Medyada Bulut (coook tatlı)
Bulut imzaları atıp, dosyaları bana uzattığında yüzünde hüzünlü bir tebessüm belirdi ve o korktuğum soruyu sordu.
-Balayın nasıl geçti
***
-İyiydi.
Anladım der gibi başını salladığında hızlı adımlarla odasından çıktım. Duvarlarımız cam olduğu için Bulut'la sık sık göz teması halindeydik. Onun bakışlarını yakaladığımda başını çeviriyor, ben yakalandığımda ise gözlerimi kaçırıyordum. Halimiz garipti. Akşam annemlerle Aysel annelerin de katılacağı aile yemeği olacaktı. Onları çok özlemiştim.
Onlar da bizi özlemişti. İş çıkışı Pars beni almaya geldiğinde Adnan amcalarda toplandık. Sohbetle geçen güzel yemeğin ardından evimize doğru yola çıktık. Annem onlardan uzak oturmamızdan rahatsız olduğunu dile getirmişti, Adnan amca ise torun ne zaman diye şimdiden bizi sıkıştırmaya başlamıştı.
Bunun dışında özlem giderdik. Yorgundum. Bugün beni fazlasıyla yormuştu. Tatilin ardından işe gitmek zor olmuştu. Ancak fiziki yönden ziyade, ruhsal anlamda daha yorgundum. Bulut'un hüzünlü bakışları gözümün önünden gitmiyordu. Yatakta uzanırken Pars dalgın halimi fark etmişti.
-İş günün nasıldı Kumsalım ? Durgunsun. Bir problem yok değil mi ?
-Tatilden sonra iş zor geldi açıkçası. Günlerin yorgunluğu yeni çıkıyor.
-Haklısın. Ben de iş bitse de bir an önce seninle kavuşsam diye dakika saydım. Söylediğine gülümsemiştim.
-Teşekkür ederim Pars. Bana zaman verdiğin ve üzerime gelmediğin için.
-Sana dokunmayı çok istesem de senin hazır olmanı beklicem. Senin isteklerin herşeyden daha önemli, deyip alnıma öpücük kondurdu ve beni göğsüne çekerek uyumamızı kolaylaştırdı. Bir haftadan daha uzun bir süre geçmişti. Önemli iki toplantıyı geride bırakmıştık. Bulut değişmişti. Eskiye nazaran insanlarla daha çok iletişim kurmaya başlamıştı. Tıpkı bana önceden söz verdiği gibi. . .
Şirket yemeklerinde ve toplantılarda daha aktifti. Çok girişken değildi ama daha aktifti. Eski buzlar prensi gitmişti. Buzları erimeye başlamıştı. İnsanlarla daha rahat muhabbet etmeye başlamıştı. Bunda benim payım azıcık bile varsa onun adına mutlu olmuştum. Onu özlüyordum.
Bana dokunmasını, elimi tutmasını özlüyordum. Bu uzaklıktan memnun değildim. Onu her gün görmesem, unutmam daha kolay olurdu ama sürekli yüz yüzeydik. Bu herşeyi zorlaştırıyordu. Peki ya ben, cidden onu unutmak istiyor muydum ? Bunları düşünürken Pars'ın sesiyle düşüncelerime ara verdim.
-Sana birşey söylemem gerek. Ama kızma. Elimde değildi. Üzgünüm.
Kaşlarım çatılmıştı.-Ne oldu ?
-Buse . . .
-Ne olmuş Buse'ye ?
-Bizim şirkette işe başlayacak yarın.
-Ne demek işe başlayacak ? Ne diye işe aldın onu ?
-Babası rica etti. Babamla araları çok iyi biliyorsun. Babası ben rahatsız oluyorum diye okulunu bile değiştirmişti Buse'nin. Adam arayınca kıramadım. Başta hayır desem de babamla çok baskı yaptılar.
-Birincisi, sen rahatsız oluyorsun diye değil, fen dersinde olanlardan sonra, okuldan atılmaması için okul değiştirdiler. İkincisi eski sevgilinle aynı yerde mi çalışacaksın ? O kıza güvenmiyorum. Can güvenliğim tehlikeye girebilir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARALI YÜZ (Tamamlandı)
ChickLitYüzünde boydan boya yara olan ve herkes tarafından dışlanan bir erkek, çocukluk arkadaşı güzeller güzeli Kumsal'a ne pahasına olursa olsun sahip olmak ister. Bunun için herşeyi yapmaya hazırdır çünkü o takıntılı bir insandır. ** CİNSELLİK VE ŞİDDET...