28

6.4K 169 185
                                    

Medyada Pars

Sanki biz orada değilmişiz gibi hakkımızda konuşmalar devam ediyordu. Sevgilimin yanında eski sevgililerimden konuşuyorlardı ve o hala susuyordu. Artık  sabrım taşmıştı ve masadan kalkıp çıkışa ilerledim.

**

Hızlıca kafenin çıkışına doğru ilerlerken arkama bile bakmamıştım. Bulut'un ve Pars'ın bana seslenmelerini duymuştum ama umrumda bile değillerdi. Gördüğüm ilk taksiye atlayıp evimin adresini verdim. Neyseki annem ya da babam salonda değildi. Hızlıca odama geçmiştim.

Pars ve Bulut defalarca aramış, ben de defalarca meşgule atmıştım. Mesaj bombardmanından sonra telefonumu kökten kapadım. Sinirden yerimde duramıyordum. Üzerimi değiştirip pijamalarımı giydim. Pars'ın arabasını siteye girerken gördüğümde, odamın ışıklarını kapamıştım. Kısa süre sonra Pars evden çıkıp gitmişti. Kesin içecekti. Şuan karşımda kim olursa olsun ağzıma geleni sayacağım için yalnız kalmak en iyisiydi.

Gece boyu olanları düşündüm. Yarın tatil günümüz olduğu için erken uyumama gerek yoktu. İstesem de uyuyamazdım bu sinirle, orası ayrı. Herkes gerektiğinden hatta haddinden fazla yorum yapmış, ilişkime dahil olmuştu. Eski sevgililerimden bahsetmişler, Bulut'u küçük düşürmüşlerdi. Peki o ne yaptı ? Sustu. Sadece ama sadece sustu. Verdiği tek tepki Pars'ın bana sahiplenici bir şekilde Kumsalım sözüne olmuştu. Peki ya diğerleri ?

Benim istediğim böyle bir adam mıydı ? Kesinlikle hayır. Ben her zaman yanımda nasıl davranıyorsa öyle davranan birini isterdim. Yanımdaki ve bugünki Bulut tamamen farklıydı. Beni koruyacak, savunacak, ben yokken bile oradaymışım gibi davranıp konuşacak, hakkını ezdirmeyecek, özgüvenli bir adam isterdim hep. Bugün ise tamamen farklı birisi vardı. Peki ya Pars ne yaptı ?

Herkesin içinde Bulut'a laf söylerken, o lafların ucunun bana dokunduğunu unutmuş, Bulut'la beraber beni de incitmişti. İkisi de şuanda karşımda olsa onları öldürebilirdim. Yatakta dönüp duruyor, düşünüyor, düşündükçe daha da sinirleniyordum.

Saate baktığımda çoktan gece 2 olmuştu. Telefonumu açtım. Sohbet grubundan bir sürü mesaj gelmişti. Pars ve Bulut ise endişelendiklerine dair mesajlar atmıştı. Kendimi zorlayarak uyudum.

Sabah kapımın çalınmasıyla uyandım. Annem Bulut'un geldiğini, aşağıda beklediğini söyledi. Dağılmış saçlarımı topuz yaptım, yüzümü yıkayıp aşağı indim. Bulut'a baktığımda şişmiş gözleri, onun da bütün gece uyumadığını gösteriyordu.

-Anne biz bahçeye çıkalım. Bize iki kahve yollar mısın, ayılalım biraz. Uykumu alamadım. Annem tamam derken biz de bahçeye çıktık. Tartışmamızı annemin duymasını istemiyordum. Kahveler gelene kadar sustuk. Yardımcımız kahveleri bırakıp içeri geçmişti.

-Dün ben senin için ilk kez sınıf yemeğine katıldım ve beni orada tek bırakıp gittin. Sesli bir kahkaha attım. Kahkaha üstüne kahkaha atıyordum. Bulut tepkime şaşırmış, gözlerini anlamsızca bana dikmiş bakıyordu. Sinirlerim bozulmuştu. Bizi dışarıdan gören, komik birşeylere güldüğümü sanardı. Özür dilemesi gereken yerde bana hesap soruyordu.

-Bunun için mi geldin ? Özür dilemen gerekirken hesap mı soruyorsun ? Dün neler yaşandı biliyorsun değil mi Bulut ?

-Neler yaşandı Kumsal ? Onlar her zamanki gibi benimle dalga geçti ve ben de her zamanki gibi sustum.

-Sorun da bu. Benim yanımda seninle dalga geçtiler. Ben senin sevgilin değil miyim ? Nasıl bu kadar küçük düşürülmene rağmen susarsın ? Beni nasıl korumayı düşünüyorsun ? Senin yanında nasıl kendimi güvende hissetmemi bekliyorsun ?

YARALI YÜZ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin