DENİZ
Bu dayanılmaz sessizliğe bir son verebilmek için "Daha yarın olmadığına göre sizinle konuşmamızın bir mahsuru yoktur umarım Melis Hanım." dedim.
Zerrin Melis'e dönerek "Müdür olarak son gününüzün keyfini çıkarın Melis Hanım. Odamı istediğim şekilde hazırlatırsanız çok sevinirim." dedi.
"Oda önemli tabi." diye mırıldandı Azra sessiz bir şekilde.
"Bir şey mi dedin Azra?" diye sordu Zerrin Azra'ya dönerek.
Olayın büyümemesi için "Yok bana bir şey söyledi. Sizinle bir ilgisi yok." diye cevap verdim.
İnanmamış bir edayla "Eminim öyledir Deniz." deyip başka bir şey demeden odadan çıktı.
"Enerjisine hayran kaldım." diye dalga geçti Azra ardından.
Melis bir an gülse de sonra kendini toparlayarak "Zerrin Hanım işinde çok titiz çok başarılı bir memurdur Azra. Daha önce çalıştığı cezaevinde oldukça başarılı işlere imza atmış. Ayrıca ondan önce de polislik yapmış bir dönem." dedi.
"Madem bu kadar iyi neden buraya yollamışlar ki?" diye sordum merakla.
"Kudret'le aranızda olanlardan sonra bakanlık burada Zerrin Hanım'ın müdürlük yapmasını uygun görmüştü. Pilot cezaevi olmamız Zerrin Hanım'ın dikkatini çekmiş olacak ki bütün düzenini devredip buraya gelmeyi kabul etti." dedi Melis.
"Daha önce görmüş olma ihtimalimiz var mı peki?" diye sordu Azra.
"Burada mı?" diye sordu Melis.
Azra başını evet anlamında sallayınca "Sanmıyorum Azra. İlk kez geldiğini söyledi az önce." dedi Melis.
"Ben birine benzettim demek ki." dedi dalgınca. Sonra kendine gelerek "Neyse ya Zerrin'in derdi bizi germesin şimdi. Biz şey için gelmiştik." derken lafı gevelemeye başlamasıyla devreye girdim.
"Azra nihayet tedavi olmayı kabul etti." dedim bir çırpıda. Azra bana teşekkür edercesine bakıp gülümsediğinde Melis hızla yanımıza gelip ikimize de aynı anda sarılmıştı.
"Melis Müdürüm sakin olun burası bir cezaevi." dedi Azra gülerek. Melis gülerek geriye çekilirken "Asla unutturmayacaksın değil mi?" diye sordu.
"Şüphen mi var?" dedi Azra. Sonra ciddileşerek "Deniz'e söylediğini anladığımda sana çok kızmıştım. Hatta sanırım hala bir parça kırgınlık var içimde. Ama bana yaptığın onca iyiliğin yanında bir hiç kalır. O yüzden çok teşekkür ederim." dedi içtenlikle.
Melis bana bakarak "Ben hiçbir şey yapmadım Azra. Aslında her şey Deniz sayesinde oldu." dedi.
Azra "Deniz'e beni ikna etmesi için söyledin değil mi?" diye sordu.
Melis hayır anlamında kafasını sallayarak "Aslında kelimenin tam anlamıyla ağzımdan kaçırdım. Sen kendinden, tedavi olmaktan o kadar sert bir şekilde vazgeçmiştin ki ben bütün umudumu kaybetmiştim. Sadece Deniz senin yaşadıklarını bilsin istedim. Sana bildiğini söyleyeceğini düşünmemiştim." diye itiraf etti. Bana Azra'yı ikna etmemi söylerken ki ses tonu aklıma gelince her şey yerli yerine oturmuştu.
"Keşke daha önce söyleseydin bana. Ama artık geride kaldı her şey." dedim.
Azra yandan bana gülümserken elini biraz daha benimkine yaklaştırıp "Boncuk çok haklı. Artık önümüze bakıyoruz." dedi.
"O zaman ben hemen doktorunu arıyorum. Muayeneni ayarlıyorum." dedi Melis.
"Yalnız senden bir ricam var." dedi Azra. Ne rica edeceğini az çok tahmin ederek ona baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER ~ AZDEN
Teen FictionAlternatif AzDen kurgusudur. Her şey Avlu'nun 10. bölümünden itibaren başlar. ••• Azra "Sevgilim, Hayatım, Dünyam, Bitanem.." diyerek Deniz'e baktı. Orada olduğundan emin olduktan sonra "Bunlar sana aşık olduktan sonra sana söylemek istediğim şeyler...