45. Bölüm

1.7K 81 8
                                    

DENİZ

"Azo'yu çıkarırlar artık bugün, değil mi Deniz Abla?" diye sordu Hasret yemekhaneden çıkarken.

"Şu an tek dileğim bu Hasretçim inan bana." dedim. 

Hasret başını salladıktan sonra "O zaman ben kızların yanına dışarı çıkıyorum Deniz Abla. Sana sormuyorum bile." dedi.

Başımla onu onaylayıp "Ben bloğa gideceğim zaten." dedim. Bir haftadır havalandırmaya çıkmak içimden gelmemişti. Hasret nedenini bildiği için hiç üstünde durmadan selam verip yanımdan ayrıldı.

Dalgın dalgın bloğa yürümeye devam ederken aniden sırtımda hissettiğim sert baskıyla kendime engel olamayıp  "Üstüme çıksaydın." diye sinirle bağırdım.

"Sanırım onu çoktan yaptım Boncuk." demesiyle Azra'ya döndüğümde sımsıcak bir gülümsemeyle beni karşılamıştı. "Güzelim çıkmışsın." dedim kollarımı sıkıca ona sararak.

"Ben senin dileğini gerçekleştireyim sen anca bana bağır zaten." dedi.

"Özür dilerim anlayamadım sen olduğunu." dedim.

Azra gülerek "Böyle kuru kuru özür de hiç olmadı ne yapsak ki?" deyip etrafına bakındı. Hemen hemen herkes havalandırmada olduğu için koridorlar boş sayılırdı ama yinede yakalanmamak için Azra'yı biraz ilerletip aradaki kör noktaya götürdüm. Azra kollarını belime sardığında bende ellerimi kızıllarla buluşturup alınlarımızı birleştirdim. 

Gözlerimiz kapalı bir şekilde birbirimize nefes olurken Azra "Bitti nihayet bu ayrılık." dedi.

"Sonunda bitti Güzelim." deyip gözlerimi açtım. Doya doya onu izlemeye başladığımda Azra ona baktığımı hissedip gözlerini açtı. Bakışları gözlerimden aşağı doğru inmeye başladığında elimi yüzüne yerleştirerek  derin bir nefes alıp dudaklarımızı mühürledim. Tek yapmak istediğim ciğerlerimin her bir noktasının o muhteşem kokuyla dolmasıydı. Azra ellerini yüzüme götürüp bana daha çok yaklaşıp sesli bir nefes aldı. Dudaklarımızı oynatmadan öylece birbirine hapsetmeye devam ettik.

Nihayet başarmıştık artık aramızda tek santim dahi boşluk yoktu. Nefes almakta zorlanmaya başladığımızda Azra dudaklarını aralayarak öpüşünü derinleştirince sanki ilk öpüşmemizmiş gibi heyecanla ona karşılık verirken buldum kendimi ama Azra benim aksime aceleci davranıp, daha ona doyamadan dudaklarımızı ayırıp nefesinin düzelmesini bekledi. "Artık havalandırmaya çıkmaya ne dersin?" deyip elini uzattı.

"Daha fazla kalma o zaman içeride. Çık sen ben hemen geliyorum." dedim.

Azra anlamamışçasına bana bakıp "Nereye gideceksin ki?" diye sordu.

"Odamda önemli bir eşyam kalmış onu alacağım." dedim.

"Tamam beraber gidelim sonra çıkarız dışarı." dedi.

"Zaten çok vakit kalmadı birde benimle vakit kaybetme işte Azra." dedim.

"Asıl vakti şimdi kaybediyoruz. Hadi Boncuk." deyip tekrar elini uzattı. 

Yarım bir gülümsemeyle elini tuttuğumda gülerek yürümeye başladı. "Duyduklarım doğru muydu?" diye sordu.

"Hangisi?"

"Havalandırmayla ilgili olan."

"Hasret'i soruyorsan evet o havalandırmaya çıktı kızların yanına." dedim oldukça saçma bir cevap vererek.

Azra'nın gülüşü silindiğinde adımları hızlanmıştı. "Normalde böyle şeyleri yapan ben, kızan da sen olurdun. Çıkar çıkmaz tartışmak istemiyorum ama ne yaptığının farkındasın değil mi?" dedi.

KADER ~ AZDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin