DENİZ
"Bu arada Zerrin'le konuşup artık B2'ye geçmeyeceğini söylemen gerekiyor." dedim Azra'ya yemekhaneye doğru giderken.
Azra elimi daha sıkı tutup "Önce güzel bir kahvaltımızı edelim seninle. Şu an o kadını çekecek halim yok ne yalan söyleyeyim." dedi. Normalde olsa B2'ye geçeceğiyle ilgili saçma bir şaka yapması gerekmez miydi?
Her şey yoluna girmişken şimdi bunu düşünüp kendime eziyet çektirmenin lüzumu yoktu ama yinede böyle bir olayı boşlaması sinirimi bozmuştu. Bu yüzden daha fazla içimde tutamadan "Böyle bir konuda nasıl bu kadar rahatsın anlamıyorum Azra." dedi.
"Dilekçemi verirken o da kaç kez sordu emin miyim diye. Bir sorun çıkarmaz, güven bana."
"Hele bir çıkarsın."
"Çıkarırsa ne yapacaksın gerçekten çok merak ediyorum." diye alaya aldı beni.
"Hiçbir şey yapmam sadece bu hapishaneyi o kadının başına yıkarım o kadar." dedim ciddi bir şekilde. Azra'dan ayrı kalmanın fikri bile içimi ürpertmişti.
Azra etrafı kontrol edip sırtımı arkamdaki duvara yasladı. Bana sarılarak "İşimi sağlama alayım ben o zaman." deyip boynuma bir öpücük bıraktı. "Zerrin Hanım beni bekler." deyip saçımı kulağımın arkasına attı.
Belki de kendi kendime kuruntu yapıyordum sadece. Azra gayet iyiydi ve ben ondan daha fazla uzak kalmak istemiyordum. "Bizi bekler demek istedin herhalde."
"Bir veliye ihtiyacım var gibi mi duruyorum oradan bakınca?" dedi gülerek.
"Hayır ama benim seninle olmaya ihtiyacım var. Artık seni bir an olsun yanımdan ayırmayacağım. Bunu bana borçlusun, unutma."
Bakışlarını benimkilerle birleştirip "Unutmam merak etme." dedi.
"Ayrıca" dedikten sonra dudaklarımı onunkilere değdirerek konuşmayı sürdürdüm. "Ben sevgilin olarak yanında olmayı tercih ederim."
Dudaklarım Azra'nın dudaklarıyla beraber aralandı. Tam birleşecekken Azra dudaklarım yerine çeneme ıslak öpücükler bırakmaya başladı. Öpücükleri boynuma doğru kaydığında tek eliyle yüzümü okşarken diğer eli belimden kalçalarıma doğru inmeye başlamıştı. "Azra." diye onu uyararak ona nerede olduğumuzu hatırlatmak istedim. Ama beni dinlemeden bacaklarımı okşayıp tek bacağımı ona dolamamı sağladı.
Az önce benim yaptığım gibi dudaklarını benimkilere değdirip "Ben senin tam olarak üstümde olmanı tercih ederim ama Güzelim." diye fısıldadı. Sözlerini benim aksime uzun bir öpücükle mühürlediğinde benim elimden gelen tek şey diğer bacağımı ona dolayıp ellerimi kızıllara atmaktı.
Azra kalçalarımdan destek alarak beni kavrayıp hemen yanımızdaki malzeme odasına götürdüğünde artık ne Zerrin'e ne de kahvaltıya gidemeyeceğimizi anlamış bir şekilde öpüşmeye başladık.
•••
Zerrin hiçbir sorun çıkartmadan Azra'nın dediğini yapıp onun bizim blokta kalmasını sağlamıştı.
"Sence de çok garip değil miydi dediğini hemen kabul etmesi?" diye sordum Azra'ya.
"Sana söyledim ya Boncuk, zaten onun da içine sinmemişti orada olacak olmam." dedi ama aklı başka bir yerdeydi.
"Neyin var o zaman?"
"Çok gergin durmuyor muydu sence Zerrin? Yani bizden bağımsız bir sorun var gibiydi."
"Zerrin hep bir gergin durur zaten. Bana öyle gelmedi." dedim. İşin gerçeği Azra'nın olası bir tepkisinden korktuğum için dikkatimi sadece ona yoğunlaştırmıştım. O yüzden bahsettiği gibi bir gerginlik sezememiştim Zerrin'de.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER ~ AZDEN
Teen FictionAlternatif AzDen kurgusudur. Her şey Avlu'nun 10. bölümünden itibaren başlar. ••• Azra "Sevgilim, Hayatım, Dünyam, Bitanem.." diyerek Deniz'e baktı. Orada olduğundan emin olduktan sonra "Bunlar sana aşık olduktan sonra sana söylemek istediğim şeyler...