AZRA
"Na- nasıl olabiliyor böyle bir şey? Daha az önce sayımdaydık beraber." deyip korkuyla ayağa kalktım.
"Azra sakin olur musun? Bu yaptığının kimseye bir faydası yok. Sakin ol ve yerine otur." dedi Melis bakışlarıyla Savcı'yı işaret ederek. Şu an aklımdaki son şey karşımda Savcı'nın olmasıydı. O yüzden "Durumu nasıl peki?" diye sordum.
"Revirde tedavi ediliyor. Çok ağır değil." dedi Melis.
"Bölüyorum ama almam gereken bir ifade var." dedi Savcı bana dönerek. Sonra soğuk ses tonuyla devam etti. "Deniz Demir'e geçmiş olsun dileklerimi iletirsiniz. Ayrıca bu yaralanmanın ayrıntılarını bizzat dinlemek isterim." dedi.
Sinirle iki elimi masanın üstüne koyup "Siz ifadenize devam edebilirsiniz ama ben gidiyorum. Buradan bir yere kaçmam imkansız nasılsa." deyip odadan çıktım. Hemen revire gidip Deniz'i görmem gerekiyordu.
Revirin koridoruna geldiğimde camdan Deniz'e baktım. Yataklardan birinde yatıyordu, yanında Bade ile Derya vardı. İçeri girecekken aklıma sırrımızın gelmesiyle öylece kalakaldım. Bir umut Deniz ile göz göze gelmeye çalışsamda yakalanmamak için daha uzun süre kalamadan oradan ayrılmak zorunda kalmıştım.
Deniz iyiydi, kızlarla konuşacak kadar kendindeydi. Başka hiçbir şeyin önemi yoktu. Bloğa giderken Melis'in seslenmesiyle ona döndüm. "Eğer Savcı çağırıyor-
"Çok sinirli bir şekilde gitti Azra." dedi Melis.
"O zaman ne oldu?" dedim. Aklımda bunu Deniz'e kimin yaptığı varken bir an önce bloğa gitmek istiyordum.
"Azra lisede değilsin ve ben senin öğretmenin değilim. Artık davranışlarına çeki düzen ver. Burada seninle bu konuyu konuşmak istemiyorum lütfen odama geç." dedi sert bir ses tonuyla. Melis'i ilk defa bu kadar sinirli gördüğüm için şaşkın bir şekilde odasına doğru yürümeye başladım.
İçeri girer girmez "Liderliğini alan biri için yine hayatını bitireceğini hiç düşünmezdim." dedi Melis arkamdan kapıyı kapatırken. Yakalanmış olmanın verdiği korkuyla gözlerimi kapamıştım. Nasıl düşünmezdim Melis'in orada olduğunu?
"Ben eski bir arkadaşım için endişelendim sadece." dedim yalanımı yutmasını umut ederek.
"Hangi duygularla bunu yaptığın beni zerre ilgilendirmiyor Azra." dedi sert bir tonla. "Önemli olan tekrar aynı şeyi yapmış olman."
"Tamam haklısın fevri davrandım biraz-
"Biraz mı? Özgürlüğünü elinin tersiyle ittirdin az önce." dedi.
"Anlıyorum büyük projen boşa gittiği için çok üzgünsün ama bunun suçlusu Deniz değil. Ben kendi irademle bu kararı verdim. Ben yaşadığım her şeyi hak ettim." dedim.
"Ne projesi Azra. Senin içindeki iyiliği gördüğüm için bu çabam. Daha dün zaten tahmin ettiğim şeyin gerçek olduğunu öğrendim, senin bana 1 aydır yalan söylediğini. Şimdi seni buradan çıkarmama ramak kalmışken yine en başa döndük. Ben kime kızayım?" dedi.
"Benim iyi biri olduğumu düşündüğün için önce kendinden başlayabilirsin mesela. Ayrıca Kudret'i ben bıçaklamasam bile 1 aydır yaptıklarımdan sonra buradan çıkmam zaten imkansız." dedim.
"Adam yaralama, içeri yasaklı madde sokma, insanları azmettirme bunların hepsi için maksimum 5 yıl daha alırsın. Ama birini ardı ardına sebepsiz yere bıçakladığında bu cezayı 4 ile çarpman gerekir Azra." dedi. Bunu biliyordum elbette ama aklıma Deniz'in birde bu suçtan yargılanacağı gelince konuşulanlara kendimi verememiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER ~ AZDEN
Teen FictionAlternatif AzDen kurgusudur. Her şey Avlu'nun 10. bölümünden itibaren başlar. ••• Azra "Sevgilim, Hayatım, Dünyam, Bitanem.." diyerek Deniz'e baktı. Orada olduğundan emin olduktan sonra "Bunlar sana aşık olduktan sonra sana söylemek istediğim şeyler...