gereken şeyler yaşandı. Hem de 2 kere. Bu ilerisi için, bizim için tehlikeli. Kocam ya da karın olacak kişiler bu şey devam ederse bizi birbirimizle görüştürmeyecek ve ben her zaman hayatımın bir parçası kal istiyorum. Buna son verelim ve bir daha asla tekrarlamamak, konuşmamak üzere kapatalım.

Pars öfkeli bakışlarla yüzüme bakıyordu. Bir cevap ya da bir onay bekliyordum.

-Pişman mısın ?

Sahi pişman mıydım ?

-Ya sen ?

-Hiç bir anından pişman değilim !

-Ben her anından pişmanım. Lanet olsun, hiç yapmamam gerekiyordu. Pişmanım Pars, pişmanım.

Pars'ın sinirli bakışları artarken üzerime yürüdü, ben ise korkuyla oturduğum yerden kalkıp geri geri gitmeye başladım. Pars yumruk yapmış elini kaldırdı. Korkuyla gözlerimi kapadım ve gelecek darbeyi bekledim. Onu ilk defa böyle görüyordum ve korkuyordum.

Arkasını dönüp duvara vurduğunda, duvarın çıkardığı ses, hıçkırarak ağlamama neden oldu.

Korkudan ağlıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Korkudan ağlıyordum. Duvara yumruk atıp odayı terk etti. Ben ise korkudan tuttuğum nefesimi verip, olduğum yere çöküp hıçkırarak ağladım. Kısa süre sonra kapı hızlıca açıldı ve içeri Aysel teyze girdi.

-Kızım ne oldu ne bu halin ? Pars da sinirle evden çıktı.

-Aysel teyze ben, deyip kalkıp ona sarıldım ve ağlamaya devam ettim.

-Biz tartıştık ve o elini kaldırdı. Bana vuracak sandım, korktum. Onu hiç böyle görmedim, çok korktum. Duvara vurdu ve çıktı. Yavaş yavaş göz yaşlarım azalmış, nefesim düzene girmişti.

-Güzel kızım benim, Pars çok sinirlenmiş olmalı. Yoksa sana böyle birşey yapar mı ? Pars Amerika'ya gittiği ilk senesinde çok zorlandı. Sürekli seni sorup durdu bana. Sonrasında ise sinir tedavisi gördü. Şiddete yatkınlığı başlamıştı, sürekli kavga ediyordu, hatta bazen kendine zarar veriyordu.

Uzun bir süre sinir tedavisi gördü ama demek ki etkileri devam ediyor. Buraya gelince tedavisini tamamlamadığı için biz de endişeleniyorduk ama sen ona iyi geliyordun. Oğlumu bırakma Kumsal. Onu yine hastane köşelerinde görmek istemiyorum. Bu sefer ağlama sırası ondaydı. Onun bu kadar ağır şeyler yaşadığını bilmiyordum.

Çok mu üstüne gitmiştim ? Aysel teyzeyle biraz daha oturup, toparlanıp eve gittim. Bugün yaşananlar o evde kalacaktı. Evdeki dalgın halimi fark eden annem neyim olduğunu sorsa da anlatmak istemediğimi anlamış ve üstelememişti. Bulut için yemek davetini hatırlattı. Bulut'u zorla da olsa ikna etmiştim.

Gece boyu balkonda oturdum ve 4'e doğru Pars sarhoş bir şekilde eve geldi. Taksici Pars'ı evine doğru taşırken, yüzündeki kanı gördüm. Kavga etmiş olmalıydı. Korkup ayağa kalktım. O da balkonuma doğru baktı ve durmam için işaret yaptı. Eve girdiğinde aklım hala ondaydı.

-Bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz ?

-Kumsal'ın tavırları doğru mu ?

-Pars'ın tepkisi hafif mi kaldı ?

Yorum ve votelerinizi bekliyorum.

İYİ BAYRAMLAR

YARALI YÜZ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin