Bölüm 8

564 95 58
                                    

Hemen ambulansı ve polisi çağırmıştık.Gökhan'ı ambulansla hastaneye götürdüler ve ben de yanlarında gittim.Sonra da polisler ifademi almak için geldiler.Bunu yapanın adını bilmediğimi,ama onun rolünün kesinlikle badboy'un yani Gökhan'ın düşmanı olduğunu söyledim.

-Açıkça belli oluyordu.

-Peki olay tam olarak nasıl gelişti?

-Biz şişe çevirmece oyunundaydık,öpüşmek için mutfağa gittik.Ondan sonra birden içeride "Badboy'un düşmanı" nı gördük.Pusu kurmuş,bizi bekliyordu.

-İçeri nasıl girdi?

-Bilmiyorum ama partideki davetlilerin arasına karışarak,kimse farketmeden kapıdan girmiş olabilir.

-Sonra?

-Beni kaçırmaya kalkıştı,Gökhan engel olmaya çalışınca da onu bıçakladı ve ben bağırınca da pencereden kaçtı.

Wattpad kızı olmanın bir sürü avantajı vardı aslında.Ben wattpad kızı olduğum için polisler benden şüphelenmemişti.

Üzgünmüş numarası yapmama gerek yoktu çünkü zaten üzgündüm.Gökhan ne olursa olsun bıçaklanmayı hak etmiyordu.

Aynı zamanda badboy'un düşmanı daha hikâyeye gelmeden adama iftira atmıştım.Gerçi gelseydi bile beni kaçırıp tecavüz etmeye çalışacaktı ve yine tutuklanacaktı.

Gökhan'ı 1-2 duygusal cümleyle uyandırırım sonra,hem bu yaptığımı da intihar etmesine sebep olduğu "Badboy'un düşmanının kız kardeşi" ne yaptıklarına saysın.

Gökhan'ın ameliyatı hâlâ sürüyordu.

2 saat sonra

Ameliyathaneden bir doktor çıktı ve:

-Elimizden geleni yaptık yalnız hastamız yoğun bakımda kalacak.Durumu hâlâ kritik.Hayâti tehlikeyi hâlâ atlatamadı.

Gökhan'ı yoğun bakıma aldılar.

-Beni odaya geçirin o hemen atlatır hayati tehlikeyi. Dedim.

-Üzgünüm ama henüz çok erken,bunu kabul edemem.

-Ben şimdi gitsem intihar etsem,ne olur?Gökhan yoğun bakımda olduğu için başımda duygusal konuşma yapıp beni kurtaramaz.Ben de baygınım, Gökhan'ı kurtaramam.Sonuç:İkimiz de öyle kalırız.O zaman ne yapacaksın peki?İçeri gireceğim ben!Onu şimdi uyandırma şansım varken saçma sapan sebeplerden dolayı bekletiyorsunuz! Dedim.

Beni yoğun bakıma aldılar.Gökhan'ın yüzüne baktım ve konuşmaya başladım.

-Gökhan sana karşı hiçbir şey hissetmiyorum,seni sevmiyorum.Ama ölmeni de istemedim hiçbir zaman.Kitaptan gitmeni istedim ama sebebi vardı:Ben seninle olmayı düşünmüyordum ve eğer "Masum kız" la olmayacaksan bu kitapta durmanın bir anlamı yok ki.Bak,ben esas kızım.Benim için bir sürü seçenek var,istersem "Badboy" la,istersem hocamla,istersem patronumla,istersem zoraki kocamla,istersem bir mafyayla...
Yani benim için bir sürü seçenek var.Ama senin öyle değil.Senin ya "Masum kız" ile ya da "Badgirl" ile olman gerekiyor.Ve ben seninle olmak istemiyorum.Bu kitaptaki "Badgirl" yani kitabın sürtüğü ise tam bir mal.Yani bu kitapta sana ekmek yok ve burda kalırsan yan karaktere dönüşeceksin.Harcanacaksın.Ben senin harcanmanı istemiyorum.Ölmeni de istemiyorum.Gökhan ben senin uyanmanı istiyorum!

Gökhan hâlâ uyanmıyordu.Bu işte bir terslik vardı.

-Gökhan,uyanmazsan yüzüne otururum ve osururum! Dedim

Ve uyandı.

-Gökhan?

-İnanmıyorum,sen beni bıçakladın!

-Ama sonra geri uyandırdım.Gökhan ne olur beni polise verme ben senin düşmanının yaptığını söyledim.

-Ha bir de yetmiyormuş gibi ona da iftira attın!

-O adam beni tecavüz için kaçırıp zaten tutuklanacaktı.

-Bir şartla kabul ederim.

-Ne o?

-Sen ve ben hiç öpüşmedik ve beni bir kere öpmeni istiyorum ama okulda,herkesin gözünün önünde.Senin kolunu sıkıp acıtacağım ve seni duvara kıstıracağım.Sonra da seni öpüp "Sen benimsin" diyeceğim.

-Klişenin dibine vuracağım diyorsun.

-Aynen öyle.Yoksa hapise girersin.

-İyi de ben nasıl hapise gireceğim ki?Ben watty kızıyım.Bu alışılmış bir durum değil

-Watty kızının Badboy'u bıçaklaması da alışılmış bir durum değil.

-Olmaz.

-Ne?

-Bu klişelerden kaçmak için o kadar şey yaptım.Bütün emeğimi boşa çıkaramam.Hem ben senin bana tecavüz ettiğini söylediğimde müdür badboysun diye kılını bile kıpırdatmadı.Eminim polis de bana bir şey demez. Dedim ve çıktım.

Polis ifade almak için içeri geçti.20 dakika gibi bir süre geçtikten sonra çıktılar.Polisin yanına gittim ve:

-Gökhan iyi mi?

-Evet,ifadesini verdi.Düşmanı Mert'in yaptığını söyledi. Dedi ve gitti.

Ben de Gökhan'ın odasına gittim.

-Söylememişsin beni.

-Senin için değil kendim için!

Hayır!Bu repliği duymak yerine beni ihbar etmesini tercih ederdim.

-Pardon ama kendim için derken?

-Mert'in tutuklanması benim de işime gelir.

-Neyse ben gidiyorum o zaman tekrar geçmiş olsun. Dedim ve gittim.

Tam yolda yürürken birden bir serseri yolumu kesti.

-Hey,nereye gidiyorsun bakalım güzelim?

Tam o sırada edebiyat hocam geldi ve adama yumruk attı.Adamı defalarca yumrukladıktan sonra yanıma geldi ve:

-İyi misin Bahar?

Parti şimdi başlıyordu.İlk başta senaryoya uyuyormuş gibi davranıp sonra sana gününü göstereceğim sapık öğretmen!

Sıradan KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin