YARALI YÜZ (Tamamlandı)

21

Medyada Bulut

Ne kadar kabul etmesem de ben Bulut'a aşık olmuştum.

***

PARS'IN AĞZINDAN

O gün salak Buse ne haddineyse Kumsal'la konuşma demişti ve annemin dediğine göre Kumsal bana süpriz yapmak için birşey alıp bize gelmişti. Buse'nin söylediklerini duyup evi terk etmişti. Haklıydı. Onun yerinde ben olsam içeri girer, Pars'la görüşme diyen adamın ağzını burnunu kırardım. Kim bilir ne kadar üzülmüştü. Buse'yi evden kovdum.

Onun benim için tek anlamı vardı. Kumsal ondan nefret ediyordu. Başka kızı kaldırabilirdi ama Buse yanımda oldukça beni kıskanıp, kaybetmemeye çalışacaktı. Duygularından emin olamayıp belki bana aşık olacaktı. Kumsal'a gidecekken annem gözlerinin dolduğunu, onu bir kaç gün rahat bırakmamı, üstüne gitmememi söyledi.

Ertesi gün kendini toparlaması için hiç aramadım ama bugün de bekleyemezdim. İşe gitmeden ona uğramalıydım. Onu 1,5 gündür görmemiştim, hatta sesini bile duymamıştım. Mesajlaşmadık bile ve ben özlemimden geberiyordum. Eskiden beri aşıktım ona. Herşeyi elde eden ben, onu elde edememiştim ve zoraki olsun istemedim.

Kendi isteğiyle birlikte olduğumuzdan beri duygularım daha da artmıştı ve resmen bağlanmıştım. Buse gibi ucuz birisi için onu kaybedemezdim. Şirkete gitmeden evlerine uğradım. Kapının önünde hiç tanımadığım bir araba duruyordu. Kim gelmişti ki ? Belki bu saatte Kumsal uyanmamıştı ama yine de şansımı denemek istedim. Yardımcıları kapıyı açtı ve Kumsal'ın kahvaltı yaptığını söyledi. Ben de içeri girdim.

-Günaydın herkese.

-Günaydın oğlum gel. Annesi, babası ve Kumsalım kahvaltı yapıyordu. Masaya oturdum. Kumsal'ın bakışları tripliydi. Onun her hareketindeki, her mimiğindeki anlamları bilirdim. Kumsal'ın karşısına oturdum.

-Mehmet amca dışardaki araba kimin ?

-Ah o mu ? Kumsal'a hediye aldık.

-Hayırlı olsun prenses. Bu arada neden sabah sabah üzerinde gömlek var ?

-Bugün Kumsal'ın ilk iş günü. O yüzden arabayı da hediye aldık oğlum.

-Hiç haberim yoktu. Odasını falan ayarladınız mı ? Bana kimse birşey demedi. Prensesimin odasının hazırlanmasında yardımcı olurdum.

-Ben Bulutların şirketinde işe başlıyorum Pars. Duyduğum şey karşısında anlık şok geçirdim.

-Nasıl yani, neden ? Bizim şirketimizin nesi var ? Baban orada, ben oradayım.

-Biliyorum ama orada çalışmak istedim. Özel bir nedeni yok.

-Anladım. Ben kalkayım. Öldürücü bakışlarımı Kumsal'a yollayarak masadan kalktım ve sinirli bir şekilde arabama bindim. Bulut fazla oluyordu. Orada çalışıcam dediğinde onu kaybettiğimi düşündüm. Buna dayanamazdım. Çoktan uygulamaya başladığım planım için çok az bir zamana daha ihtiyacım vardı. Kumsal'ın o adamla bu kadar yakınlaştığını nasıl da fark edememiştim. Onu kaybetmemeliydim.

KUMSAL'IN AĞZINDAN

Evrakları öğlene kadar halledip şirkete gittim. Bulut'un odasına gittiğimde güler yüzle karşıladı beni. Kalkıp sarıldı ve içten bir şekilde hoş geldin diyerek masasına tekrardan oturdu. Ben de karşısındaki koltuğa geçtim.

-Gerekli olan tüm belgelerim burada. Eksik birşey olursa söyle, onları da getiririm.

-Sıkıntı yok, hallederiz zamanla herşeyi. Al bu da iş sözleşmen. Maaş, çalışma süresi ve tazminat kısımlarını konuşup doldurmaya karar verdim, o yüzden oralar boş.