56. Bölüm

1.6K 76 75
                                    

AZRA

Kızlardan Deniz'i utandıran bir oo sesi yükselince Deniz boş bulunduğunu anlayıp kızarmaya başladı. Neredeyse kıkırdayarak ona sarıldığımda başını boynuma gömdü. "O zaman yapılacak şey belli, bir ömür beraberiz seninle." dedim.

Kulağına doğru "Beni ilk öptüğün anda ömrünün geri kalanına çoktan talip olmuştum bile." dedim saçlarını okşayarak. 

"Bazı şeyleri içinde tutmamalı insan. Sen hissetmiş olabilirsin ama ilk ben söyledim." dedi Deniz bakışlarımızı birleştirerek.

"Tam olarak senin kelimelerinle demedim belki ama sana ilk zamanlarımızı hatta anayasamızı ve ertesi gününü hatırlatırım." dedim. Kafasını iki yana sallayınca elinden tutup odasına götürdüm onu. Anayasamızın karşısında durdurup "Baksana hatta yazdım bile." dedim.

Deniz anayasamıza bile bakmadan gülerek ellerini saçlarıma atıp alınlarımızı birleştirdi. Şaşkınca kollarımı ona sardığımda "Beni oradan çıkardığın için teşekkür ederim Hayatım." dedi.

"Senin bu utanmalarını asla anlayamayacağım-

"Sen bile kızarmıştın Azra." dedi topu bana atarak.

Resmen oyuna getimişti beni. Rezilliğimi çabuk unutmasını umarak konuyu kapamaya çalıştım. "Tamam utanınca çok tatlı olduğunu söyleyip konuyu kapatıyorum Boncuk." dedim.

Deniz bana uyar dercesine başını yana salladığında rahatlamıştım. Aniden yorgunluktan gelen esnememe engel olamayınca elimle ağzımı kapadım. 

"Uyumadın mı dün gece?"

"Pek sayılmaz."

"Akşam yemeğine kadar biraz dinlen istersen." 

"Eğer sen de benimle dinlenirsen neden olmasın?" deyip dudaklarına kısa bir öpücük bıraktım. Deniz gülerek yatağın örtüsünü açtığında beni yanına çağırdı. Kendimi hızla onun üstüne bırakınca Deniz ufak bir kahkaha attı. Burnuma dolan kokusuyla gözlerim istemsizce kapanırken kulaklarımda tekrar tekrar kahkahası yankılanıyordu.

Deniz saçlarımı okşamaya başlamasıyla kapanan gözlerim açıldığında Deniz'i beni izlerken yakaladım. "Birlikte demiştik." dedim.

Deniz "Tamam birlikte." diyerek kendine hatırlatıp gözlerini kapadığında bende onu izlemeye başladım. Bir kaç dakika sonunda gözlerini açtığında "Birde bana dersin." dedim.

"Tamam yakalandım ama seni izleyecektim sadece." dedi. Anlaşılan onun hiç uykusu yoktu. Üstünden kalkıp duvar tarafına geçip ona döndüm. "Daha kolay izlersin bu şekilde." dedim.

Deniz kollarını bana sarıp başını iki yana salladı. "Seni hissetmeyi daha çok seviyorum." dedi. Tek bacağımla beraber kollarımı ona sarıp onu öpmeye başladım. Öpücüklerimin arasından "Şimdi nasıl?" diye sordum.

Deniz gülerek üstüme geçip bacaklarımın arasına yerleşti. "Şimdi daha iyi." dedi.

Öpücükleri dudağımdan boynuma doğru kaydığında "Sabah doyamamıştım sana." dedi. Sabahki anları tekrar hatırladığımda şuan yaşadıklarımızın onunla ilgisi olmadığını kendime hatırlattım.Ellerim kalçalarına doğru giderken Deniz ince kıyafetlerimizi bile çıkarmadan üstümde yavaşça hareket etmeye başlamıştı.

Biraz daha hızlanması için kalçalarını hızlı bir ritimle okşadığımda bana aldırmadan hatta daha da yavaşlayarak dudaklarımızı birleştirdi. Tek elimi kalçalarından ayırarak göğüslerine götürdüğümde dudaklarımı aralayıp ağzımın her bir noktasını talan ederken ona karşı gelmem neredeyse imkansız bir hale gelmişti. Ellerimi nereye koyacağımı bilemeden yanaklarında gezdirip ona karşılık vermeye başladığımda bir yandan da kendimi dik bir pozisyona getirmeye çalışıyordum.

Deniz birden kendini geri çekip beni tekrar yatağa ittirdi. "Bence anayasamıza bir kural daha koymalıyız." dedi tişörtlerimizi çıkararak.

"Baş başayken sütyenle dolaşmak gibi mi? Bana uyar Güzelim." dedim sütyenden taşan göğüslerine öpücükler bırakarak. Onları bir an önce serbest bırakmak için ellerimi hızla kopçasına götürürken "Hatta bence sütyensiz dolaşmalıyız." dedim.

"Azra bir an olsun saçmalamaz mısın lütfen?" deyip ellerimi tuttu.

Bıkkınlıkla nefesimi bırakarak "Şu anımızı bölecek kadar önemli olan şey neymiş söyleyin bakalım, hiçbir zaman saçmalamayan hanımefendi?" dedim.

Deniz "Ben diyorum ki üstte olan kuralları koymalı." dedi ve evet kızararak.

Anladığım şeyden dolayı gülmeye başladığımda bakışlarından Deniz'in şaka yapmadığını anladım. Daha açık olması için "Nasıl yani?" dedim.

"İşte beraber olurken kim üstteyse onun dediği olsun. Mesela şu an ben diyorum ki bırak seni doya doya seveyim. Sen bana dokununca tutamıyorum kendimi, otomatikman sana uyuyorum." dedi.

"Bu kötü bir şey mi? Eğer kendini kötü hissediyorsan-

"Hayır, hayır yanlış ifade ettim galiba demek istediğimi. Sen çok mutlu ediyorsun beni ama sen devreye girince ben kontrolümü kaybediyorum. Aynı mutluluğu sana veremiyorum."

"İşte şu an saçmalamaya başladın. Sen beni Dünya'nın en mutlu insanı yapıyorsun zaten hem de her gün."

"Yapma Azra. Bu sabah malzeme odasındayken gerçekten orada mıydın mesela?"

"Tabi ki oradaydım Deniz."

"Bedenin benimleydi ama aklın başka bir yerdeydi."

"Değildi."

"Öyleydi işte. Sürekli bana ilgi gösterdin. Sana dokunmak istediğimde bir süre izin verip sonra uzaklaştın benden. Ben yine aynı şeylerin olmasını istemiyorum. Her şeyinle bana teslim olacaksan seviş benimle." dedi. Gerçekten fark etmiş miydi yani?

"Bırak acele etmeden her bir yanını seveyim senin." deyip dudağıma ufak bir öpücük kondurdu. 

"Ben böyle hissedeceğini tahmin etmemiştim. Sabah bana ne oldu bilmiyorum sanki bir an önce eskisi gibi olmamız için seninle beraber olmam gerektiğini düşündüm. Belki çok gergindim ya da fazla baskı yaptım kendime. Hiç değilse seni mutlu ettiğimi sanmıştım ama belli ki onu da yapamamışım." dedim.

Deniz onu yanlış anlamamam için oldukça sakin bir şekilde "Yaptın, o an çok mutlu ettin beni. Ama sonrasında, düşünme yetime tekrar kavuştuğumda, eğer bunu seninle beraber yaşamayacaksam hiç yaşamamayı yeğlediğimi fark ettim." dedi.

"Biliyorum fazla vakit geçmedi üstünden ama şimdi her bir hücremle seni istiyorum. Dediğin gibi olsun, koyalım kuralımızı." dedim. Onun daha fazla üzülmesine izin veremezdim.

"Emin misin?"

"Benim de kural koyacağım günler gelecek elbet." deyip ellerimi vücudunda gezdirdim. 

"O zaman kısa bir süreliğine buna ara vereceksin Güzelim." deyip ellerimi üstünden çekip başımın üstünde birleştirdi. "Şimdi, ben izin vermedikçe bana dokunman yasak." 

"Bu resmen işkence ama. Oldu olacak ellerimi de bağlasaydın." dedim sitemli bir şekilde.

"Uslu durursan o dediğini yapmam, merak etme." dedi Deniz gülerek.

Elimi yavaşça karnına doğru indirerek "Peki ya uslu durmazsam, o zaman ne olur?" dediğimde gülüşü bilinçli olarak solmuştu. Mavileri resmen siyaha boyandığında onun bu haline mest olarak yutkundum.

Deniz elimi yakalayıp üstüne bir öpücük bırakıp tekrar başımın üstünde birleştirdi. Yanağımdan kulağıma doğru öpücükler bırakarak "O zaman sonuçlarına katlanman gerekir Güzelim." deyip boynuma doğru inmeye başladı.

•••


KADER ~ AZDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin