Kumsal ve Bulut için kısacık bir bölüm yazmak istedim. Yaşadığım benzer bi anıyı değiştirerek yazmak istedim. Şarkıyı çoğu kişi bilmiyor diye düşünüyorum. Yeri geldiğinde lütfen o anı düşünün, gözlerinizi kapatın ve şarkıya bırakın kendinizi. Kitabın girişindeki medyadan açarsanız, bölümü daha rahat okursunuz. Yine de kitap arasına da ekledim klibi. Keyifli okumalar.
***
Bulut'a olan biteni anlatmıştım. Arada kızmış, arada eleştirmiş, sonunda ise yaptıklarıma hak vermişti. Zaten ne düşünürse düşünsün, zamanı geri almak gibi bir lükse sahip değildik. Her zaman yanımda olacağını bir kere daha dile getirmişti. Öğleden sonra işe gitme kararı almıştık. Sabahtan öğlene kadar huzur kokan gizli evimizde vakit geçirecektik. Ağlamaktan şişmiş gözlerime bakıyordu.
-Makyajım çok mu aktı ? Gözlerim çok mu şiş ? Neden öyle bakıyorsun ? Bulut söylediklerim karşısında hafif bir tebessüm etti.
-Nasıl sana kızamıyorum ? Nasıl herşeyi bir çırpıda silebiliyorum. Aşk ne kadar tuhaf bir duyguymuş. Bana bunu yaşattığın için teşekkür ederim. Herşeye rağmen, yanımda olduğun her an, dünyanın en mutlu adamı ben oluyorum.
Gözlerinin içine baktım. Gözlerinde dediği gibi aşk vardı, huzur vardı, güven vardı. Elimle yanağını okşayıp yanaklarından koca bir öpücük kopardım. Gözlerimi kapatarak alınlarımızı birleştirdim. Özlemiştim.
-Seni seviyorum buzlar prensi.
-Seni seviyorum iyilik perisi. Gülümseyerek ayağa kalktım. Cama ilerleyerek, manzaranın tadını çıkardım. Hala geçirdiğim iki korkunç haftadan dolayı, kabuslarım devam ediyordu. Eskiye nazaran uykusuz gecelerim azalsa da, bazen uyuyamıyordum. Dün gece de uykumu alamamıştım.
Camın önündeki iki tane tekli berjerlerden birine oturup, ayaklarımı sehpaya uzattım. Huzur kokan bir ev, güven kokan bir erkek, rahat bir koltuk, eşsiz bir manzara ve ılık ılık esen rüzgar. . . Şuanı eşsiz kılmamak imkansızdı. Gözlerimi kapatarak uykunun yavaşça bedenimi ele geçirmesine izin verdim. Ilık rüzgar, aralık camdan yüzüme çarparken gülümsüyorum.
Bilincim yavaş yavaş kapanıyordu. Bulut'un hareket ettiğini duydum ama ona bakamayacak kadar yorgundum. Tekrar odaya gelip yanımdaki diğer berjere oturduğunu hissettim. Gözlerim hala kapalıydı. Sonra hafiften bir gitar sesi duydum. Rahatlatıcı müziğe eşlik eden kadife bir ses doldurdu kulaklarımı. Şarkı söylemeye başlamıştı. (Hemen kitabın en başındaki, medyadaki şarkıyı açın )
Şu an camın önünde
Bir koltuğa uzanmış uyuyor gibisin,
Seni izliyorum.Şu an camın önünde
Bir koltuğa uzanmış uyuyor gibisin,
Sana dikkatle bakıyorum.Sen aşksın seni yaşamak, istiyor bu beden bu adam.
Sen hiçbir şey yapma öyle dur,
Ben sana hayat olucam.Şimdi öylece bırak kendini, daya başını göğsüme,
Kapat gözlerini bu rüya, ikimizin adına olacak.
Uyanma uyu, rüyaların olurum gerekirse,
Uyanma uyu, seni rüyalarında severim.
Uyanma uyu, rüyaların olurum gerekirse,Uyanma uyu, seni rüyalarında severim.
Aşk böyle bi şey işte...Bu şarkıyı ilk defa duyuyordum ve beni derinden etkilemişti. Yüzümde oluşan tebessümle, şarkının tadını çıkararak, bitkin vücudumu uykunun sıcacık kollarına teslim ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARALI YÜZ (Tamamlandı)
ChickLitYüzünde boydan boya yara olan ve herkes tarafından dışlanan bir erkek, çocukluk arkadaşı güzeller güzeli Kumsal'a ne pahasına olursa olsun sahip olmak ister. Bunun için herşeyi yapmaya hazırdır çünkü o takıntılı bir insandır. ** CİNSELLİK VE ŞİDDET...