DENİZ
Azra karşımdaydı. Yaşıyordu. Ve hala benimle yeni bir hayata başlamak için aklına gelen ilk şeyi yapmaya çalışıyordu.
İnanması o kadar güç şeylerdi ki bunlar benim için. Özellikle hayat benden en çok değer verdiklerimi teker teker almayı aklına koymuşken. Ama sanırım bu artık pes ettiği anlamına geliyordu.
Bak Azra'yı sana geri verdim ve artık tek yapman gereken şey onu korumak.
Eğer buradan nakil olursak beraber yeni bir hayata başlayabilirdik. Her günümüzün ayrı bir aksiyon olmadığı, sürekli ölümle tehdit edilmediğimiz ve ne olursa olsun beraber olacağımız günler bizim olabilirdi. Ama birkaç kişi eksikle.
Peki ya kızlar? Onlarsız ne yapacaktık? İki kişinin aynı anda aynı yere nakil olması bile yeterince zorken 8 kişinin birden nakil olması ne kadar mümkün olabilirdi ki?
Azra "Sustun Güzelim. Yine bana neden hala burada olduğumla ilgili sorular mı soracaksın?" dediğinde düşüncelere takılıp ona hala bir cevap veremediğimi fark etmiştim.
"Ben bilmiyorum Azra." deyip yatağa oturdum. "Yanlış anlama artık sana dışarda olman gerektiğiyle ilgili baskı yapmayacağım."
"O zaman sorun ne Deniz?" deyip yanıma oturup gözlerimin içine bakarak benden bir cevap bekledi.
"Bu çok büyük bir karar. Kızlar. Yoncayla Öykü yakında çıkacak diyelim. Peki ya diğerleri Hasret, Dudu onlara ne olacak?"
"Heves ve Derya cezaları bitinceye kadar bizim gibi aynı yere nakil olabilirler. Hasret'in 2 yılı var. Dudu'nun ve Jale'nin 4. Bu ayrılık bugün olmasa da bir gün olacak zaten. Ama önemli olan şey bugünlerimiz bittikten sonra tekrar bir araya gelecek olmamız. Biz kader yoldaşıyız birbirimizi kolay kolay bırakmayız." dedi Azra. Söyledikleriyle benden çok kendini ikna etmeye çalışıyor gibiydi.
"Kızlardan yana bir sıkıntı olmayacaksa eğer-
"Hiçbir sıkıntı olmayacak Güzelim."
"O zaman gidebiliriz." dedim. Azra mutlulukla bana sarıldığında ona karşılık vermekten kendimi alamadım. Azra birden ayağa kalkıp "Hadi kızlara haber verelim." deyip kapıya doğru yöneldi.
Gülerek ona yetişip "Güzelim sakin ol. Birden çıkıp kalplerini indirme istersen." dedim.
"Neden ki?"
"Tıpkı benim az önceki halim gibi senin öldüğünü sanıyorlar da o yüzden." dediğimde bazı şeyleri yeni fark etmiş gibiydi. Gülümsemesi iyice solunca bakışlarını kaçırdı.
Yüzünü avuçlarımın arasına alarak onu bana bakmaya zorladım. Azra sonunda pes edip bana baktığında ne oldu dercesine "Güzelim?" dedim ona.
"Beni kaybedeceğini sandığın için her dediğimi kabul etmiyorsun, değil mi?" diye sordu tam olarak gitmeyi isteyip istemediğimi öğrenmek için.
"Tabi ki hayır Güzelim." deyip canını yakmamaya gayret ederek ona sıkıca sarıldım.
Kollarını benden çekmeden geri çekilip bana baktı. "Peki Kudret yani Alp olayı ne olacak?" diye sordu oldukça çekinerek.
"Oraya gittiğimizde bunların hiçbirini düşünmeyeceğimize söz verelim önce." dedim.
"Ama Deniz-
"Aması maması yok Azra." deyip dudağına uzun bir öpücük bıraktım. Alınlarımızı birbirine yaslayıp "Ben az daha kaybedecektim seni. Bir daha asla ne seni böyle bir tehlikenin içine atacağım ne de benim için kendini feda etmene izin vereceğim. Bunun için intikamımı bir kenara bırakıp gitmemiz gerekse bile bunu senin için seve seve yaparım."
"Sen mutluysan mutluyum ben. Ama benim mutluluğum için kendinden vazgeçmeni kabul edemem. Beni kaybetme korkusuyla hareket edip daha sonra pişman olmandan korkuyorum."
"Sen yanımda olacaksan beni pişman edecek hiçbir şey olamaz bu hayatta."
"Aklıma Kudret'in elindeyken söylediklerin geldi birden." dedi parmağını sırtımda gezdirirken.
"Söylemek zorunda kaldığım şeyler." diye düzeltip saçlarını geriye attım.
"Belki sana komik gelecek ama dediklerinin gerçek olması hala bu halimizden çok daha fazla inandırıcı geliyor bana."
"Seni inandırmak için daha ne yapmam gerekiyor acaba?" deyip ellerimi kızıllara attım. Azra gülerek kokumu içine çekti. "Bilmiyorum sanırım bu benimle ilgili bir mesele. Hala Deniz Demir'le beraber olduğuma ikna etmeye çalışıyorum kendimi."
"Uyandığında yanında beni görmen epey ikna etmeli bence seni. Yani en azından beni ikna eden şey bu." deyip elini kalbimin üstüne yerleştirdim. "Ya da buranın yalnızca senin için attığını bilmen."
Parmağının yerini dudakları alırken "Bunu zaten çok iyi biliyorum." deyip öpücüklerini boynuma doğru çıkartmaya başladı. Yaşananlar tekrar aklıma geldiğinde gözlerim tekrar dolmaya başlamıştı. "Benim kalbim senin için atarken senin kalbin benim yüzümden az daha duracaktı Azra."
"Senin yüzünden değildi ki Birtanem. Kudret yüzündendi. Hatta araya girdiğim için benim yüzümden bile olabilir."
"Ben seni bıçakladım Azra. İstemeden de olsa yaptım bunu."
"Bak böyle söyleyip durma. Eğer kötü bir şey yapmana engel olamasaydım asıl bu beni kahrederdi. Artık bu konuyu kapıyoruz o yüzden."
"Azra ben ifade bile veremedim daha."
"Zerrin'le konuştum ben bu konu kapandı."
"Nasıl?"
"İşi başından aşkın olayın büyümesini istemedi o yüzden."
"Bu kadar yani."
"Evet Güzelim."
"Peki yaraların?"
"Onlar da çok iyiler." deyip gülmeye başladı.
"Azra ciddiyim ben. Onca zaman revirde tuttularsa seni gerçekten çok ciddi yaralar olmalılar."
"Bak ben süperim." deyip etrafında döndü. "Lütfen bu konuları konuşmayalım artık."
"Kudret'in yaptığı onca şey sana çektirdikleri yine yanına kâr kalacak yani."
"Ben bu durumdan gayet memnunum Boncuk."
"Ben deği-
Azra öpücükleriyle beni susturmaya çalıştığında kapının birden açılmasıyla geri çekilmek zorunda kaldı. "Deniz Abl-
"Azo?"Hasret uyku sersemliğinden oldukça hızlı çıkarak ikimize birden sarıldığında mutluluktan ağlamaya başlamıştı. "Ben hiç inanmamıştım zaten." diye sayıklamaya başladı.
Azra "Haso'm izin ver de bir nefes alayım." deyip gülerek yanağından makas aldı.
"İyide bu, bu na- nasıl oldu?" diye sordu Hasret.
"Zerrin aklınca oyun oynamak istemiş bizimle." dedi Azra.
"İyi de neden ki?" dediğinde Azra'yla birbirimize baktık. Azra hayır anlamında başını sallayınca "Valla o kadar mutluyuz ki orasını sorgulayamadık henüz." deyip kolumu Azra'nın omzuna attım.
"Sakın bir daha bizi bırakıp bir yere gideyim deme Azo." dediğinde Azra'nın aldığı derin nefesi duymam hiç de zor olmamıştı...
•••
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER ~ AZDEN
Ficção AdolescenteAlternatif AzDen kurgusudur. Her şey Avlu'nun 10. bölümünden itibaren başlar. ••• Azra "Sevgilim, Hayatım, Dünyam, Bitanem.." diyerek Deniz'e baktı. Orada olduğundan emin olduktan sonra "Bunlar sana aşık olduktan sonra sana söylemek istediğim şeyler...