Ikinci bahar 46 bolum.

24 0 0
                                    

Reyhan: Ya gercekden yeter ya!!!! Ne yapmaya calisiyorsun ha???  Neden  her seyi zorlasdiriyorsun. Zaten benim derdim bana yetiyor.  Olurmusun sanki yapdigim onca seye kizsan??? Ama yok umurunda diyil dimi. Diyilse bende giderim. Der ve  hemen kalkip valizini toplamaya baslar.  Tabi Mazharin onu oyle koplay-kolay birakmayacagini  tahmin etdigi icin, Mazhari  cok sinirlendiricek  ve   kendisinden nefret etmesini sagliyicak  bir sey yapmaya karar verir ve valizini alarak yatak odasinin kapisindan cikar. Mazharin salonda oturdugunu gordugu icin. Salona gitmeden cebinden cep telefonunu cikarir.
Reyhan: Her hangi bir numara cevirmeme gerek yok. Onemli olan benim telefondakine neler diyecegimi duymasi. En iyisi burda konusmak. Sesimi duyar ve gizlice konusdugumu sanip dinler. Sonrada olan olur zaten. 
Reyhanin ic sesi: Kizim delirme. Bu yapdigin bardagi tasiracak son damala ola bilir.
Reyhan: Biliyorum, ve emin ol benim istedigimde bu. Simdiyse defola bilirsin. Der ve telefonu kulagina goturerek konusmaya baslar.
Reyhan: Merhaba, nasilsin, evet bu gun gelicem. Evet onceden konusdugumuz gibi. Der ve Mazhar salondan Reyhanin sesini duyar  ve hemen gelip gizlice dinler. Tabi Reyhanda Mazharin arkadan onu dinlediginin farkindaydi.
Reyhan:  Simdi cikiyorum. Etmedigimi birakmadim, ama kar etmedi. SIkIldIm artik bu  oyundanda, ondanda. Ne hali varsa gorsun. Niyetim intikam almakdi, aldimda. Simdiyse artik gitme vakti. Onu gordugum her an  sinirlerim bozuluyor. Nefretim artiyor.
Tel:............
Reyhan: Biliyorum. Bende seni cok ozledim. Ayrilik bitiyor desene.
Tel:...........
Reyhan: Bende seni seviyorum askim. Neyse yarim saata orda olurum. Gorusuruz.  Diyerek telefonu kapatir.
Mazhar: Ne dedin sen?
Reyhan: Aaa sen burdamiydin?  Fark etmedim.
Mazhar: Fark etmedigini fark etdim. Ne yapdigini sora  bilirmiyim?
Reyhan: Tabi sora bilirsin. Sordunda zaten. Cevapliyorum, yeni sevgilimle konusuyordum. Beni bekliyor.
Mazhar: Yeni sevgilinle demek? Ayrica nereye gitdigini saniyorsun?
Reyhan: Selimin evine. Baska nereye olucak. Hadi bye. Kendine iyi bak!!!
Diyerek kapiya gider.
Mazhar: Reyhan, sen iyimisin? Sacmalidiginin farkindamisin?
Reyhan: Yoo hicde sacmalamiyorum. Ben gidiyorum. Hayatindan cikip gidiyorum, cunki hayatimin geri kalanini sevmedigim biriyle geciremem. Simdi anladinmi?
Mazhar: Simdi cok iyi anladim!!!
Reyhan: Madem anladin, hoscakal. Birdaha gorusmeyiz umarim. Diyerek kapiyi acip nerdivenlerden asagi duser. Bide, bu son yapdigiyla  Iyice Mazharin kalbini kirdigini ve kendinden uzaklasdirdigini sanmaya devam ediyordu. 
Mazhar: Simdi cok iyi anladim. Artik, senin delirdiginden, iyice emin oldum.  Diyerek Reyhanin pesinden gider.  Apartmandan cikdiginda Reyhanin yoldan taksi cevirdigini gorur ve hemen yanina kosar.
Mazhar: Reyhan, dur!  Der kolundan tutarak.
Reyhan: Ne var? Niye pesimden geliyorsun?  SEVMIYORUM SENI DEDIM!!! Niye anlamiyorsun???
Mazhar:  Oyle aklina esdiyi zaman cekip gidemezsin bu evden. Konusmamiz lazim.
Reyhan: Ne konusucaz? Her ne anlaticaksansa, bir an once anlat. Acelem var!!!
Mazhar:  Konusmamiz lazim, ama burda diyil. Hadi eve gidiyoruz!
Reyhan: Hayir ben seninle hic bir yere gitmiyorum!
Mazhar: Gidiceksin dedimse, gidiceksin! Diyerek ani bir hareketle Reyhani omzuna atar.
Reyhan:  Ya manyakmisin? Ne yapiyorsun sen? 
Mazhar: Seni evimize goturuyorum.
Reyhan:  Evimizmi? Orasi artik benim evim diyil.  Birak beni!!! Hemen indir!!!
Mazhar: Tamam indiricem, ama ev donduyumuzde. Der ve Reyhanin valizinide alip, ikisinide eve goturur. Apartmana girdiklerinde, Reyhan bir kac kere inmeye calisir. Var gucuyle kapidan yapisir, ama kar etmez. Mazhar onu zorla eve goturur ve kapidan iceri girdikden sonra Reyhani  indirerek,  kapiyi klitler.
Mazhar: Isde geldik. Simdi rahat-rahat konusa biliriz. 
Reyhan: Ya konusulucak ne kaldiki?
Mazhar: Her sey!!! Bana anlatmak istediyin bir sey varmi? Varsa, simdi tam zamani.
Reyhan: Hayir yok!!! Neden bahs etdigini bilmiyorum bile.
Mazhar: Reyhan,  ben her seyi biliyorum. Oyun bitdi artik.
Reyhan: Ne...Na...silya? Ne zamandir?
Mazhar: Binicilik klubunden dondugumuz gunun aksami oyrendim. Yani en basindan biliyordum.
Reyhan: Iyide neyi?
Mazhar: Her seyi? Doktorunla konusdum. Test sonuclarindanda haberdarim. Ben hazir oldugunda, kendin anlatmak istersin diye bekledim. Ama sen anlatmak yerine beni yalniz birakmayi secdin. Neden ha?!
Reyhan: Cunki boylesi daha iyi olucakdi. Madem her seyi biliyorsun, o zaman gitmemide anlayisla karsilarsin. Diyerek yine gitmek ister, ama Mazhar onu durdurur.
Mazhar: Hayir, gitmiyiceksin. Gidemezsin. Boyle davranmaya hakkin yok. Nasil bu kadar cabuk pes edersin?
Reyhan: Anlamiyorsun dimi?
Mazhar: Aksine, cok iyi anliyorum.
Reyhan: Hayir anlamiyorsun isde. Bagirarak yatak odasina gidip kapiyi icerden klitler. Bir kac saniye sonrada odadan qarip sesler gelmeye baslar. Mazhar kapiya gitdiyindede, Reyhanin sinirinden  odayi talan etdiyini anlar  ve  kapiyi kirmaya calisir.  Ama ilk seferinde kiramayinca, balkona cikip agir bir sey arar kapiyi kirmak icin.  Buldugundada gelip kapiyi kirarak iceri girer. Iceri girdiginde, Reyhan odayi alt ust etmis, kendiside  yatagin ustunde oturup duvara bakiyordu. Mazharda hemen yanina gelir.
Mazhar: Konusalimmi bir az?  Sorar yanina oturarak, ama cevap gelmeyince lafini deyisdirir.
Mazhar: Ama istersen, beraber susa biliriz.  Der ve Reyhan yuzunu cevirip sessizce Mazhara bakar. Hic bir sey diyemez.
Mazhar: Yaninda olmama izin ver. Izin verki bu gunleri beraber atlatalim. Der elini tutarak.
Reyhan: Atlata bilecegimizi nerden cikardin? Doktorumla konusdugunu soyluyorsun, test sonuclarinida biliyorsun, ama halya atlaticaz diyorsun.
Mazhar: Evet diyorum, cunki gercekdende atlaticaz.
Reyhan: Nasil atlaticazki? Bunun tedavisi bile yokmus. Sonradan diyil, dogusdan olan bir sey.
Mazhar: Ama bu hic sansimiz yok anlamina gelmez.
Reyhan: Tabi var. Ama bu sans Yuzde ona bile varmiyor. Yuzde bir, ve ya iki faiz desek daha dogru olur.
Mazhar: Yuzde bir bile olsa sans, sansdir.
Reyhan: Peki ya olmazsa?
Mazhar: Takdiri ilahi deyip hayatimiza devam ederiz. Illa her kesin cocugu olucak diye bir kuralmi var. Hayir yok.
Reyhan: Ama sen olmasini istiyorsun. Simdi sakin fikrimi deyisdim, olmasada olur deme. Inanmam.
Mazhar: Demem merak etme. Evet bir cocumuz olmasini isterim hemde cok isterim. Ama dikkat edersen cocugum diyil, cocugumuz olmasini cok isterim. Hemde cok.  Senden olmayacaksa, hic olmasin. Dogru bir bebegimizin olmasini cok istiyorum. Ama senin omrumun sonuna kadar yanimda olmani, seninle birlikde yaslanmayi dahada cok istiyorum. Tamammi? Anladinmi beni?
Reyhan: Anladim...................Ozur dilerim.........Iyice sacmaladim  qaliba.
Mazhar: Onemli diyil.
Reyhan: Ya nedir bu sabahdan beri ? Tutdurmussun bir onemli diyil diye.
Mazhar: Cunki diyil. Ben sana kizmiyorumki.
Reyhan: Peki ne yapiyorsun kizmak yerine?
Mazhar: Seviyorum. Hemde cok.
Reyhan: Bende seni cok seviyor. Biliyormusun, hic kolay diyildi  bu yapdiklarim. Benim icinde cok zordu. Heleki  son sacmaligim.
Mazhar: Farkindayim. Ama bunlari artik unutalim gitsin tamammi? 
Reyhan: Mumkunmuki? Hadi bu son olanlari unutduk, test sonuclarinida  unuta bilirmiyiz peki?
Mazhar: Hayir unutamayiz, ama bu gercekle yasamayi oyrene biliriz.  Sen yeterki beni yalniz birakma bir daha. Cunki, sen gidersen, benim bu hayata tutunacak tek bir sebebim bile kalmaz. Olurum!!! Anliyormusun beni?
Reyhan: Ya....Ama deme oyle. Diyerek birden Mazharin boynuna sarilir ve der.
Reyhan: Bak burdayim hic bir yere gitmek gibi bir niyetimde yok artik.
Mazhar: Sozmu?
Reyhan: Soz! Peki ya sen?
Mazhar: Anlamadim?
Reyhan: Simdi bu gercegi kabullenip onunla yasayalim diyorsun. Peki ya sonra, Arkadaslarinin cocuklarini gordugunde ve ya her hangi bir cocuk parkinin onunden gecdiginde fikrinin deyismeyecegi ne malum?
Mazhar: Haklisin! Bu saydiklarin oldugunda hic etkilenmiyeceyimi diyemem. Demiyorumda zaten. Yuzde yuz ikmizde bu gibi durumlardan fazzlasiyla etkilenicez, ama bu fikrimin deyisecegi anlamina gelmez. Hem illa bir cocugumuz olmasini istiyorsan, bizde evlat ediniriz.  En azindan bir cocugun hayatini kurtarmis  oluruz.
Reyhan: Istemiyorum. Yani  evlat edinicegimiz cocugu istemiyorum demek istemedim. Ben sadece...kendi bebegimizin olmasini istiyorum. Isteyemezmiyim? Isterim! En dogal hakkim.
Mazhar: Biliyorum. En dogal hakkin. Istemende qayet normal zaten. Kim istemezki. Insanin tabiyati oyle. Yani nedenini anlamasakda isteriz.  Ama her istedigimizde gerceklesicek diye bir kural yok.
Reyhan: O kadarini bende anladim. Diyerek  yeniden yataga  uzanir. Oyle sessizce uzanir, ama goz yaslari bu duruma sessiz kalamazlar. Mazharda bir az oturdukdan sonra Reyhanin yanina uzanir ve arkadan ona sarilarak der.
Mazhar: Sen yine agliyormusun? Hani aglamiyacakdin bir daha. Hatirladigim kadariyla yasaklamisdim.
Reyhan: Bildiyin gibi, yasaklar ve kurallar onlari bozalim diye var. Bu durumda gulup oynamami beklemiyorsun her halde.
Mazhar: Hayir beklemiyorum.  Ama uzulmenide istemiyorum.  Simdi o goz yaslarini siliyoruz, sonrada uzerini deyisip yatip dinleniyorsun. Bende hem burayi, hemde evi toplarim bir az.
Reyhan: Ama ben dagitdim. Hem daha oylen vakti.
Mazhar: Oylen uykusu duye bir sey var. Hem sinirlerinede iyi geli. Hem dagitdiysan, dagitdin. Illa problem ediceksense, bir gunde ben dagitirim, sende toplarsin, boylece  odesmis  oluruz.
Reyhan: Tamam, ikna etdin beni. Valizimden pijamalarimi verirmisin lutfen.
Mazhar: Hemen!!! Diyerek Reyhanin pijamalarini getirir ve der.
Mazhar: Al! Sen giyin, bende sana uyumadan once icicek bir sey getireyim. O kadar agladin, basin agriyicak sonra. Sicak  papatya cayina ne dersin? Bir az  rahatlarsin uyumadan once.
Reyhan: Olur. Der ve Mazhar mutfaga gider. Reyhanda pijamalarini giyer ve valizdeki esyalarini yeniden dolaba koyar. Sonrada  yerine uzanip Mazharin gelmesini bekler.
Mazhar: Bakiyorum, oyle uykusuna hazirsin.
Reyhan: Evet oyle.
Mazhar: Al cayinida ic.
Reyhan: Tesekkur ederim.  Diyerek cayini icmeye baslar.
Mazhar: Bakiyorum  valizini bosaltmissin. Aferin! Cayini bitir, sana masal anlatayim.
Reyhan: Ne, masali? Cocukmuyum ben?
Mazhar: E bir bakima oyle.  Sen varken baska bir cocuga ihtiyacim olucagini sanmiyorum. Cunki sen benim  tatli bebegimsin. Diyerek Reyhani kendine cekerek ona sarilir.
Reyhan: Yavas cayimi dokuceksin.
Mazhar: Bitmedimi daha?
Reyhan: Bitdi sayilir aslinda. Hatta bitdi bile.
Mazhar: O zaman  bardagi bir  kenara birakiyoruz ve  kendini sevgilinin kollarina birakarak  az sonra basliyacak masalin keyfini cikariyoruz.  Ama once ustunude ortelim iyice.
Reyhan: Ya ben seni cok seviyorum ama...
Mazhar: Bende seni cok seviyorum canimin ici.  Hadi kapat gozlerini.  Der ve masal anlatmaya baslar.
Mazhar: Aslinda anlatacagim, tam olarak bir masal diyil.  Bir hikaye.  Yasanmis bir hikaye ve ya bir oyun.
Reyhan: Nasil yani? Gercekden yasanmi bir olaymi?
Mazhar: Evet. Mucizelere inanan kizin anlatdigi bir hikaye. Yani o kizin anlatdigi hikaye oldugu  icin, ben anlatdim sayilmaz. Ben sadece  o hikayeyi yeniden sana hatirlaticam. Istermisin?
Reyhan: Isterim tabiki.
Mazhar: Simdi gozlerini  kapa ve sahildeki o geceyi hatirla. Hani  Omerlerle Seda hastaneden cikdiklarinda, onalara supriz yapmisdik. Sahilde toplanmisdik. Hatta biz onlara  evlendik diye saka yapmisdik. Hatirladinmi?
Reyhan: Hatirlamazmiyim?  Hatta  gizlice gidip gelinlik ve damatlik bulmusduk, inandirici olsun diye.  Hatta ben rahat kosa bilmek icin ayagima spor ayakkabileri giymisdim, bizimkilerde saka oldugunu anladiklari an bizi sahile kadar kovalamislardi.
Mazhar: Onlardan kacip kayaliklarin arkasina saklanmisdik, ama yine bulmuslardi. Sonrada hazir gelimisken kalip tadini cikaralim demisdik. Bazilarimiz atesin kenarinda oturuken, bazilarimizda qrupdan ayrilip bas-basa takilmaya karar vermisdik. Sen beni kayaliklarin ustune cikarmisdin. Hatirliyormusun?
Reyhan: Hatirliyorum. Hemde daha dun gibi.

İkincı bahar.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin