DENİZ
Azra'yı daha hızlı bulabilmek için Sezenle ayrılmaya karar vermiştik. Ben yemekhaneye ardından çamaşırhaneye bakmaya karar vermiştim. Yemekhaneden çıkarken koridorda revirden çıkan Yonca'yı gördüm.
"Yonca!" diye seslendim.
"Deniz iyisin çok şükür, Azra yetişmiş sana."
"Yonca benim Azra'yı bulmam gerek şu an Kudretle beraberler muhtemelen. Sen kızlara bakabilir misin?"
"Azra'yı beraber bulalım o zaman tek başına değil mi?"
"Kızlara bir şey olursa Azra'ya nasıl hesap vereceksin? Zaten Sezen de her yerde Azra'yı arıyor-
"Nolur soru sorma şimdi, daha sonra anlatırım her şeyi." dedikten sonra kafasını tamam anlamında salladı.
"Tamam, kızlar nerede peki?"
"Bilmiyorum en son Avlu'da gördüm onları." deyip çamaşırhaneye doğru koşmaya başladım. İçeri girdiğimde nihayet Azra'yı bulmuştum. Kudret'le konuştukları için benim geldiğimi fark etmemişlerdi. Azra'nın güçlü durmaya çalıştığını fark edince ona daha dikkatli baktım. Gömleğiyle karnına baskı yaptığını görünce hemen yanına gittim.
"Sen neden itiraf etmedin Nihal Müdürü öldüren kişinin sen olduğunu? Onun burada suçsuz yere yatmasına göz yumduğunu." diyen Kudret'in sesiyle vücudum adeta kitlenmişti. Ağzımdan tek bir kelime çıktı. "Azra"
"Oo Kuzu Hoş geldin. Bende seni bekliyordum. Seni kızının gerçek katiliyle tanıştırayım." deyip başıyla Azra'yı gösterdi. Tekrar Azra'ya baktığımda hiçbir şey söylemedi. Yalandı değil mi? Ben burada onun yüzünden kalmamıştım, değil mi?
"Azra" dedim son bir umutla. Bir şey söylemek için ağzını açtı ama bana baktıktan sonra hiçbir şey söyleyemeden geri kapayıp bakışlarını benden çekti.
"Yalan söylüyor. Bizi birbirimize düşürmek için yapıyor, değil mi?" diye sordum. Sesim gittikçe yükseliyordu. Yanına gidip dizlerimin üstüne çöküp onunla göz göze gelmeye çalıştım. Konuşmasada bakışından anlardım belki. Ama o benimle göz göze gelmemeye çalışıyordu. Elimle çenesini tutup onu bana bakmaya zorladım.
Bir kez daha "Azra yüzüme bak!" dedim.
"Ne oldu Kınalı dilini mi yuttun? Bakamıyor musun Kuzunun suratına? Amma da erdemli çıktın. Sen git katil ol sonrada böyle erdemli erdemli takıl." deyip gülmeye başladı Kudret.
"Kes sesini!" diye Kudret'e bağırdım. "Azra, Lütfen sen de artık bir şey söyle!" deyip tekrar Azra'ya baktım. Çok kan kaybetmişti. İki yerinden bıçaklanmış, her yeri kan içindeydi. Çok acı çektiği için konuşamaması çok normaldi. Belki de onu acı çekerken görmemi istemediği için bana bakmıyordu.
"Ah salak kafam. Sen ne haldesin benim sorduğum soruya bak, çok canın yanıyor mu?" diye sordum.
O an kafasını yerden kaldırıp bana baktığında gözlerinin dolduğunu fark etmiştim. "Acı çekiyor o yüzden böyle bakıyor." diye düşündüm.
Ama Azra'nın gözlerimin içine bakıp "Benim yüzümden, her şeye ben sebep oldum." demesiyle bütün dünyam başıma yıkılmıştı.
Azra
2 aydır kabuslarıma neden olan şeyin bu şekilde açığa çıkacağını asla tahmin etmemiştim. Deniz'in burada kalmasının, Kudret'in onu kullanmaya çalışmasının sebebi ben olabilirdim ama Nihal'i ben öldürmemiştim.
İsyan sırasında yerde yaralı bir şekilde yardım beklerken onu görmüştüm. Yarasına bakmak için yanına gittiğimde "Bunların hepsi senin yüzünden oldu." demesiyle donup kalmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER ~ AZDEN
Roman pour AdolescentsAlternatif AzDen kurgusudur. Her şey Avlu'nun 10. bölümünden itibaren başlar. ••• Azra "Sevgilim, Hayatım, Dünyam, Bitanem.." diyerek Deniz'e baktı. Orada olduğundan emin olduktan sonra "Bunlar sana aşık olduktan sonra sana söylemek istediğim şeyler...