KADER ~ AZDEN

38. Bölüm

Herkese Merhaba,

20 Bin görüntülenmeyi aşmış bulunmaktayız:) Okuyan, yorum atıp beğenen herkese çok teşekkür ederim. 

Avlu'da kalan son AzDen kalıntılarıyla yetinmenin hepimizi paramparça ettiğini ve ne yazık ki bu konuda elimizden hiçbir şeyin gelmediğini biliyorum ama bütün bunların yanında konseptten fazla uzaklaşmadan bu kurguyu yazmaktan inanılmaz zevk alıyorum. Aynı zevki okurken sizde alıyorsanız ne ala ama alamıyorsanız lütfen bana da iletin.

Son olarak arayı çok fazla açmayacağımı ileterek herkese iyi okumalar diliyorum:)

AZRA

"Kınalı?"

Onu bu halde görmenin vermiş olduğu şaşkınlıktan ne diyeceğimi bilemeden ona bakmaya devam ettim. "Cevap versene, sen misin?" diye sordu.

Nihayet kendime gelerek "Senin kafa iyice gitmiş Nenem." dedim.

"Hoş bulduk Kınalı." dedi yüzünde ufak bir gülümsemeyle.

"Yaptığın onca şeyden sonra birde gülüyor musun? Bende bir an gerçekten değiştiğini düşünmüştüm." dedim sinirimi bastırmak için bende gülümsemeye başlamıştım.

Kudret yüzündeki gülümsemeyi sildi. "Bende yaptığım onca şeyden sonra boğazıma sarılacağını düşünmüştüm." dedi.

"Hatırlattığın iyi oldu." deyip ayağa kalktım. Sivri olabilecek bir şey aramaya başladım. Masanın üstündeki makası alıp hızla Kudret'in yanına gittim. Kudret bana karşı koymadan öylece ne yapacağımı izliyordu. Makası boğazına dayayıp "Böyle daha mı iyi?" diye sordum.

"Çok daha iyi." dedi Kudret.

"O zaman son duanı et." dedim. Kudret hiçbir şey demeden gözlerini kapadı. Boğazına küçük bir kesik atıp geri çekildim.

"Aslında ne var biliyor musun? Bunu yapmayacağım. Yine her şeyi kontrol etmene izin vermeyeceğim. Anladığım kadarıyla bu yaptığım senin için ödül olacak. Yaptıklarının bedelini ödemeden seni böylece öldürmeyeceğim." dedim. Makası kenara bıraksamda Kudret'in eline geçme ihtimaliyle arka cebime koydum.

"Daha ne bedel ödeyebilirim ki? O Deniz karısı oğlumu aldı benden."

"Deniz'in adını ağzına bile almayacaksın-

"Tamam laf etmedik sevgiline." dedi.

"Daha lafımı bitirmedim. Onun karşısına hiçbir şekilde çıkmayacaksın ve bizi rahat bırakacaksın." dedim.

"Benim oğlum komada. Artık oğlum dışında hiçbir şey umurumda değil." dedi Kudret kısık bir sesle.

"Sen beni aptal mı sanıyorsun? Madem umurunda değil o zaman neden Sezen'i öldürttün?" diye sesimi yükselttim.

"Kimi?" diye sordu şaşırarak.

"Seninkilerdendi hani. Benim işimi bitirdikten sonra onu da halledeceğini söylemiştin." diye hatırlatmaya çalıştım.

"Sezen öldüyse ilahi adalet yerini bulmuş demektir. Hainliğin affı olmaz bunu en iyi sen bilirsin ama onu ben öldürmedim. Hatta şimdi senden öğreniyorum öldüğünü." dedi.

"Burada durup daha fazla senin saçmalıklarını dinlemeyeceğim. Seni çok iyi tanıyorum Kudret." deyip ayağa kalktım. Deniz içeri girmeden çıkmalıydım buradan.

"Benim artık Denizle bir meselem kalmadı ama görüyorum ki yokluğumda görünmez bir düşman edinmişsiniz." diye söylendi arkamdan.

Huzursuz bir şekilde kapıdan çıktığımda Denizle yüz yüze geldik. Deniz gülerek "Bende tam yanına geliyordum. Ne oldu ilaç mı verdi?" diye sordu.