Ikinci bahar 27 bolum.

179 0 0
                                    

Mazhar, Elifin sallincagini kurduktan sonra meyve puresini getirir. Tam o sirada Reyhan kucaginda Eilf Masalla disari cikar.
Mazhar: Masal prensisimiz uyandimi askim?
Reyhan: Uyandi babasi. Hatta yuzunu yikadi , ci-ci elbiselerini giydi. Tam bir prenses gibi oldu.
Mazhar: Sen babasimi dedin?
Reyhan: Evet. Hem hatirlarsan iki saat oncesine kadar kizim diyordun sahildeyken. Hani demistinya annen simdi gelicek diye. Der Reyhan Mazharda onu dinlerken gozlerinede dalip gitmisdi.
Reyhan: Mazhar...Mazhar...Mazhar, sen beni diliyormusun?
Mazhar hic bir sey soylemeden bir anda Reyhana yaklasarak dudagina kucuk bir buse kondurur ve der.
Mazhar: Dinliyorum tabiki. Amma sen boyle konusdugunda ben senin gozlerinde kayboluyorum. Sozlerin icime islemis resmen. Keske su an soylediklerin saka diyilde gercek olsun diyorum icden-icden.
Reyhan: Amma bir gun oda olucak. Bunu ikimizde biliyoruz.
Mazhar: Biliyorum, amma ben artik her sabaha seninle uyanmak istiyorum. Der ve Reyhanda dayanamayip , Elif kucaginda olmasina ragmen, Mazhara sarilir ve der.
Reyhan: Ay benim canim cok mu duygulanmis? Diyerek yanagindan oper ve der.
Reyhan: Bende her sabah seninle uyanmak, demin soylediklerimin gercek olmasini cok isterim ve biliyorum bu gunler cok yakin.
Mazhar: Hakketende cok yakin. Amma ne yapiyim cok seviyorum. Daha fazla ayri kalmak istemiyorum.
Reyhan: Bende. Amma bu gunun tadini cikarilim dimi?
Mazhar: Aynen. Hadi Masalimizi bana ver. Diyerek Elifi Reyhanin kucaginda alip mama sandalyasina oturtur.
Reyan: O zaman bende Masal prensesimiz meyve suyunu getiriyim.
Mazhar: Bu arada puresini getirdim.
Reyhan: Sagol, amma onu bir az sonra veririz. Malum daha yeni uyandi, oyle hemen yemez.
Mazhar: Tamam. Sen git bizde burda bir az oynayalim. Der ve Reyhan gider. Geldiyindede Elifin meyve suyunu icirdikten sonra Elifi sallincagina bindirip emniyet kemernide bagladiktan sonra, yeniden sofraya oturdular.
***
Mazhar: Dur yardim ediyim sofrayi toplamana.
Reyhan: Tesekkur ederim. Hemen toplayalimda, sonra elifin mamasini hazirlayim. Yemek saati gelmis.
Mazhar: Tamam. Onu yedirtikten sonrada cikip dolasiriz bir az. Amma aksam olucak nerdeyse. Elifi iyi giydirirsin ki, usutmesin.
Reyan: Tamam, peki nereye gidicez?
Mazhar: Surpriz. Soylemem.
Reyhan: Iyi tamam. Der ve mutfaga gecer. Donduyunde Elifi yedirdikten sonra hep beraber dolasmaya cikarlar. Elifide bebek arabasina oturtup sahile giderler. Tabi Reyhan, tam olarak nereye gitdiklerini bilmiyordu.
Mazhar: Iste geldik. Bak burayi tanidinmi?
Reyhan: Tanimaz olurmuyum. Burasi ilk geldiyimiz yer. Nanasilda islanmisdik o gun?
Mazhar: Hayatim, sen ona islanmakmi diyorsun. Bast-asagi sirim-siklam olmusduk. Hepside senin yuzunden.
Reyhan: Ay sanki senin hic hosuna gitmemisdi? Hem pismanmisin?
Mazhar: Asla. Ben seninle yasadigim hic bir sey icin pisman diyilim. Hatta istersen aynini bu gunde tekrarliya biliriz.
Reyhan: Tekrarlayamayiz, cunki bu sefer yalniz diyiliz. Elif var yanimizda. Der Reyhan ve ikiside donup Elife bakarlar.
Elifde, sanki anlar gibi, onlara bakip sinsice siritiyordu.
Mazhar: Ya sen suna bak. Nasilda siritiyor. Sanki anliyormus gibi. Planimizi bozmasindan memnun anlasilan.
Reyhan: Aynen. Hem bebekler bazen akilli ola biliyorlar. Yani tam olarak ne dediyimizi anlamasada, hiss ediyor, hatta kendince anliyordur belkide. Fakat ne yazikki, onun ne anladigini biz anlayamiyoruz.
Mazhar: Eee madem o gun olanlari tekrarlayamiyoruz, o zaman bizde baska bir sey yapalim. Sana bir surprizim daha var.
Reyhan: Neki?
Mazhar: Simdi goruceksin. Diyerek Elifin arabasinin arkasindan bir poset cikarir ve der.
Mazhar: Iste bu askim.
Reyhan: Iyide o ne?
Mazhar: Dilek balonu. Simdi bunu beraber yakip havaya birakicaz. Tabi dilek tutmayida unutmiyicaz.
Reyhan: Ay cok guzel. Ben cok severim dilek balonu ucurmayi. Hadi yakalim.
Mazhar: Tamam. Diyek cebinden cakmagi cikarir. kirmizi reng olan balonun altini yakarlar. Bir az ellerinde sakladiktan sonra ikiside dilek tutarlar.
Reyhanin dilek: Her seye ragmen biz cok mutlu olalim. Bu sefer mutlu olmayi becerelim. Onu hep boyle mutlu gulerken gorum. Asla elimi birakmasin.
Mazharin dilegi: Bu gulen gozler hep bana baksin. Onlari hep mutlu goreyim. Artik hep mutlu olalim. Ruh ikizimle bir omuru beraber gecirelim.
Dileklerini dilerlerken bile, bir-birlerinden gozlerini alamiyorlardi. Sanki bir-birini buyulemis gibiylerdi. Oyle dalip gidiyorlardi bir-birinin gozlerinde. Gerci onlar icin bu ilk diyildi.
Mazhar: Tutdunmu?
Reyhan: Evet. Ya sen?
Mazhar: Bende tutdum.
Reyhan: Hadi birakalim o zaman. 3 diyince.
Mazzhar: Tamam.
Reyhan: Bir,iki,uc. Der ve dilek balonunu havaya birakir, sonrada kumda oturup , ucan balonlarini seyr ederler. Hava guzel oldugu icin, bir az daha orda kalmaya karar verirler. Bir az oturduktan sonra. Reyhan denize bakarak der.
Reyhan: Ya keske muzikde olsaydi.
Mazhar: Muzikmi?
Reyhan: Evet.
Mazhar cebinden telefonunu cikartir.
Reyhan: Ne yapiyorsun?
Mazhar: Senin istediyini. Deyip guzel bir sarki koyar ve sesini sonuna kadar acar. Sectigi sarkiysa Berkayin Ele inat sarkisiydi.
Reyhan: Ben daha ne deyim ya ?! Der gulerek.
Mazhar: Hic bir sey deme. Diyerek ayaga kalkar.
Mazhar: Bu dansi bana lutf edermisiniz? Diyerek Reyhana elini uzatir.
Reyhan: Neden olmasin. Der ve Mazharin elinden tutarak kalkar. Gecenin karanliginda yildizlarin altinda dans ederken, bir tarafdanda deniz kendi sarkisini soyluyordu. Elifde onlara bakarak uykuya dalmisdi. Muzik halya devam ediyordu. Ikiside icmeden sarhos olma raddesine varmislardi. Gozleri karsisindaki gozlerden baska hic bir seyi gormuyordu. Denizin hafiv serin ruzgari yuzlerine vururken bile aldirmiyorladi. Oylece kendilerinden gecmis sekilde dans ediyorlardi ki, birden sarki bitdi ve yerine bam baska bir sarki basladi. Tabi bu durumda danslarina devam etmeleri pekde mumkun gorunmesede, onlar bunada bir cozum buldular. Sonradan calan sarkiysa,Tarkanin olurum sana sarkisiydi.
Mazhar: Ya ne cabuk bitdi?
Reyhan: Evet bitdi.
Mazhar: Amma ne yapiyoruz, hemen morelimizi bozmuyoruz.Diyerek Reyhanin belini eliyle kavrar ve sorar?
Mazhar: Tangoya ne dersin? Tabi tam olarak tango muzigi sayilmaz, amma biz istersek benzetiriz dimi? Yani uydururuz sarkiya uygun bir sey. Ne dersin?
Reyhan: Sanki dusuncelerimi okuyorsun . Der ve ilk adimlarini saga atarak dansa baslarlar....Sonra Mazhar Reyhani dondururek yeniden kendine taraf ceker ve yeni goz goze gelirler.
Mazhar: Gozlerinde tutsak kalmisim.
Reyhan: O zaman hic kurtulma bu esaretden.
Mazhar: Kurtulmak niyetim yok zaten.
Reyhan: Olmasinda. Cunki sen olmazsan bu hayatin anlamini tamamen itirir.
Mazhar: Sen olmazsan ben zaten komple giderim bu hayatdan.
Reyhan: Biliyormusun kalbimi, aklimi, gozlerimi her seyimi okuya biliyorsun. Sanki ayni insan gibiyiz. Her seyimiz ayni. Dusuncelerimiz bile.
Mazhar: Bir insan gibimi? Zaten oyleyiz. Iki bedende tek bir kalp olmakda her kese kismet olmuyor.
Reyhan: Sadece bize kismet oldu. Ne guzell. Eliyle yildizi gostererek soyler.
Reyhan: Mazhar yildiz kaydi gordunmu???
Mazhar: Gordum.
Reyhan: Ben dilek tutdum. Sen?
Mazhar: Bende tutdum hatta coook guzel bir dilek tutdum.
Reyhan: Benimki seninkindende guzel.
Mazhar: Goruruz.
Reyhan: Gorucez.
Mazhar: Tabiki gorucez.
Reyhan: Peki nasil? Gerceklesmesini beklememiz gerekmezmi?
Mazhar: Haklisin o zaman bekleyelimde gorelim.
Reyhan: Gercek olurmu dersin?
Mazhar: Eyer gercekten istiyorsan olur. Merak etme! Bide...bu bir azda bize bagli. Yani hayallerimizi bizde gerceklestire bilirik.
Reyhan: Iyide nasil?
Mazhar: Simdi burda anlatmami istiyorsun illa?
Reyhan: Evet istiyom.
Mazhar: Tamam. Bunu sen istedin. Der ve Reyhani aniden oper. Reyhan hemen ayrilir ve soyler.
Reyhan: Senin hayelin bumuydu?
Mazhar: Olamazmi?
Der ve yine opmeye devam eder.
Reyhan: Sadece bumuydu senin dilegin der yeniden ayrilarak.
Mazhar: Sadece bu diyil tabikide. Amma simidilik bu yani. Diyerek yeniden kendine cekerek oper.
Reyhanin ic sesi: Ay dusucez simdi dikkat etsene be!
Mazhar Reyhani sanki duymus.
Mazhar ic ses: Dusmeyiz. Dussekde olur aslinda. Evet ya hatta cok guzel olur. Der ve dediyi an kumun uzerine duserler. Dusmelerine ragmen ayrilmazlar. Aslinda Reyhan bir an ayrilmak ister ama Mazhar dudaklarina daha coook yapisir.
Reyhanin ic sesi. Dedim iste simdi dusucez diye. Ay ne oluyor be?
Mazhar ic sesi: Fenami oldu ya? bence guzel oldu. Hem ne varki bunda?
Reyhanin ic sesi: Cok guzel, hatta benim kafa nerdeyse gitti gidicekde, ne biliyim, ya engel olamazsak kendimize?
Mazhar: Engel olamazsak nolucak ya? Tiryakin olmusum zaten. Dusunur kendi-kendine.
Mazharin ic sesi : Bunu senmi soruyorsun? Hemde bilmiyormus gibi.
Mazhar: Evett qalibaa.
Reyhan: Tum konusduklarini duyuyorum. Ya sen ne diyorsun? Der bir az ayrilarak.
Mazhar: Hiccc!
Reyhan: Kendi-kendinemi konusuyorsun sen?
Mazhar: Yok ya ne konusmasi?
Reyhan: Ama konusduklarini duydum bosuna yalan soyleme.
Mazhar: Gercekten duydunmu?
Reyhan: Neden bilmiyorum amma duydum. Ya sen?
Mazhar: Bende duydum. Der nefes-nefeseyken.
Reyhan: Iyide niye duydukki?
Mazhar: Bende anlayamadim. Nasil olduki ya?
Reyhan: Hakketen anliyamiyorum. Bir sebebi olsa gerek.
Mazhar: Belkide vardir, biz anlamiyoruz deyip bir azda yaklasir.
Reyhan: Ya hep anlayamazsak?
Mazhar: Bilmemki. Bence biz simdi buna takilmayalim.
Reyhan: Neye takilalim peki?
Mazhar: Bilmem. Dur bi dusiniyim.
Reyhan: Iyi dusun.
Mazhar: Buldum bile.
Reyhan: Neyi?
Mazhar: Seni buldum qaliba?
Reyhan: Nasil yani?
Mazhar: Nasilimi kalmis. Seni buldum iste. Bir dahada birakmam. Birakmagada niyetim yok zaten. Mazhar Reyhani yine opmek isterken, Reyhan hemen geri cekilir ve ayaga kalkarak der.
Reyhan: Artik evemi gitsek. Elifde uyumus. Sonra usutur.
Mazhar: Evemi?
Mazharin ic sesi: Akilsiz kafam. Acaba cokmu kizdi bana?
Reyhan Haliyle bunu duyar ve bir anda kotu olur.
Reyhan: Hayir kizmadim.
Mazhar: Sen bunudami duydun?
Reyhan: Deminde dedigim gibi, neden bilmiyorum amma duydum iste. Amma gercekten hic kizmadim diyerek Mazhara sarilir. Oda Reyhanin bir az uzgun oldugunu anlar.
Mazhar: Reyhan,
Reyhan: Efendim?
Mazhar: Asil sen benim kusuruma bakma.
Reyhan: Senin bir sucun yokki.
Mazhar: Var aslinda. Kendimi ortama kapdirdim. Hemde fazlasiyla.
Reyhan: Oyle deme cok uzuluyorum. Bir tek senmi kapdirdin sanki? Amma oldu iste. Bu konuyu uzatmayalimda zamana birakalim bence.
Mazhar: Ama seni uzdum. Sen uzuluncede ben uzuluyorum.
Reyhan: Hayir uzmedin aksine mutlu etdin.
Mazhar: Gercektenmi?
Reyhan: Gercekten. Sadece bir az erken...Artik eve gidelimmi? Sonra Elifi hasta etdiniz derler. Zaten aramak icin bahane ariyorlardir. En iyisi biz gidelim
Mazhar: Tamam, gidelim. Der ve birlikte eve giderler. Eve varir-varmaz. Elifin ustunu deyistirip cayini (bebekler icin olan cayini)verip yeniden yatirirlar. Sonra Reyhan dus almaya gider, Mazharda televzyonu acarak kanepeye uzanir. Fakat hic bir sey izleyemez, cunki akli halya bir saat oncesindedir. Ne yapsada kafasindaki dusuncelerden kurtulamiyordu. E tabikide bir azda kendini sucluyordu. Halya o anin etkisinden cikamamisdi. Gerci Reyhanda cikmis sayilmazdi. Oyle dusunurken Mazhar kanepede uykuya kalir. Reyhanda dustan cikdiginda Mazharin uyudugunu fark eder ve battaniyeyi alip ustunu ortdukten sonra yanina oturur ve Mazharin saclarin oksayarak der.
Reyhan: Ne oluyor bize? Neden bir az ayri kalirsak nefes alamazmisiz gibi hiss ediyoruz.? Bu kadarmi cok asik olduk? Sorar kendi-kendine.

Size romantizmin dibine vurmaya hazirmisiniz diye sormusdum. Umarim sozumde durmayi başarmışımdır. Begenir ve dusuncelerinizi bildirirseniz çok sevinirim.

İkincı bahar.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin