AZRA
Kendime gelip Deniz'e karşılık vermeye başladığımda elleri saçlarımdan enseme kayıp beni daha çok kendine doğru çekmişti. Onu daha rahat öpebilmek için onu geriye doğru ittireceğim sırada bütün ışıklar kapanmaya başladı.
Deniz dudaklarımızı ayırıp "Tam vaktinde." deyip kucağıma yerleşti. Kollarımı beline sarıp yüzünden boynuna doğru ıslak bir yol çizerek inerken Deniz bacaklarını bana sarıp tişörtümün altında belimi okşamaya başladı.
Ellerimiz eş zamanlı olarak birbirimizin tişörtüne gittiğinde gülerek dudaklarımı boynundan ayırmak zorunda kaldım. Deniz hızlıca tişörtümü çıkartırken ben gözlerimi koyulaşmış mavilerden ayıramıyordum. Yüzündeki ifadeyi doyasıya izleyebilmek için onun aksine yavaşça elimi sırtına doğru götürdüğümde Deniz sanki dövmelerimi ilk kez görmüş gibi onları inceleyip okşuyordu.
Tişörtünü çıkarıp ona baktığımda hala o şekilde durduğunu görünce yüzünü kavrayıp bakışlarımızı birleştirdim. "Mavileri ayırma benden." diye fısıldadım. Deniz ellerini tekrardan saçlarıma attığında "Kızıllardan başka bir şey gördükleri yok ki zaten." diye cevap verdi.
"Güzel." deyip dudaklarımızı birleştirdiğimde sanki bambaşka bir evrene geçmiş gibiydik. Deniz bacaklarını daha sıkı sarınca ellerim belinden kalçalarına oradan da bacaklarına doğru gitmeye başladı. Gülerek dudaklarımdan boynuma doğru öpücükler bırakmaya başladığında hiç vakit kaybetmeden onu kaldırıp yatağa yatırdım.
Deniz dudaklarını boynumdan ayırıp bacaklarını gevşedince bende bacağını okşayıp dudaklarımla boynundan göğüsüne doğru inmeye başlamıştım. Deniz'in elleri belimden kalçama inip devam etmemi istercesine sertçe okşamaya başlayınca tek elimi sırtına götürdüm. Tam o sırada Deniz gülünce başımı kaldırıp bakışlarımızı birleştirdim.
"Ne oldu Boncuk?" diye sordum merakla.
"Yani bu durumda bile tedbiri elden bırakmamana hayranım." deyip arka cebimdeki makası çıkarıp gösterdi.
Hemen bir açıklama yapmam gerekiyordu. Salak kafam, nasıl unutabilirdim ki arka cebimde olan bir şeyi? Bakışlarım makasla Deniz arasında gidip gelirken Deniz beklediğim tepkiyi vermeden makası yere koyup üstüne küçük bir yastık attı. "Kendini kollamak isterken bir kaza çıkarmayalım şimdi." deyip dudaklarımızı birleştirdiğinde rahatlamıştım.
Bir şey söylemediysem yalan söylemiş sayılmazdım sonuçta değil mi? Kesinlikle sayılmazdım.
O zaman neden şu an Deniz'le kendimi kaybetmek yerine aklımdan böyle saçma şeyler geçiyor?
"Çünkü hiç de saçma değiller." diye fısıldadım kendi kendime.
DENİZ
Azra'nın geri çekilmesiyle dudaklarım boynundan ayrılınca gözlerimi açıp ona baktım. Yüzünde anlayamadığım bir ifade vardı. "Ne oldu canım birden bire?" dedim.
"Birden bire değil aslında olan şey." dedi kendini yanıma atarak. Başımı elime yaslayarak ona döndüm açıklaması için.
Gözlerimin içine bakarak "Ben sana yalan söyledim." dedi.
"Azra şakanın sırası değil." dedim gülerek.
"Şaka olsa şu an sana bunu söyler miydim Deniz?" dedi.
"Yine kendince beni korumak için söylediğin bir yalan mı bu?" dedim daha dik bir şekilde oturarak.
"Ne için olduğunun bir önemi yok. Aramızda gizli saklı olmayacak dedik ve ben bunu çiğnedim bir kaç saat önce." dedi. O da dik bir şekilde oturmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER ~ AZDEN
Teen FictionAlternatif AzDen kurgusudur. Her şey Avlu'nun 10. bölümünden itibaren başlar. ••• Azra "Sevgilim, Hayatım, Dünyam, Bitanem.." diyerek Deniz'e baktı. Orada olduğundan emin olduktan sonra "Bunlar sana aşık olduktan sonra sana söylemek istediğim şeyler...