Seda: Ömer.....
Ömer: Sen??????
Seda: Benim Seda.
Ömer: Sen...sen gerçekmisin?
Seda: Evet benim.
Ömer: İnanamıyorum hala....sen...ama bu nasıl olur? Nerdesin? Nasılsın?
Seda: İyimiyim bilmiyorum. Yada sayılırım. Ömer, ne olur gel.
Ömer: Nerdesin? Söyle hemen geliyorum.
Seda: Ben nerdeyim?
Kerim: Ver ben adresi tarif ederim. Diyerek telefonu Sedadan alarak adresi Ömere tarif edip telefonu kapatır.
Reyhan: Ne oldu? Kimmiş arayan?
Ömer: Se...Seda...
Fahriye: Ne? Eminmisin?
Ömer: Oydu işde. Onun sesiydi? Bana benim Seda dedi. Gel dedi.
Haluk: Gelmi dedi? İyide nereye? Bir adres verdimi.
Ömer: Verdi. İstanbul yakınlarından Kıyıköy kasabasının yakınlığındaki sahildelermiş. Benim hemen oraya gitmem lazım.
Mazhar: Bende seninle gelicem. Bu halde araba kullanmana müsade etmem. Heyecandan ayakta zor duruyorsun.
Ömer: Tamam, ama acele edelim bir az.
Reyhan: Evet hemen gidip gelin. Kalka bilsem sizden önce varırdımda oraya, malum kalkamıyorum.
Ayşem: Haklı, yani. Doktor müsade etse bende gelirdim. Bu yüzden bir an önce gidiyorsunuz ve Sedayı alıp hemen buraya getiriyorsunuz.
Mazhar: Tamam biz gidelim. Der ve Ömerle birlikde Sedayı almaya giderler.
Tuğçe: Yani şimdi ciddi ciddi Sedayı getirmeyemi gidiyorlar?
Şebnem: İnanılacak gibi değil...
Fahriye: Hakketende inanılıcak gibi değil.
Deniz: Şaka gibiya.
Deniz kız: Daha demin bu konuyu konuşuyorduk, hemen ardından Seda aradı. Sanki birileri bize kamera şakası yapıyor.
Özge: Kamera şakası diye konuşacağınıza, hazırlık yapmayı düşünüyormusunuz? Kız aylar sonra bulundu. Dahası ne durumda olduğunu bilmiyorsunuz.
Reyhan: Aslında haklısın. Onlar döndükden sonra bir kaçınız gidip evi ve Sedanın odasını hazırlarsınız. Yada onlar geldikden sonra değilde hemen şimdi.
Haluk: Reyhan bacım doğru diyor.
Reyhan: Evet doğru diyorum, ama bu yetmez. Burdada hazırlık yapmamız gerek.
Deniz: Ne yapacaz Reyhan abla?
Reyhan: Anlatıyorum. Hatta direk görev dağıtımına başlıyorum. Onların oraya gitmeleri sonra dönmeleri, 2 saati bulur. Bu zaman içerisinde. Haluk abi, Fahriye ve siz Denizler hep beraber alış verişe gidiyorsunuz. Qıda ürünleri Haluk abiyle Fahriyede süslemerde Denizlerde. Tuğçe ve Taner şimdi listesini yapacağım şarkılardan bir cd hazırlıyorsunuz. Sedanın en sevdiği şarkılar. Hatta direk film yapın. Hep beraber olan fotoğraflarımızı ve görüntüleri kullana bilirsiniz. Onlar dönmeden film ve projektor burda olsun. Şebnem, sende Özgeyle bizim eve git.
Şebnem: Nedenmiş?
Reyhan: Sana yardım etmesi için. Gidip hem Sedanın odasını hazırlıyorsunuz, hemde kek yapıyorsunuz. Malum ben kalkıp kek yapamayacağıma göre, bu seferlik bu çok kutsal tarçınlı kek görevi sana kaldı Şebnemcim.
Fahriye: Tüü... Kızım kaç kere diyicem o kelime kullanma diye? Hem illa o kekmi olmalı?!
Reyhan: Evet canım arkadaşım. Senin Tikin var diye ben diğer canım arkadaşıma sevdiği kekden yapmayayımmı? Gerçi ben yapmayacamda neyse. Anlayacağın Sidacım, yani bizim Sarı civ civ tarçınlı kek seviyorsa, o kek yapılıcak.
Fahriye: Tüü...tü... Kız bari adını söylemem.
Reyhan: İyi tamam. Söylemem. Şebnemcim, bak dikkatlice yapıyorsun, özen gösteriyorsun ve sana öyretdiğim gibi yapıyorsun. Benimkinin tıpa tıp aynısı olmazsa bozuşuruz ona göre.
Şebnem: Öyle olması mümkünmüki Reyhancım?
Reyhan: Tabi sende haklısın. Mümkün değil. Ama sen yinede özen göstererek yap. Bu arada bütün bu dediklerimi yapmanız için bir saatiniz var. Neden çünki daha buranın süslenmesi gerek. Hadi her kes işinin başına. Der ve her kes verilen görevini yapmaya gider.
Ayşem: O zaman bende Nadide anneyi arayayımda oda gelsin.
Reyhan: O zaman söyle gelirken bize pankart hazırlamak için malzeme getirsin. İşde, fırça boya, rengli kalem, rengli kağıt. Sonra pankart için uzun bir kağıtda gerek.
Ayşem: Tamam söylerim gelmeden kırtasiyeye uğrasın. Ama önceden Sedanın dönüceğini söylemem. Şimdi bebekle gelicek. Heyecanlı heyacanlı yol gelmesin.
Reyhan: İyi düşünmüşsün. Geldikden sonra söylersin. O zaman Seda gelmeden ablasını aramasakmı? Hele bir gelsin, ne durumda olduğunu anlayalım, sonra İnci ablasına haber veririz.
Ayşem: Aynen. Bu arada ben Eda halayla babamada haber vereyim.
Reyhan: Ama Nadide teyzeye söylememeleri için uyar önceden.
Ayşem: Tamam uyarırım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkincı bahar.
Fanfiction2 -ci sezon finalinden sonra baslamıs, buyuk ReyMaz evsanesını anlatan bır hıkaye. İlerleyen bölümlerde yeni gelen karakterlerle birlikde tam bir genclik hikayesine dönücek.