35. Bölüm

1.7K 90 11
                                    

AZRA

"Deniz gel odanda konuşalım." dedim. Hızla önümden yürümeye başladı. Odaya girdiğimde elindeki kağıdı tekrar bantlıyordu. Çayları masaya bırakıp ona arkadan sarıldığımda kokusunu iyice içime çektim. Deniz öylece duruyordu.

Boynuna ve omuzlarına öpücükler bıraktıktan sonra onu kendime çevirdim. "Sana olacakları söyleyeyim. Seni her gün bir önceki günden daha fazla seveceğim. Buradan çıktığımda arkamda sana zarar verecek kimseyi bırakmadan senin bana sağ salim gelmen için seni bekleyeceğim. Eğer çıkmaya yakın benden ayrılırsan bunun neden olduğunu çok iyi bilip sana daha çok sarılacağım." dedikten sonra ona sıkıca sarılıdım.

"Senin avukatın olup buradan en kısa sürede kurtulman için elimden gelen her şeyi yapıp seni her hafta göreceğim. Eğer olurda başaramazsam, seni ömrümün sonuna kadar bekleyeceğim Deniz. Sonra bir kedi belki bir de köpek sahipleneceğim ikimiz için. İsimlerini de sen koyacaksın." dedim.

Deniz'in gözünden düşen damlaları silerken "Ama bu haksızlık Azra." dedi Deniz.

"Asıl haksızlık beni senden ayırman Deniz. Bırak yaşayalım. Şu anımızın kıymetini bilelim. Daha sonra her şey için çok geç olabilir." dedim.

Deniz derin bir nefes alıp yüzümü ellerinin arasına aldı. "Sadece tek bir şey istiyorum. Hatta sana yalvarıyorum Azra. Geleceğini, bütün planlarını bana bağlıyorsun. Bari bir kez olsun benim dediğimi yap. Tedavi ol." dedi.

"Planlarımın arasında tedavi olmak yok Deniz bunu çok iyi biliyorsun." dedim.

"Biliyorum ama bu yaptığın haksızlık. O zaman şöyle diyeyim. Kendin için yapma benim için yap." dedi. Gülmeye başlamıştım. "Yaptığının bedelini yeterince ödemedin mi?" diye sordu.

"Ben bunu düşünmek istiyorum Deniz." dedim.

"Düşünürken aklında bulunsun bu olayı öğrendiğimde aklımdan ilk önce senden ayrılmak geçmişti. Çünkü bunu benim yüzümden yaptığını düşünmüştüm. Eğer senden ayrılsaydım tedavi olur muydun?" diye sordu.

"Aslında hayır derdim seni üzmemek için ama dün söz verdik birbirimize. Eğer benden ayrılsaydın ve bir daha asla benimle olmayacağını bana bakmayacağını bilseydim sanırım tedavi olurdum. Senin yokluğun yeterince acı verirdi bana ama o şekilde yaptıklarımın bedelini ödediğimi düşündüğüm için seve seve acı da çekerdim." dedim.

Deniz yüzümü ellerinin arasına alıp beni öptükten sonra "Lütfen beni senden ayrılmadığıma pişman etme. Bu vicdan azabıyla yaşatma beni." dedi.

Aklıma onsuz geçen zamanlar ve yaşadığım vicdan azabı gelince ona sımsıkı sarıldım. Yaşadıklarımın aynısını ona da yaşatamazdım. "Tamam, tedavi olacağım ama beni asla bırakmayacaksın." dedim.

Deniz neşeyle her yerimi öpmeye başladığında "Asla bırakmayacağım seni." deyip dudaklarımızı birleştirdi.

"Sanırım benim söylememe dahi gerek yok." dedim bir taraftan kısa nefesler alıp bir taraftan onu öperken. "Olsun sen yinede söyle." dedi Deniz öpücüklerinin arasından.

Saçlarını öperek "Seni" dedikten sonra alnını öpüp "Asla" dudaklarına küçük bir öpücük kondurup "Bırakmayacağım." dedim.

Deniz saçlarımı okşarken huzurla gözlerimi kapadım. Bana sıkıca sarıldıktan sonra gülerek "Çayımız" dedi yanağımı öperek "Yine" dedi çenemi öperken "Soğudu." deyip omzumu öptü.

"Hasret'in ahı tuttu." dedim.

"Onun zulasını mı patlattın?" diye sordu Deniz çayını alıp yatağa oturduğunda.

KADER ~ AZDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin