5. Bölüm

1.8K 99 13
                                    

1 GÜN SONRA

DENİZ

Kapının sesiyle ayağa kalktım. Beni suçsuz yere bu hücreye kapatmalarının ardından 1 gün geçmişti. Sözde odamda telefon bulunmuştu. Bunu Kudret'in yaptığına o kadar eminim ki ama ne yaparsa yapsın onun canını yakmamı engelleyemezdi sadece erteleyebilirdi. Benim olmadığını söylediğim halde idare kısmından kimse inanmamıştı bana hatta kızlar bile engel olmamışlardı.

Mutlu bir sesle "Deniz" dedi Murat Bey. Bakışlarımı olabildiğince sert tutarak "Ne vardı?" diye sordum. Benden böyle bir tepki beklemediği için şaşırmışa benziyordu.

"Ben seni çıkarmaya gelmiştim. Melis Hanım nihayet senin çıkman için Özlem Müdürü ikna etti."

"Ne güzel, suçsuzluğuma inanan biri varmış demek ki."

"Deniz bende biliyorum o telefonun senin olmadığını, senin suçsuz olduğunu ama ne yapabilirdim?"

"Sizden yardım beklediğimi nereden çıkardınız Murat Bey? Neyin doğru neyin yanlış olduğunu kendi vicdanınızla bulabileceğinizi düşünüyorum. Çıkabilir miyiz artık buradan?"

"Tabi Deniz" deyip eliyle yol gösterdi. Ortak koridora gelince "İlk önce Melis Hanımı görebilir miyim? Bir teşekkür etmek istiyorum da ona." Kafasıyla onaylayınca odasına doğru yürümeye başladık. Tam girecekken telsizden "Murat depoya yeni malzemeler geldi. Onayın lazım, hemen gelmen gerekiyor." diyen Oktay'ın sesi yükseldi.

"Deniz sen gir içeri ben başka bir gardiyan çağırıyorum hemen." dedi ve hızlıca yürümeye başladı. Şu an hızlıca Kudretlerin koğuşuna gidip onu kendi ellerimle boğabilirdim. Ama aynı şeylerin tekrar olmasını istemediğim için sakin olmaya çalıştım. Tam Melis'in kapısını çalacakken kapının zaten hafif aralık olduğunu fark etmemle çalmaktan vazgeçtim.

"Ben gerçekten inanamıyorum bunu onun yaptığına Özlem Hanım." Kimden bahsediyorlardı?

"Ama o yaptı Melis Hanım. O çok güvendiğiniz uğruna izinler almaya çalıştığınız Azra bugün Kudret dahil iki kişiyi yaraladı. Ayrıca B2 bloğundakiler o kadar korkmuşlar ki tam on kişi başka bir yere naklini istedi." Azra'dan bahsettiklerini anlayınca nefesim hızlanmıştı. Daha net duyabilmek için biraz daha kapıya doğru yaklaştım.

"Peki bunu Azra'nın yaptığına dair bir kanıtınız var mı Özlem Hanım?" diye sordu Melis. Ardından kendi sorusuna cevap vererek "Yok." dedi.

"Bunu Azra'nın yaptığını anlayacak kadar uzun süredir tanıyorum onu Melis. Ayrıca Kudret hücreden çıkarılınca nasıl sinirlendiğini ben kendi gözlerimle gördüm." dedi Özlem.

"Bak Özlem, bende Azra'nın ne kadar değiştiğini, eğer reddetmeseydi şu an şartlı tahliye onayının çıkacağını bilen biri olarak diyorum ki bunu Azra yapmadı. Ayrıca bana artık olay çıkarmayacağını da söyledi." dedi Melis. Demek Azra'nın şartlı tahliyesi çıkmıştı ve o bunu reddetmişti ama benim bundan haberim olmadı, öyle mi? Neden bana söylememişti ki? En önemlisi neden böyle bir fırsatı reddetmişti?

"Ama o Kudret'i-

"Deniz!" dedi Melis.

"Melis Hanım ben teşekkür etmek için gelmiştim ama müsait değilseniz gidebilirim bloğuma."

"Bende gidiyordum zaten." deyip çıktı Özlem.

"Müsaitim Deniz, geç otur."

"Yok ben hiç oturmayayım aslında sadece teşekkür etmek istemiştim bana inandığınız ve Özlem Hanımı ikna ettiğiniz için."

"Deniz öncelikle bilmeni isterim ki böyle bir durumdayken hücreye girmen gerektiği için çok üzgünüm. Ama bizide anlamalısın ki burada yabancı herhangi bir metaryale toleransımız sıfır. Ayrıca kamera kayıtlarına baktığımızda odana yabancı birinin girmediğini de gördük." deyince gülmeye başladım. Kudret kesin bloktan birine koydurmuştu.

KADER ~ AZDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin