Medyada Bulut
Kumsal ağır adımlarla telefonunu alıp bana verdi. Mesajlarına girdiğimde gelen mesajı silmişti. Kuşkularım doğruydu. Bana ikince kez ihanet edeceklerdi. Ama ben bunun olmasına izin veremezdim !
***
Gece boyu gerginlikten bir sağa bir sola dönmüştüm. Ben uyuyamadığım gibi, fazla hareket ettiğim için Pars'ı da uyandırıp durmuştum. Ne olduğunu sorduğunda, kabus görüyorum diyerek onu geçiştirmiştim. Pars'ı affedemiyordum. İçimde ufacık bir taraf, Hayal için ona katlanmam gerek diye bana baskı yapsa da, esaret altında yaşayabilecek biri değildim.
Pars beni kızımla tehdit etmişti. Bana, vücudumda morluklar bırakana kadar tecavüz etmiş, ufak da olsa darp etmiş, psikolojik şiddet uygulamıştı. Bunlara katlanamazdım ben. Böyle esir hayatı yaşamak, kaderimi onun ellerine bırakmak bana göre değildi. Üstelik böyle mutsuz bir ailede, Hayal nasıl mutlu bir çocuk olarak büyüyebilirdi ki ? Gitmeliydim.
Kızım için, kendim için, aşkım için gitmeliydim. Sabah Pars'la kahvaltı yapıp, onu öperek işe uğurladım. Bu onu son görüşümdü. Umarım benden nefret etmezdi. Yaptığı onca şeye rağmen, ben ondan nefret edemiyordum çünkü. Sevgim ve ona verdiğim değer azalmış hatta yok olma derecesine gelmişti. Yine de yaşadığımız onca güzel günlerin hatrına, ondan nefret etmemeyi seçmiştim.
Pars'ı işe yollayınca dakikaları saymaya başladım. Saat çoktan 9 olmuştu. Odama çıkıp beklemeye başladım. Hayal için küçük bir çanta yaptım ve 10 gibi evden çıkmayı planladım. Ece'yi evden göndermek için bir bahane bulmalıydım. Onu eczaneye gönderip vitamin falan aldırabilirdim. Bunları düşünürken kapı çaldı. Bu saatte kim gelmiş olabilirdi ki ? Aşağa inip gelen kişiye baktım. Ayşe teyze kapıyı açtığında, karşısında Pars duruyordu. Beni görünce gülümseyerek içeri girdi.
-Kumsalım, geçen gün özel bir sağlık kuruluşuyla anlaşmıştık. Havalar soğuduğu için çalışanlara ve çocuklarına aşı vuracaklardı. Bugünmüş ama benim tamamen aklımdan çıkmış. Hayal'i hazırla da aşı için şirkete götüreyim.
-Ne aşısı ? Bu da nerden çıktı ? Gerek yok.
-Hayal için, milletin çocuğuna bile aşıyı vurdurmayı kabul ettim. Hadi hazırla Ece Hayal'in mamasını, yedek sütünü. Çantayı da bana getir, diyerek Ece'nin kucağından Hayal'i aldı. Ece, Hayal'in odasına ilerkerken ben de onu izlemiştim.
-Gerek yok Pars, ver Hayal'i bana, diyerek ellerimi Hayal'e uzattım.
-Tuhaf davranıyorsun Kumsal. Hayal'in sağlığını ikimiz de çok düşünüyoruz. Başka zaman olsa seve seve kabul eder, hatta önerilerde bulunurdun. Bugün neyin var ? Bilmediğim birşey mi oldu ?
-Ha-hayır ne olabilir ki ? Sadece, şey dün kabus görmüştüm ya. Bugün biraz gerginim. Kötü birşey olacak diye korkuyorum hepsi bu.
-Ben varken, sana da kızımıza da birşey olmaz. Sizi kaybetmemek için herşeyi yaparım biliyorsun. Alnımdan öptüğü sırada Ece Hayal'in çantasıyla geldi.
-Birkaç saate ben getiririm Hayal'i. Sonra da işe dönerim. Bugün öğleden sonra çok yoğun olucam hayatım.
-Ben gelir alırım. Sen işlerine bak, zahmet etme canım.
-Bana da işten kaçış için bahane oluyor. Bir iki saate döneriz hayatım. Görüşürüz.
Pars, Hayal'i de alıp gittiğinde odaya çıkıp hızlıca Bulut'u aradım. Ona olan biteni anlattım.
-Pars herhangi birşeyden şüphelenmedi değil mi ? Bunun arkasında birşey olabilir mi ?
-Hayır. Şüphelenseydi tepki gösterirdi. Herşey normal. Pars'la gayet iyiyiz. Sadece aşının bugüne denk gelmesi, bizim şanssızlığımız oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARALI YÜZ (Tamamlandı)
ChickLitYüzünde boydan boya yara olan ve herkes tarafından dışlanan bir erkek, çocukluk arkadaşı güzeller güzeli Kumsal'a ne pahasına olursa olsun sahip olmak ister. Bunun için herşeyi yapmaya hazırdır çünkü o takıntılı bir insandır. ** CİNSELLİK VE ŞİDDET...