Medyada Pars ve Kumsal'ın gittiği oyun parkı var.
-Biraz makyaj hilesi diyelim. Ben seni her halinle seviyorum ama sen bu ize çok üzülünce benim de aklıma bu fikir geldi. Gözlerinden bir damla yaş aktı. Tekrar aynada kendine baktı. Bana dönüp sarıldı.
-Seni seviyorum Kumsal. Seni seviyorum prenses.
****
Pars yarasının bir nebze olsun kapanmasıyla mutluluktan havalara uçmuştu. Bunu gözlerinde görüyordum.
-Seni seviyorum Kumsal. Seni seviyorum prenses. Ben gülümserken o beni çoktan kucağına almış döndürüyordu. Ben de kahkaha atarak, kollarımı düşmemek için Pars'ın boynuna dolamıştım. Ama dönmekten hoşlanmazdım hemen midem bulanırdı.
-Yaa kusucam bırak artık beni. Ayaklarım yerle buluştuğunda dengemi zar zor kuruyordum. Pars aynada kendine bakıp, yarasına dokunup kahkaha atıyordu. Artık bu konuyu bu kadar takmaması gerekiyordu.
-Ee artık eskisi gibi yakışıklı oldun. Taliplerin sıraya girecek. Herkesle başa çıkmam gerek. Neyse Buse düşünsün bunları banane.
-Ne Buse ne de başkası. Hiçkimse önemli değil. Beni her halimle sevdin, yanımda oldun. Bundan sonra gelecek olan kişiler servetime ya da şu yakışıklı yüzüme gelecek ve inan hiç biri umrumda bile değil.
-Bak bak, bay ego daha da kendini beğenmiş bir hal aldı.
-Kumsal ne desem ne yapsam mutluluğumu anlatamam. İyi ki varsın. Tek söyleyeceğim bu.
-Sen de iyi ki varsın. Yaran olsun olmasın her zaman çok yakışıklısın, her zaman benim için özelsin. Bu kadar takma kafana olur mu ? Seni seven her halinle sever. Konuşmamız duygusallaşmaya başlıyordu ve yatağıma oturduk.
-Bu hissi bilemezsin. Asla da bilme zaten. Yolda yürürken, işte çalışırken insanların meraklı gözlerle beni incelemesi, yaralı yüzüme arsızca bakmaları, küçük çocukların benden korkmaları, beni sevmeyen insanların dalga geçmeleri . . Daha bir sürü şey sayabilirim. Ama şuan sanki hepsi geride kaldı, hayatımı kurtardın. Bir nebze nefes alabiliyorum.
-Hepsi geride kaldı Pars. Kim ne derse desin, kim ne düşünürse düşünsün benim için önemi yok. Sen de takma. Biz ilk okulda tanıştık. O zaman neysen şuanda da öylesin. Hadi yeter bu kadar duygusallık ya ağlarım bak şimdi.
-Tamam prensesim ağlama. Yarın akşama plan yapma. Sen bana dünyaları bağışladın, ben de sana ufak bi süpriz yapıcam. Sevinçle teklifini kabul ettim. Pars'ı kapıdan yolcu ederken dudağımın kenarından öptü. Yanlışlıkla olduğunu düşünüp üzerinde durmadım ama içimde bir yer rahatsız oldu. Yarın akşam acaba ne yapacaktı ?
PARS'IN AĞZINDAN
Kumsal makyaj malzemelerini çıkarınca istemeyerek de olsa ona yenik düştüm. Gözlerini aç dediğinde gördüğüm şey. . . Ben bu kızı nasıl sevmiyim, ben senden nasıl vazgeçeyim Kumsalım ? Bugün bir kez daha anladım ki sen bir ömür benimle olmalısın.
Yüzümdeki yara izi neredeyse belli olmuyordu. Sevinçle eve gittiğimde annem mutlaktaydı. Hemen yanına gittim. Yüzümü görünce şaşırdı, sonra ise gözleri doldu. İkimiz dolu gözlerle birbirimize bakarken sarıldık. Annem hüngür hüngür ağlarken, ben gizlice sildim göz yaşlarımı. Masaya oturduk ve olanları anlattım.
-Allah razı olsun Kumsal kızımdan. Aklına gelmiş, seni de ikna etmiş.
-Çok seviyorum anne. O beni sevmese de baksana halime. Beni mutlu ediyor, ben onsuz nefes alamıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARALI YÜZ (Tamamlandı)
ChickLitYüzünde boydan boya yara olan ve herkes tarafından dışlanan bir erkek, çocukluk arkadaşı güzeller güzeli Kumsal'a ne pahasına olursa olsun sahip olmak ister. Bunun için herşeyi yapmaya hazırdır çünkü o takıntılı bir insandır. ** CİNSELLİK VE ŞİDDET...