66

3.4K 125 127
                                    

Medyada Kumsal

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum.

-Babanla erkek erkeğe konuştuk. Sevgime inandı. Bize onay verdi. Kumsal sevinçle boynuma atladı. Sonunda hayallerimize kavuşuyorduk.

***

Hazırlıklar yapılmıştı. Annemlerin evindeydik. Ece, Hayal'le birlikte üst kattaydı. Belki Hayal'i görmek isterler diye getirmiştim onları da. Gergindim. Bulut'un babasını az çok tanımıştım iş yerinde. Otoriter yapısı ve sert tavrıyla ilgili de çokça şey duymuştum hem babamdan hem Bulut'tan.

Umarım fazla kabalık etmezdi. Babam bana o kadar iyi davranıyordu ki bu durum beni şaşırtmıştı. Galiba Bulut etkili bir konuşma yapmıştı onunla. Sonunda kapı çalındı. Heyecanla kapıya koştum. Bulut'u gördüm elinde çiçeğiyle. Gülümseyerek aldım elinden çiçeği. İçeri geçti. Ardından Sema anne girdi. Onun da elinde çikolata vardı. Gülümseyerek içeri geçti o da. Sırada en korktuğum kişi vardı. Her zamanki gibi suratı asıktı.

Hoş geldiniz demiştim ama karşılık alamamıştım. Yüzüm anlık düşse de bunlara hazırlıklıydım. Ahmet amca da içeri geçtiğinde kapıyı kapattım. Elimdeki çiçek ve çikolatayı yardımcımıza verdim. Hemen salona doğru ilerledim. Annem ve babam ayakta Bulutları karşılıyorlardı. Annem ve Sema anne gülümseyerek sohbete başlamışlardı. Ahmet amcanın suratı hala asıktı.

Geçip oturdum içeri. Sema anne, babama hal hatır soruyordu. Babam, annem ve Sema anne üçlüsü koyu bir muhabbete girişmişti. Ahmet amca derin nefesler alarak bir bana bir Bulut'a bakıyordu. Babam, Ahmet amcayı da muhabbete dahil etmek için çaba sarf etse de, başarılı olamamıştı. Ayaklandım.

-Kahvelerinizi nasıl alırsınız ? Herkesin cevabını aldıktan sonra mutfağa geçip kendi ellerimle kahveleri yaptım. Bulut'a kıyamamıştım. Tuz atıp atmamakta kararsız kalmıştım. Sonunda dayanamayıp bir miktar attım fincanına. En öne koydum.

Gülümseyerek salona geçtim. Fincanların karışmaması için ilk önce Bulut'a tuttum tepsiyi. Bu olayların hepsi Bulut kadar benim de ilkimdi. Pars'la kız isteme bile olmadan apar topar evlendirilmiştim. Bulut'un önüne geçip tepsiyi tuttum. Bulut tam alacakken Ahmet amca konuşmaya başladı.

-En büyükten başlanır kahve dağıtılmaya. Otoriter sesle Bulut tepsiden çekti ellerini. Ben de yüzümü asarak ona ilerledim. Tepsiye uzandı ve en önde Bulut için ayırdığım tuzlu kahveyi aldı.

-Şey, Ahmet bey isterseniz diğer fincanı alın.

-Fincanıma da mı karışacaksınız yahu ?

Bu adama söz geçirmek imkansızdı. Daha fazla ısrar etsemde sonuç alamayacaktım, biliyordum. Tedirgin bir şekilde kalan kahveleri dağıttım. Gözüm hep Ahmet amcadaydı. Herkes kahvesinden birer yudum almıştı bile. Ahmet amcaya bakarken, o da fincanını eline aldı ve dudaklarına götürdü. Bir yudum alıp kahveyi yuttu. Yuttuğu gibi de yüzü değişti, öksürmeye başladı. Hemen su uzattım.

-Bu ne biçim kahve ? Tuz mu koydun içine ?

-Onu adettendir diye Bulut'a yapmıştım. Fincanlar karışmasın diye de en öne koydum ama siz almakta ısrar edince . . . İçimden kahkaha atsam da belli etmemeye çalışıyordum. Koca adam yüzünü şekilden şekile sokuyordu. Dayanamayıp ilk gülen annem olmuştu. Ondan yüz bulan geri kalanımız ise gülmeye başlamıştık. Ahmet amca yüzünü asıp kahveyi kenara itti. Bulut'a, benim suçum yok bakışları atarken o da kıkırdıyordu.

-Kepazelik ! Neyse efendim uzatmayalım da çabucak bitsin bu iş. Sebebi ziyaretimiz belli. Allah'ın emriyle kızınızı oğluma istiyorum.

-Gençler anlaşmış, bize de hayırlı olsun demek düşer. Sonunda istenmiştim. Mutlulukla Bulut'la birbirimize bakıyorduk. Kalkıp büyüklerimizin ellerini öptük. Ahmet amca yüzüklerimizi takıp kurdelemizi kesti. Yerlerimize geri oturduk. Mutlulukla kurdelesi kesilmiş yüzüğüme bakıyordum. Bulut'un aldığı tektaşın hemen üstüne takmıştım.

YARALI YÜZ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin