DENİZ
Azra sayımdan sonra bana doğru yaklaşmaya başlayınca onun odasına gitmemek için mantıklı bir bahane üretmeye çalışıyordum. Çünkü biliyordum ki bugün yaşananların üstüne birde ona karşı olan duygularımı fark edemediğim için benimle dalga geçecekti. Yüzleşmemizi ne kadar ertelersem o kadar iyiydi.
Ama Azra bana yaklaştığında yüzünde alaydan ziyade büyük bir sevinç vardı. Bu da bana bir an için her şeyi unutturup ona yaklaşmama sebep olmuştu. Aramızdaki mesafe kapandığında ortak alanın ortasında duruyorduk.
Azra "Ee kimin odasına gideceğiz şimdi?" diye sordu gülerek.
Mantıklı olan daha yakındaki Azra'nın odasına gitmekken "Benimkine gidelim." dedim. Her şey odamda başlamıştı orada tatlıya bağlanmalıydı. Azra yan tarafa dönüp büyük bir çoşkuyla "Hanımlar, iyi geceler herkese." diye bağırıp kolunu belime attı.
"İyi geceler herkese." dedikten sonra bende elimi omzuna götürüp onu kendime doğru çektim. Böyle davranmamasını ondan istesemde o kadar tatlı söylemişti ki, bende kendimi ona ayak uydururken bulmuştum. Kapımı açmak için önden ilerlediğimde elimi tutması için arkaya götürmüştüm. Elimi sıkıca kavrayıp ardından kapıyı kapadı.
Yatağa geçene kadar ellerimiz hiç ayrılmadı. Ben yatağın başında sırtımı duvara yaslarken o boylamasına yatıp başını dizimin üstüne koyup gözlerini kapamıştı. Bir elimi karnındaki eline götürürken diğer elimide kızıllarda gezdirmeye başlamıştım.
Azra gülümsemeye başlayınca kendimi tutamayıp dudağına küçük bir öpücük kondurdum. Sonra yanağına, burnuna, boynuna derken kendimi sonunda geri çekebilmiştim. Azra gözlerini açıp rüya görmediğinden emin olmak ister gibi ellerini yüzüme götürdü.
Çenemden beni kendine doğru çekip bana biraz yaklaştı. Sakince öpüşmeye başladığımızda hiç acele etmeden alt dudağıma yöneldi. Onun aksine aceleci bir şekilde üst dudağını emmeye başladığımda Azra öpüşünü derinleştirdiğinde dillerimiz nihayet birbirini bulmuştu.
Onun her bir noktasını tekrar tekrar keşfederken tişörtünün içinden karnını okşamaya başlamıştım. Azra beni ensemden kendine doğru çekip dudağıma son öpücüğünü bırakıp geri çekildi.
Alınlarımızı yaslayıp "Alışamıyorum hala böyle olmamıza, her şey hayalmiş gibi geliyor." dedi nefes nefese bir şekilde.
"Neden hayal dedin de rüya demedin?" diye sordum. Ellerimi karnından çekmeden okşamaya devam ettim.
"Rüyada genelde biliçaltında sakladıklarımızı görürüz. Ama ben bir gün beni sevebileceğini hiç düşünmediğim için böyle bir rüyam hiç olmadı. Seni öptüğüm, her şeyi itiraf ettiğim, seninle gerçekten uyuduğum bir çok rüya gördüm. Ama onların sonu da hep rüyaydı." deyip kendine gülmeye başladı.
"Rüyanda rüya gördüğünü nasıl anlıyordun?" diye sordum merakla.
Saçlarıma dokunduktan sonra burnuna götürdü. "Kokundan." dedi. Gülüşüm yayılınca "Baya baya İnception'ı yaşamışsın Azra." dedim. "İzlemiş miydin?" diye sordum.
Kafasını hayır anlamında sallayınca "Çıkınca izleriz o zaman, söylemeyeyim şimdi." dedim. Sonra bunu nasıl bu kadar rahat söyleyebildiğim için kendime kızdım.
Müebbet hapis cezası alma ihtimalim varken neden böyle bir şey demiştim ki? Resmen beni bekle demiştim. Azra da belki benim yüzümden bir süre daha burada kalacaktı, peki ya sonra?
Elimi karnından çektim. "Canım, daldın gittin. Ne oldu?" diye sordu Azra.
"Seni düşünüyordum, bizi, geleceğimizi." diye cevap verip alnına küçük bir öpücük kondurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER ~ AZDEN
Novela JuvenilAlternatif AzDen kurgusudur. Her şey Avlu'nun 10. bölümünden itibaren başlar. ••• Azra "Sevgilim, Hayatım, Dünyam, Bitanem.." diyerek Deniz'e baktı. Orada olduğundan emin olduktan sonra "Bunlar sana aşık olduktan sonra sana söylemek istediğim şeyler...