Reyhanla Mazhar digerlerinin yanina dondukte, hep beraber susup denizi dinledikten sonra, Haluk, Sebnem, Fahriye ve Taner kendi aralarinda korku hikayeleri anlatarak sohbet ederken, asik ciftlerimizde, halya deniz dalqalarinin kayaliklara vurarak soylediyi ve sadece onlarin anlaya ve duya bilecegi hazin sarkiyi dinlemeye devam ediyorlardi. Hepsi kendi iclerinde kaybolmuslardi. Vucudlari , kendisini saran kollardan baska hic bir sey hiss etmiyordi. Kulaklarina sevgi sozcukleri fisildayan sesden baska hic bir ses duymuyorlardi. Gozleriyse, onlar sadece karsisindaki gozleri goruyordu. Tum imkansizlar mumkun gorunuyordu onlara. Oylece sarmas dolas halde sahilde oturup guzel hayaller kururken, Aysem birden kalkarak yavasca suya dogru yurumeye baslar. Deniz dalgalari ayaklarina vururken durur ve arkaya donerek, Omere seslenir.
Aysem: Cimengoz, hadi gel. Diyerek Elini uztatir. Omerde hemen kalkip Aysemin yanina gelip elinden tutarak, yanagindan oper. Hemde kokusunu icine cekercesine.
Omer: Boncukgoz, sen boyle yapdikca, sana daha sikica sarilasim geliyor. Der, Aseme sim-siki sarilarak.
Aysem: Madem sarilasin geliyor, sende sari ve hic birakma. Biliyormusun, annenin hastaligi yuzunden ayrildigimizda, yani Akcaabaddayken, her sefer daraldigimda kendimi yollara vururdum. Her seferindede gidip vardigim tek yer vardi. Deniz kenarinda kayaliklarin ustune cikar dalqalari dinlerdi. Islansam bile aldirmazdim, cunki, zaten sirilsiklam asikdim. Sana asikdim. Deniz islatsa ne olucakdiki?
Omer: Bende hep seninle birlikte gitdiyimiz sevda tepesinin gorundugu yere giderdim. Surekli denizi izler, ruzgarla konusurdum. Sanki bir sey soylesem, ruzgar sana yetisdiricekmis gibi geliyordu.
Aysem: Hep yanimda olsanda, birlikde islansak dedim.
Omer: Denizi simdiki gibi birlikde dinlesek, icimizden gecenleri sirayla ruzgara anlatalim derdim icimden.
Aysem: Simdi burdayiz, birlikteyiz ve cok mutluyuz. Hiss ediyormusun, insanin icini ferahlatan deniz havasini.
Omer: Duya biliyormusun, dalgalarin anlatdiklarini?
Aysem: Dinle! Duyuyormusun ruzgarin hazin sarkisini?Aysemle Omer gitdikden sonra Reyhanda kalkar ve Mazharin elinden tutarak pesinden gelmesini ister.
Mazhar: Reyhan, nereye?
Reyhan: Gorursun nereye. Hadi gel. Sana bir sir vereceyim. Diyerek kayaliklara taraf yurur ve beraber en yuksek kayaya cikarlar. Tam o sirada Reyhan durur ve Mazhara donerek konusmaya baslar.
Reyhan: Daha 6 yasindayken bir ruya gormusdum. Ruyamda kendimi ayni simdiki gibi bir yuksek kayanin ustunde denizi izlerken gorurdum. Onceleri yalnizdim. Ben buyudukce ruyamdaki kizda buyudu. Ruyamdayken bile uzerimde beyaz bir elbise vardi. 10 yasima kadar, bazi gecelerde bu ruyayi gorurdum. Hic bikmadim bile. Bana adeten bir huzur veriyordu. Ama sonradan ruyanin devami hic gelmedi. Hatta tamamen kesildi.
Mazhar: Peki ya sonra hic gormedinmi?
Reyhan: Hayir. 6 yil gecdi. Ailece deniz kenarina piknige gitmisdik. Geceyide orda kalmisdik. O gece cadirda uyurken, yine o yerde buldum kendimi. Durmus manzarayi izliyordum. Bu sefer ruzgar bile farkli esiyordu. Ayni yer, ayni manzara. Ama cocukken gorduyum ruyadan farkliydi. Daha sonunu gormeden, kim oldugunu anlamadan uyandim. Hemen cadirimdan cikib sabaha kadar sahilde yurudum. O ruyadan sonra uyku tutmadi. Kafamda bir suru soru vardi. O zamandan bu zamana kadarda hep o ruyayi gordum. Her saniyesini ezberledim nerdeyse. Sarki sozleri gibiydi konusduklarimiz. Bende ne zaman boyle ruzgari dinlesem, hep aklima o sarki gelir. Bilmem belkide siir gibiydi.
Mazhar: Konusduklarinizmi? Kiminle konusuyordunki? Hani ruyanda yalnizdin?
Reyhan: Cocuken, ruyamda yalnizdim. Ama 6 yillik aradan sonra her sey deyisdi. Kim oldugunu bilmiyorum. Yuzunu hic gormedim. Ama bir gun gorucegime inaniyordum hep. Sanki olucaklari yillar oncesinden sezmis gibiydim. Hep inandim bir gun gerceklesiceyine. Onu bir kez bile olsun gormeden tanidim, hiss etddim. Ezberledim nerdeyse.
Mazhar: Peki gerceklesdimi ruyan?
Reyhan: Bilmem....aslinda bir kismi gerceklesmis gibi. Ama devamini ve onun kim oldugunu halya goremedim.
Mazhar: Peki istermiydin?
Reyhan: Isterim tabi. Hemde nasil isterim. Gerci...belkide gercek olmak uzre.
Mazhar: Eminmisin peki?
Reyhan: Evet. Hislerim beni yaniltmaz. Ama denemesi bedeva. Diyerek duagini cikararak gozlerini baglar ve gozu kapali sekilde Mazhara dogru donerek der.
Reyhan: Varmisin denemeye?
Mazhar: Ne denemesi ya? Reyhan ne yapiyorsun? Diye sorar, ama Reyhan cevap bile vermeden, geri-geri yurumeye baslar.
Mazhar: Reyhan dusuceksin, dur! Ama Reyhan durmaz ve yurumeye devam eder. Kayanin kenarina yaklasmaya baslayinca kollarini yavasca havaya kaldirir. Ayni ruyasindaki gibi, saclari ruzgardan ucusuyordu. O kadar buyuleyiciydiki Mazhar gozlerini alamiyordu. Fakat ayni zamandada Reyhanin bu oyunu onu cok tedirgin etmisdi. Dahada onemlisi, kafasinda bazi anilar canlaniyordu. Sanki bu ani daha once yasamisdi. Bu sahne, bu ses, bu oyun, hepsi tanidik gelmeye baslamisdi. Bir an, bir kac saniye sonrasini hatirlar gibi olur ve tam Reyhan son adimini bosluga aticakken hemen yaklasir ve son saniyede belinden tutarak kendine ceker. O an o kadar yaklasirlarki, bir-birilerinin nefesini hiss ede biliyorlardi.
Reyhanin ic sesi: Isde bu nefesi, bu kalp atislarini gozum kapali haldede tanirim. Diye dusunerek havaya kaldirdigi kollarini Mazharin boynuna dolayarak ona sarilir. Mazharda normalde bu yapdigina kizmasi gerekken hic kizamaz. Kizamaz, cunki dejavu yasadigi icin halya olayin etkisini atlatamamisdi. Cumleler yavas-yavas kendilerini hatirlatmaya baslamislardi. Fakat Reyhan daha fazla beklemek istemez ve emin olmak icin tipki ruyasindaki gibi konusmaya ilk kendisi baslar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkincı bahar.
Fanfic2 -ci sezon finalinden sonra baslamıs, buyuk ReyMaz evsanesını anlatan bır hıkaye. İlerleyen bölümlerde yeni gelen karakterlerle birlikde tam bir genclik hikayesine dönücek.