44. Bölüm (+18)

3.1K 113 9
                                    

Herkese Merhaba,

Hem 25 bin görüntülenmeyi hem de 2 bin oyu aşmış bulunmaktayız. Okuyan, yorum atıp oylayan herkese desteği için çok teşekkür ederim. Başlıktan anlayacağınız üzere isteyen bu bölümü geçip 45. bölümden devam edebilir:) Herkese iyi okumalar dilerim...

•••

DENİZ

Islak öpücüklerle göğüsünden aşağı inerken Azra bacaklarını sıkıca bana dolamıştı. Bacaklarını okşayıp onları biraz gevşeterek daha aşağılara inmeyi başardığımda, karnının hemen altındaki yara izini gördüm. Hafifçe dokunduktan sonra dudaklarımı değdirince Azra altımda hareketlenmeye başladı. Yara izine ıslak öpücükler kondurmaya devam ederken elimi, üstünde kalan tek parçaya götürüp yavaşça çıkarmaya başladım.

Azra ellerini benimkilerin üzerine koyup "Boncuk eğer biraz daha hızlanmazsan-

Bunu diyenin Azra olması beni güldürdüğünde "Bunu sen mi diyorsun?" dedim.

"Tamam sözümü geri alıyorum." deyip pes eder gibi ellerini çekti.  

Nihayet bütün fazlalıklarından kurtulduğumda Azra'ya gülümseyip bacaklarından öperek yukarıya doğru çıkmaya başladım. Daha önce böyle bir şey yapmadığım için gerilmiştim ama ona yaklaştıkça gerginliğim heyecana dönüşmeye başladı.

Azra'nın "Deniz" diye beni uyarıp yukarı çekmeye çalışmasıyla dudaklarımı kadınlığıyla birleştirdim. Azra'nın nefes alışverişleri hızlanıp daha sesli bir hal almaya başlayınca yanlış bir şey yapmadığımdan emin bir şekilde onu keşfetmeye devam ettim.

Biriyle beraber olmak bana her zaman bir zorunluluk gibi gelirken şu an nasıl böyle bir şey yaptığıma anlam veremiyordum. Azra sayesinde hiç bilmediğim bir yönümü keşfetmiştim. İçimdeki bu kadını o ortaya çıkarmıştı.

Dil darbelerimi hızlandırırken elimi göğüsüne götürerek yavaşça okşamaya başladım. Azra istemsizce bacaklarını kapatınca diğer elimle kalçasını okşayıp yana ayırdım. Kasıklarından aşağı doğru dudaklarımı indirip emmeye başladığımda Azra tamamen kendini bana bırakmıştı.

Her zaman kontrolü elinde tutan Azra'yı bu halde görebilmek için dudaklarımı ondan ayırmadan bakışlarımı yukarıya çıkardım. Gözleri tamamen kapalıydı ve hiç kuşkusuz hayatımda gördüğüm en güzel şeydi. Ama her zaman üzerimde yakaladığım bakışlarının eksikliği yüzüme vurduğunda hızla dudaklarımı ondan ayırdım. Azra'nın otomatikman gözleri açıldığında bakışlarımız buluşmuştu.  

Hemen dudaklarımızı birleştirince Azra tekrar gözlerini kapayıp beni büyük bir açlıkla öpmeye başlamıştı. Hızla inip kalkan göğüslerimiz birbirine çarparken zorlanarak dudaklarımızı ayırıp "Gözlerini kapatma Sevgilim." diye fısıldadım.

Nefes nefese bir şekilde "Emredersiniz." deyip gülümseyerek dediğimi yaptı. Bakışlarımız buluştuğunda dudaklarımızı da sertçe birleştirdi. Kollarını belime sarıp yerlerimizi değiştirmek isteyince ona izin vermeden tekrar eski yerime döndüm.

Azra'yla nihayet göz göze gelince daha derinlerine sızmaya başladım. Azra gözlerini açık tutmak ve bana bakmak için büyük bir çaba sarf ederken çarşafları sıkıca tutmaya başlamıştı. "Deniz." demesiyle tekrar gözleri kapandı. 

Ona bu işkenceyi yapmaya son vererek dudaklarımın yerini parmaklarımın almasını sağladım ve Azra'nın daha fazla ses çıkarmaması için onu öpmeye başladım. Azra aniden gülerek yerlerimizi değiştirdiğinde dudaklarımız ayrılmıştı. Tek bacağımı yana kaldırıp en hassas noktalarımızı birleştirdiğinde artık oksijene çok da ihtiyacımın olmadığını fark ettim. Ne kadar oyunbozan, yaramaz da olsa aslında tek ihtiyacım olan şey karşımdaki bu kadındı.

KADER ~ AZDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin