İkinci bahar 61 bölüm.

17 0 0
                                    

Hostes: Uçağımız  inişe hazirlaniyor. Lütfen emniyet kemerlerinizi takin!
Furkan: Sen kemerini takdınmı?
Seda: Evet takdımda, sencede bir toaflık yokmu? 
Furkan: Hakkaten  ne  oluyor ya?
Hostes: Lutfen  sakin olun. Uçakda küçük bir ağrıza var.  Tekerler çalışmıyor. Her kes yerine oturup  kemerlerini bağlasın. Lütfen panik yapmayın.
X2: Ne??? Panik yapmayalımmı??? Ya siz ne saçmalıyorsunuz acaba?  Tekerler  calışmıyorda ne demek?
X3: Eee ne zaman inicez o zaman?
X4: Kısaca düşüyoruz diyinde tam olsun.
Seda: Furkan, bunlar ne diyorya?
Furkan: Seda sakin ol. Panikleme. Al su iç.  Ha şöyle. Sakinleş.
Hostes: Beyfendi lütfen yerinize oturup kemerinizi baglarmısınız?
X5: Geçmiyorum varmı bi diyeceğiniz?
Furkan: Hop hop.  O eliniz kolunuz fazla oynamasın. Size ne dedilerse onun yapın, benim tepemin tasını atdırmayın!!! Der ve adam geçip yerine oturur.
Hostes: Sağolun!
Furkan: Bir şey değil. Kemerlerini bağlamayan kaldıysa hemen bağlasın. Lutfen sakin olun.  Salonda xaos çıkarmanızın bir faydası olmaz.  Düşüceksek zaten düşücez.  Bağırtılarınız bunu değişmeniz. Ayrıca iyi düşünelimki iyi olsun.
X: Abi korkuyorum.
Furkan: Aaaa bu hiç olmadıki. Sen hiç luna parka gitmedinmi?
X: Gitdim tabiki.
Furkan: Işde buda onun gibi.  Ama uçak atraksiyonu. Hem bir az aksiyondan zarar gelmez demi? Şimdi  kapat gözlerini  ve  bu anın tadını çıkarmaya bak. Şimdi hepiniz gözünüzü kapatıp  atraksiyonda olduğunuzu ve inince sevdiklerinizin yanına   gidiceğinizi  hayal edin. Der ve gidip Sedanın yanına oturur.
Seda:  Furkan  bizde  sevdiklerimize kavuşucaz demi?
Furkan: Tabikide kavuşucaz.
Seda: Peki  ya kavuşamazsak. Ya......
Furkan: Seda sakın aklından dahi geçirme.  Neden biliyormusun?
Seda: Neden?
Furkan: Çünki  devlerin aşkı büyük olur. Sırf bu yüzden biz hiç ayrılmıycaz.
Seda: Ya dağla yerle bir olacak, ya kıyametler kopacak yada dünya batacak, senden  öyle  ayrılacağım.
Bu felaketlerden biri uçak kazasıda  ola bilir
Furkam: Ama  olmayacak. Ama diyelimki  oldu?  Eeee ne değişicekki? Biz her iki durumdada ayrılmayacayık.
Seda: Anlamadım....
Furkan: Diyorumki nefes almak değilmiş yaşamak. Nefes almasak bile biz ve aşkımız hep yaşayıcak.
Seda: İnanayımmı?
Furkan: İnan tabikide. Şimdiyse gözlerini kapat  ve  hayal kur.
Seda: Ama sende gözlerini kapat.  Ayrıca ben atraksiyon hayalini sevmedim.
Furkan: O zaman  sende bir teknede  titanik  yapdığımızı  hayal et. Hadi birlikde hayal edelim der  veb ikiside  gözlerini kapatır.

İstannulda  kazan  dairesinde.

Selim: Şebnem, hadi uyan artık. Sabah oldu. Şebnem duymuyormusun beni?
Şebnem: Ne  var be???
Selim: Sabah oldu. Hadi kalk daha  ne kadar yerde oturacaksın? Hasta olucaksın sonra.
Şebnem: Olursamda olurum. Sana ne?
Selim: Ya neden hala inad ediyorsun?
Şebnem: Seni duymuyorum bile.  Der ve yerden kalkarak  Kapıya vurmaya başlar.
Şebnem: İmdatttttttt!!!!!!!!! Yardımedin!!!!!!!!!!!!  Burda  kapılı kaldık!!!!!!!!!
Selim: Ya napıyorsu  sen burda.
Şebnem: Burdan kurtulmaya çalışıyorum.  Burda seninle bir dakka kalmaya bile  tahamülüm yok.
Selim: Ben var sanki. Ama böylemi burdan kurtulacaksın?  Tüm  apartmanı ayağa kaldırarakmı?
Şebnem: Evet!!!!! İmdatttttttt!!!!!!  Sesimi duyan varmı?????!!!!!!!

Haluk abinin  dairesinde.

Haluk: Ohaaaa bu nedir sabahın köründe?
Taner: O nasıl bağırmakdırya?
Deniz: İyide bu Şebnemin sesi sanki.

Kızların evinde.

Deniz kız: Fahriye  uyan!
Fahriye: Ne olduya  sabahın köründe.
Deniz kız: Sesleri duymuyormusun?

Kuzenlerin  evinde.

Cem: Yok artık!!!  Saat daha sabahın 5-şi!
Tuğçe: Eyvah!!!!! Bir  azdan   tüm apartmanı ayağa dikicek sesiyle.

ReyMazın evinde.

Reyhan: Mazhar  uyan!  Apartmandan sesler geliyor. Galiba korkduğumuz başımıza geldi.
Mazhar: Yani  Şebnem zamanından önce isyan çıkardı.
Reyhan: Aynen. Hadi bir an önce gidelimde susduralım, yoksa çocuk uyanıcak  sesine.  Der  ve birlikde bodrum katına inip kazan dairesinin önüne gelirler.

İkincı bahar.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin