KADER ~ AZDEN

22. Bölüm

AZRA

Sabah olduğunda tam odadan çıkacakken son bir kez daha Deniz'in yanağından öpmek için geri döndüğümde Deniz hala uyuyordu. O kadar huzurlu görünüyordu ki bunu bozmamak için daha sessiz bir şekilde hareket edip odadan çıkmaya karar vermiştim.

Kahvaltıdan sonra sınava gideceğim için o zamana kadar tekrar yapmaya karar vererek odama girdim. Masama oturup kitabı açtığım an kapım açılmıştı. Gelen Rüzgar'dı.

"Sabahlamışsın anlaşılan." dedi beni masada görünce.

"Yok daha şimdi kalktım da sen bu saatte neden uyanıksın?" diye sordum. Yanıma gelip masama yaslandı. "Deniz'in yanında sabahlamandan bahsediyordum aslında." dedi.

"Ne diyorsun Rüzgar ya?" diye sordum.

"Azra sen bizi aptal mı sandın? Senin Deniz'in yaralanacak ve sen onun yanına bile gitmeyeceksin, birde bunun üzerine ona laf atacaksın, yeme beni istersen." dedi. Ne güzel demişti 'Benim Deniz'im'.

"Başka kim biliyor?" dedim utanarak.

"Herkes bir gariplik olduğunun farkında ama kimse bir şey demiyor. Belki Hasret tahmin etmiştir ama o bu aralar odasında güreş antremanı yapmakta olduğu için belki dikkat bile etmemiştir." diye açıkladı.

"Biliyorum size söylemem gerekirdi. Ama ne kadar az kişi bilirse o kadar iyi olurdu. Deniz bizi Kudret'in öğrenmesinden çok korkuyor." dedim artık gerçeklerden kaçamayarak.

"Yani bu demek oluyor ki Deniz'de seni seviyormuş." dedi başa dönerek.

Mutlulukla başımı sallayarak "Rüzgar hayatımda ilk defa mutluluğun nasıl bir şey olduğunu hissettim. Onunlayım ya burası bir hapishaneymiş, bizi öldürmek isteyen onlarca insan varmış bunların hiçbiri umurumda değil." dedim. Sonra aklıma tekrar sırrımız geldi.

"Ama senden rica ediyorum kimseye söyleme bildiklerini hatta Deniz bile bilmesin senin bildiğini." dedim.

"Seni tekrar böyle gördüm ya gidip Deniz'i alnından öpmemek için zor tutuyorum kendimi. Ama sana söz veriyorum. Sen benim bildiğimi bile unutabilirsin." dedi Rüzgar gülerek.

"Teşekkür ederim." dedim ona sarılarak.

"Siz yinede dikkatli olun ben anladıysam başka birileri de anlayabilir." dedi.

"Yani ona bakmıyorum bile, çok az görüyoruz birbirimizi daha ne yapabiliriz ki?" diye sordum.

"Herkes ortada ne döndüğünün farkında ama kimse ne olduğunu tam olarak bilmiyor." dedi.

"Tamam, daha dikkatli olmaya çalışırım bundan sonra." dedim.

"Bende çıkayım artık. Senin sınavın var değil mi birazdan?"

"Evet biraz bakınmam lazım zaten." dedim.

"O zaman iyi çalışmalar sana." dedi gülerek odamdan çıkarken.

•••

DENİZ

Bahçe işini devralmak istediğimi söylemek için Melis'in odasına gelmiştim. Eğer uyuşturucu girişini engellersem Naciye dağıtacak bir şey bulamazdı. Melis sahte bir gülüşle "Deniz, hoş geldin." deyince aynı sahte gülüşle ona bakıp karşısındaki koltuğa oturdum.

"Çok iyi yaptın gelerek bende seninle konuşmak istiyordum, son zamanlarda yaşadıklarınla alakalı olarak." dedi.

"Gördüğünüz gibi gayet iyiyim Melis Hanım özellikle son zamanlarda." dedim. Azra'yla birlikte olmamızın bunda etkisi çok büyüktü hatta içimden bunu Melis'e söylemek gelsede son anda kendime engel olmuştum. Artık neden Melis'ten haz etmediğimi çok iyi anlamıştım. Her şey Azra'ya olan yakınlığıyla başlamıştı.