+18 uyarısını nereye koyacağımı bilemediğim bir bölümle karşınızdayım. Dileyen bu bölümü komple geçip 58. bölümden devam edebilir. İyi okumalar herkese...
AZRA
Deniz üstümüzdeki bütün fazlalıklardan kurtulup üstüme yerleşince ona dokunmamak için kendimi çok zor tutmaya başlamıştım ve daha ilk dakikadan ona dokunmadan yapamayınca Deniz yırttığı çarşafı bileklerime bağlamıştı. Aslında ellerim özgür sayılırdı ama Deniz kendi isteğiyle ellerimi çözmeden ona dokunmamakta kararlıydım. Bu yüzden ellerimi çözmesi için "Hadi Deniz çöz artık elimi." dedim neredeyse milyonuncu defa.
Deniz bu dediğime tekrar aynı sinir bozucu gülüşle karşılık verdiğinde pes etmiş bir şekilde başımı yastığa gömdüm. Deniz bacaklarımı ayırarak onları kendine sardı. Ellerimle olmasada en azından bacaklarımla onu sarabildiğimde biraz daha hızlanması için kendimi hızlıca ona sürtmeye başladım.
Deniz elini göğüslerime götürüp sertçe okşamaya başladığında sessiz olmam için dudaklarını benimkilere bastırdı. Ona sardığım bacaklarımı gevşeterek onun bacaklarını araladığımda hissettiğim ıslaklıkla kadınlığımı onunkine bastırmaya başladım. Deniz dudaklarını benden ayırmadan yavaş bir ritimle bana katıldığında bilinçli bir şekilde dudağını ısırdım. "Lütfen çöz artık, sana dokunmak istiyorum." diye fısıldadım.
Deniz kendini bana daha çok bastırarak "Bana yeterince dokunmuyor musun zaten?" deyip biraz daha hızlanmaya başladı. Bacaklarımı çözdüğünde "Hazır mısın?" deyip geri çekildi. "Neye-" bile diyemeden iki parmağını içimde hissetmem bir olmuştu. Tekrar dudaklarıma geri döndüğünde parmaklarını yavaşça en derinlerime ittirip geri çekmeye başladı. Belki daha çok hızlanırsa bu acı geçer düşüncesiyle hareket etmeye başladığımda ağzımdan acı dolu bir inleme kaçtı.
"Güzelim ne oldu?" deyip kollarını anında bana sardı. "Sorun bana dokunmamansa eğer" deyip elimi çözdü. "Çözüldü işte." dedi. Kollarımı sadece ona sarıp onu kendime çektim. "Değil"
"Sorun benim."
Deniz anlamsızca bana bakmaya başladığında elimi aşağılara indirip tek parmağımla kadınlığına dokunduğumda "Hissediyor musun beni ne kadar çok istediğini?" dedim. Daha iyi anlaması için iki parmağımla onu okşayıp yavaşça içine ittirdiğimde "Ne kadar ıslaksın? Beni nasıl davet ediyorsun seni daha çok keşfetmem için farkında mısın?" dedim boynuna ıslak öpücükler bırakarak. Parmaklarımı daha da hızlandırdığımda Deniz kendini geri çekti.
Elimi ona gösterdiğimde Deniz utanarak tek parmağını kadınlığımın etrafında gezdirmeye başlayınca korkarak "Beni istemiyor musun?" diye sordu.
"Seni istemediğim tek an bile yok. Ne oldu bana bilmiyorum."
"Belki biraz yardıma ihtiyacın vardır Güzelim." deyip dudaklarını karnıma doğru indirdiğinde onu durdurdum.
"Sanırım daha çok zamana ihtiyacım var."
"Ne düşünüyorsun şu an?"
"Seninle ne kadar çok sevişmek istediğimi."
"Peki daha demin ne düşünüyordun?"
"Seni düşünüyorumdur herhalde." dedim. Başka bir şeyi düşünmüş olamazdım ki.
"Eğer beni düşündüğün halde bu haldeysen belki de gerçekten zamana ihtiyacımız vardır Azra." deyip dudaklarını göğüslerimin arasında gezdirerek "Ama ben bunun doğruluğundan emin değilim." deyip devam etti. "Aklının tamamen bende olmasını sağlamaktan büyük bir keyif alacağıma eminim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER ~ AZDEN
Teen FictionAlternatif AzDen kurgusudur. Her şey Avlu'nun 10. bölümünden itibaren başlar. ••• Azra "Sevgilim, Hayatım, Dünyam, Bitanem.." diyerek Deniz'e baktı. Orada olduğundan emin olduktan sonra "Bunlar sana aşık olduktan sonra sana söylemek istediğim şeyler...