Yüzünde boydan boya yara olan ve herkes tarafından dışlanan bir erkek, çocukluk arkadaşı güzeller güzeli Kumsal'a ne pahasına olursa olsun sahip olmak ister. Bunun için herşeyi yapmaya hazırdır çünkü o takıntılı bir insandır.
** CİNSELLİK VE ŞİDDET...
Merdivenlerin kenarına tutuna tutuna, ağlaya ağlaya odaya çıktım. Bu iş bitmeliydi. Madem Bulut, Pars'ı bitirmeye söz vermişti, o zaman ben de ona yardım etmeliydim.
***
Odaya çıktığımda hala ağlıyordum. Pars'ın ayak seslerini duyduğumda, sessiz göz yaşlarım akmaya devam ediyordu. Ece'ye Hayal'le beraber dışarı çıkıp bir iki saat gelmemelerini söylemişti. Özür dilemek için bunu yaptığını düşündüm. Hayal ve Ece dışarı çıktığında Pars odaya geldi. Ağlamam şiddetini azaltmıştı.
-Konuşabilir miyiz ? Cevap vermemiştim. Yatağın bir ucuna, karşıma oturdu. Usulca yaklaşıp elleriyle göz yaşlarımı sildi. Kafamı diğer tarafa çevirdim.
-Bana çok kızgınsın biliyorum. Özür dilerim. Seni çok seviyorum ve kaybetmek istemiyorum. Biraz olaylara benim açımdan da bakamaz mısın ?
-Hiç bir neden, tekrar ediyorum hiç bir neden bana günlerce yaptığın eziyetleri açıklayamaz Pars. Bulut'la otel odasına gitmem yanlış olabilir, hatalıyım ama hiç bir şey senin yaptıklarına neden değil !
-O olay olana kadar bir kere olsun sana dokunmak istedim mi ? Bir kere olsun seni zorladım mı ? Seni otelde çıplak görünce nevrim döndü Kumsal.
-Nevrin döndü tamam, sinirlendin. Bana sahip oldun. Peki ya sonra ? 2 hafta boyunca mı nevrin döndü ? Sen sadece bahane arıyormuşsun ve ben de o bahaneyi verdim sana. Olay bu, kabul et !
- Seni seviyorum, seni istiyorum, karımı arzuluyorum. Bundan daha doğal ne var ?
-Sevişmek karşılıklı olur Pars. Senin yaptığın tecavüz !
-Zamanı geri alamam Kumsal'ım. Herşeyi telafi etmem için bana şans tanımıyorsun. Aklında sadece gitmek var. Sen gidersen ben ölürüm. Nefes alamam, yaşayamam.
-Pars, biliyor musun hayatımdaki en değerli insandın. Ailemin içindeydin, arkadaşlarımın içindeydin, lanet olsun ilişkilerimin bile içindeydin. Sana o kadar değer verip, seni o kadar seviyordum ki. Ama ben bunları hak etmedim. Sana değer veren kalbim, her hatanda affeden kalbim, bunları hak etmedi.
-Kumsalım, prensesim izin ver eskisi gibi olalım, derken ellerimi tuttu. Pars ellerimi tuttuğunda aklıma tekrar o günler geldi. Bana zorla sahip olduğu o lanetli günler geldi aklıma.
-Korkuyorum Pars. Hayatımda ilk kez senden korkuyorum. Ellerimi tuttuğunda, her an bir yerlerden kelepçe çıkaracaksın diye, içime o lanet aleti sokacaksın diye, beni zincirleyeceksin diye korkuyorum anladın mı ?
-Hayır, hayır, hayır. Korkma. Sakın korkma. Beni sevme ama benden korkma. Pars'ın yüzünde ani bir panik belirmişti. Gittikçe dengesizleşmeye başlamıştı. Evlenmeden önce Aysel annenin söyledikleri geldi aklıma. Tedaviye ihtiyacı var. Öfkelenirse üzerine gitme.
-Beni sev ya da nefret et ama diğerleri gibi beni ucube olarak görme. Diğerleri gibi benden korkma. Nolur. Ben bir tek buna dayanamam. Bir anda ağlamaya başladı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
