YARALI YÜZ (Tamamlandı)

51

Canlarım dün benim doğum günümdü. 🍰🍰

Yeni yılın hepinize mutluluk ve sağlık getirmesini diliyorum. 🎉🎉

Medyada Kumsal

-Kumsal söylemediyse benim söylemem uygun olmaz dedim. Derin bir nefes verdi. Rahatlamıştı. Ben ise öfkelenmiştim. Neden aralarında böyle bir konuşma geçti ve neden Kumsal beni gizleme gereği duydu ? Yine de bugün Bulut denen eziğe haddini bildirdiğim için keyfimi bozmaya gerek yoktu.

***

Ertesi gün işe gittiğimde Bulut'a sinirliydim. Pars'a ne hakla ilk birlikteliğim hakkında soru sorardı ? İlkim Pars olmasaydı beni ne duruma düşürebilirdi düşünmemişti bile. Neyseki Pars cevap vermemiş, Bulut da hiçbir şey anlamamıştı.

Ona kızmak istesem de kızamıyordum çünkü ona yaşattığım şeyler çok ağırdı. Odasına gidip bir an önce onu görmek istiyordum. Kapısını tıklatıp içeri girdim. Gözleri beni bulduğunda oturmamı işaret etti. Kısa süre iş hakkında konuştuktan yanıma gelip ellerimi tuttu.

-Seni özledim. Sana dokunmayı, sana sahip olmayı özledim.

-Ben de özledim Bulut ama yapamayız, bizi görenler bize tiksinerek bakarlar diyen sendin. Hem kağıt üstünde de olsa evliyim. Yapamam.

-İlk birlikte olduğumuz otelde kaçamak yaparız. Senden sonra kimseye dokunamadım ve inan dayanamıyorum. Patlamak üzereyim.

-Benim vücudumun da rahatlamaya ihtiyacı var ama olmaz.

-Kumsal, beni tanımıyormuş gibi davranma. Lütfen, seni özledim. Şimdi çıksak, otelde buluşsak, sonra da tekrar şirkete gelsek kimsenin ruhu duymaz. Hem boşanıp benimle evlendiğinde zaten istediğim zaman sana sahip olucam. Şuanda ikimize de eziyet ediyorsun.

Kısa bir an düşündüm. Onu özlemiştim. Bedenim günlerdir kasılıyordu. İçimdeki boşluğun dolması gerekti. Hem onunla birlikte olursam, içtiğimde Pars'a dokunmaktan da vazgeçebilirdim değil mi ?

-Peki. Ama bu defalık, dediğimde ikimiz de gülmüştük. Telefonları şirkette bırakmaya karar verdik. Herhangi ters bir durumda, telefonum şirkette kaldı diyecektim. Böylece Pars şüphelenmeyecekti. Bulut'un bu önerisi karşısında onun zekasına tekrar hayran kaldım.

Önden ben çıktım ve otele gittim. Bir süre sonra Bulut da odaya gelmişti. İçeri girer girmez dudaklarıma yapıştı. Kısa sürede yatakta bulduk kendimizi. Onun elleri bedenimi hoyratça gezerken, ben ise zevkten inlemeye başlamıştım bile.

-Seni özlemişim. Sözlerim karşısında Bulut seksi bir şekilde gülerken, elleri bacaklarımda gezinmeye devam ediyordu. Üzerindeki gömleği çıkarmaya çalıştığım esnada üzerimden kalktı.

-Ufak bir sürprizim var. Geldik, seviştik, gittik olursa kendini kötü hissedeceğini düşündüm. Aşağıdan alıp geliyorum. Sen de üstündekileri çıkar. Sadece iç çamaşırların kalsın, beni bekle. İştahla tekrar dudaklarıma yapışıp gitti. Şuanda doğru mu yapıyordum bilmiyorum ama onun bu kadar düşünceli olmasını seviyordum. Bu halde bile beni iyi hissettirmeye çalışıyordu. Süprizi neydi acaba ? Güzel bir şarap, koca bir buket gül, iç çamaşırı takımı ?

Son düşündüğüm şeyle yüzüm kızardı ve gülerek üzerimdekilerden kurtuldum. İç çamaşırlarımla kaldığımda uzanarak onu beklemeye başladım. Heyecanlıydım. Uzun zaman sonra tekrar Bulut'un olacaktım. Kapı tıklatıldığında şaşırdım. İkimizin de anahtarı vardı. Belki elleri doludur diye düşündüm. Gülerek iç çamaşırlı halimle kapıyı açtığımda, karşımda Bulut değil öfke saçan Pars vardı. Gülümsemem yüzümde solarken içimi korku kaplamıştı. Öfkeyle beni süzdü ve kolumdan itekleyerek odanın içine girip kapıyı kapattı. Şok olmuştum.