Pars olanları kısaca anlatınca bana dikkatsiz olduğum için kızmış, Pars da beni savunmuştu. Odama kadar kucağında taşıyınca annem sorgularcasına bizi izlemiş ama sesini çıkarmamıştı. Yorucu bir günün ardından sonunda uyku vaktiydi.
***
Ertesi gün uyanıp işe gittim. Çiftlik doktorunun verdiği kas gevşetici merhemi sürüp, bandajımı yenilemiştim. Hala ağrım devam ediyordu ve üstüne basamıyordum. Araba kullanmak benim için çok zordu. Pars beni işe bırakmıştı. Odama geçip imza bekleyen evrakları incelemeye başladım. Gözüm karşı odadaki Bulut'a kaydı.
O da bana bakıyordu. Hemen gözlerimi kaçırıp evraklarımı incelemeye devam ettim. Hala kızgındım daha doğrusu kırgın. Evraklardan birinde birkaç pürüz vardı. Patronuma, yani Bulut'a bildirmem gerekiyordu. İsteksiz bir şekilde evrağı alıp hafif topllayarak odasına gittim.
Beni inceliyordu. Gözü ayağımdaki bandaja takılınca gözlerinde endişe belirdi. Ben ise umursamaz bir şekilde ayakta dikilerek, evraklardaki pürüzü anlatmaya başladım. Bir kaç cümle sonra lafımı kesti.
-Lütfen otur. Kendini belli eden ağrım gururumun önüne geçti ve cevap vermeden karşısındaki koltuğa oturup konuşmama devam ettim. Gözleri bende olsa da aklı başka yerdeydi.
-Ee ne yapmamı önerirsin ?
-Ha ? Pardon dalmışım. Şuan iş düşünecek durumda değilim.
-Bir hafta içinde bu sorunu halletmem ve imzaya sunmam gerekiyor.
-Ayağına ne oldu ?
-Düşünceli erkek arkadaş rolü oynamayı bırak lütfen.
-Ne demek bu ? Seni kendimden bile daha fazla önemsiyorum, bilmiyor musun ?
-Duyduklarıma değil gördüklerime inanıyorum. Geçen gece beni ne kadar önemsediğine bizzat şahit oldum.
-Yine mi bu konu ? Ne yapmamı bekliyorsun ? Ben buyum anla artık.
-İlişki iki kişi arasında yaşanır. Her sorunda ben buyum deyip kenara çekilirsen, fedakarlık yapmazsan, ne kadar sağlıklı bir ilişki bekliyorsun ? Pars bile gelip özür diledi. Sen ne yaptın ? Bir de beni suçlu hissettirmeye kalktın.
-Yine ilişkimizin odak noktası Pars değil mi ? O mu bu düşünceleri aklına sokuyor ?
-Benim kendi aklım var. İş hakkında konuşmayacaksak kalkıyorum.
-Dur bir dakika. Tamam değişmeye çalışıcam. Bana zaman ver. Ben, ben kendimi rahat hissedip, güvenmediğim insanların yanında susarım. Zamanla değişmeye çalışıcam tamam mı ? İstediğin gibi biri olmaya çalışıcam.
-Olman gereken zaten bu Bulut. Yalnız benim değil senin de istemen gerek.
-Tamam dedim Kumsal. Lanet olsun tamam dedim. Daha benden ne istiyorsun ? Tamam diyorum.
-Bana bağırma ! Belki de insanlar haklı. Biz birbirimize uymuyoruz.
Son söylediğim şeyle direk gözlerimin içine bakmıştı. O an, o bakışlarla içimden birşeyler koptu sanki. Ona çok alışmıştım. Onsuz olmak istemiyordum. Sadece değişmesini istiyordum. Niye böyle birşey söylemiştim ki ? Ya kabul ederse ? Ya onsuz kalırsam ? Kalkıp oturduğum koltuğun yanına geldi. Dizlerime sarıldı. Sesi ağlamaklı çıkıyordu.
-Hayır hayır Kumsalım. Ben güçlü biri değilim. İnsanlara kolayca alışamam. Nolur beni bırakma. Tamam nasıl biri olmamı istiyorsan söyle. Ne dersen yapıcam. Sadece beni kendinden mahrum bırakma. Beni sensiz bırakma. Kafasını dizlerime koymuş, bir çocuğun annesinin eteklerine yapışması gibi dizlerime dolanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARALI YÜZ (Tamamlandı)
ChickLitYüzünde boydan boya yara olan ve herkes tarafından dışlanan bir erkek, çocukluk arkadaşı güzeller güzeli Kumsal'a ne pahasına olursa olsun sahip olmak ister. Bunun için herşeyi yapmaya hazırdır çünkü o takıntılı bir insandır. ** CİNSELLİK VE ŞİDDET...