KADER ~ AZDEN

68. Bölüm

Merhabalar Herkese,

Hem istemeden de olsa verdiğim ara sebebiyle hem de 60.000 görüntülemeyi aştığımız için sizleri çok fazla bekletmeden hemen yeni bir bölüm paylaşmak istedim. Bu arada 1 seneyi aşkın süredir Kader'e ortak olduğunuz için de ayrıca çok teşekkür ederim. Ne diyelim darısı nice 100.000 görüntülenmenin başına:) Keyifli okumalar herkese...

AZRA

"Söylerim ama dinlerler mi orası-

Deniz "Dinleyecekler. Çünkü bu bizim için asla bir ayrılık olmayacak. İnan bana." deyip ona bakmam için yüzümü kendine çevirdi.

"Deniz bir kez daha tartışmak istemiyorum. O yüzden kapatalım bu konuyu." dedim.

"Bu öyle kolayca kapatabileceğimiz kadar basit bir mesele mi?"

"Basit bir mesele olduğu için mi kapatmaya çalışıyorum sence? Yoksa seni bırakmaktan ölesiye korktuğum için mi?"

Saçlarıma ufak bir öpücük bırakıp "Korkma Azra. Gerçekten benim için korkma artık. Hem buradan da gideceğiz. Kim bana zarar verebilir ki artık?" dedi Deniz. Onunla geçirdiğim her saniye beni ona daha çok bağlarken onu bırakıp gideceğimi nasıl düşünebilirdi ki?

"Sen gerçekten Kudret'i bu kadar güçsüz mü sanıyorsun?" dedim ona acımasız gerçekleri hatırlatarak. Başka türlü beni asla anlamayacaktı. "Onun bağlantıları hakkında ne biliyorsun ki? Buradan çıktığımız anda attığımız her adımdan haberi olur. Hele Alp teslim olmuşken sana daha çok bi-

"Hala hayattayım Azra. Demekki sandığın kadar güçlü değil o kadın."

"Çünkü buranın kendine ait bir düzeni var. Bu bloktaki hiç kimse bize ihanet etmez."

"Gideceğimiz yerde nasıl bir düzen olacağını nereden biliyorsun?"

"Bilmiyorum ama bir fikrim var. Her yerin belli bir düzeni, işleyişi vardır."

"Diyorsu-

"Demiyorum, biliyorum Deniz. Ya yanında ben olmadığım, seni koruyamadığım için sana bir şey olursa, ne güzel Deniz'in yanından ucuz kurtulmuşum falan mı derim?" diyerek elini tutup devam ettim. "Bak Güzelim, birbirimizden ayrıldığımız anda başımıza neler geldiğini bir hatırlasana." 

"Azra senin bir hapishanede olduğunu anlaman için daha ne yaşaman gerekiyor bana söyler misin? Ya sen benim yüzümden az kalsın ölüyordun." dediğinde yaramın sızladığını hissettim ama bu fiziksel bir acı değil.

"Ama ölmedim. Ve sana engel oldum. Orada ben olmasaydım şu an özgürlüğünün hayalini bile kuramazdık Boncuk." deyip sırtımı duvara yasladım. Deniz sessizleşince ben devam ettim.

"Ne yani ben çıkacağım, dışarda hayatımı yaşarken bir telefon gelecek. Ya da telefonu boş ver, televizyonu açacağım haberlerde senin-

"Neden aklına hep bu ihtimal geliyor Azra? Gerçekten o kadar savunmasız mı görünüyorum?"

"Daha demin sen dedin burası bir hapishane diye. Bana zarar gelmesin diye seni bırakmamı, buradan gitmemi istedin. Sen Deni-

"Ya geçen seferki kadar şanslı olamazsan Azra? Bak ben suçsuz yere burada değilim. Ama sen, sen cezanı misliyle çektin zaten."

"Ne cezası Deniz? Sence şu an konumuz kimin neyi hak edip etmediği mi yoksa kimin neyi istediği mi?"

"Azra biraz mantıklı düşünür mü-

"Bak özgürlük senin için ne bilmiyorum ama ben seninle geçirdiğim her an özgürüm zaten." dediğimde aramızdaki mesafeyi tekrar sıfıra indirmiştim.