42. Bölüm

1.3K 81 13
                                    

AZRA

"Valla sana da zahmet oldu buralara kadar Melis." dedim nihayet doktorun odasından çıktıktan sonra.

"Bunu duymamış kabul ediyorum." dedi gülümseyerek.

"Haberler iyi galiba iyi görünüyorsun?" diye sordu.

"Aslında ben nihayet bu iş bittiği için seviniyorum. Tahliller muayeneler derken delik deşik oldum baksana." dedim.

"Sonuçlar ne zaman çıkacakmış?" 

"Haftaya belli olacak. O zamana kadar tekrar ağrım olursa diye daha güçlü bir ağrı kesici verdi." dedim reçeteyi ona uzatarak "Alttakini de sabah akşam kullanmam gerekiyormuş."

"Tamam ben bunları akşama hazırlatırım. Biliyorum üst üste geldi her şey ama bilmen gereken bir şey daha var." dedi Melis.

"Gönder gelsin." dedim gülerek.

"Annen Zerrin Hanım'la konuşmuş hastenede olduğunu öğrenmiş." deyip duraksadı.

"Bana sakın buraya geldiğini söyleme." dedim.

Melis "Geldi ama merak etme ben gönderdim onu." deyince rahatça bir nefes aldım.

"Eğer onunla görüşmemek konusunda bu kadar ciddiysen bir daha gelmemesi için daha sert konuşabilirim." dedi.

"Valla onun yüzünü görmedikten sonra ona ne olmuş çokta umurumda değil." dedim.

"O zaman artık geri dönebiliriz cezaevine." dedi Melis.

"Bir an önce gitmek için can atıyorum." dedim. Koridora çıktığımızda kelepçenin takılması için Hüseyin'e doğru ellerimi uzattım.

Hastaneden çıkana kadar sayısız bakışla karşılaşmanın sonunda sabrım iyice taşmaya başlayacakken Hüseyin'e "Ya Hüso biraz daha hızlı yürüsene." dedim.

"İstersen sürat koşusu yapalım Azra?" diye cevap verdi Hüseyin.

"Aslında fena fikir sayılmaz. Hem Hasret de gardiyanın zeki, hızlı ve bıyıklısını sever." dedim. Hüseyin bana cevap vermeden daha hızlı yürümeye başlayınca kimseye çatmadan hastaneden çıkmayı başarabilmiştim ta ki tanıdık bir sima beni durdurmaya çalışana kadar.

"Azra" diye seslenmesiyle bakışlarımı tam tersi bir tarafa çevirdim.

"Azra, kızım." diye tekrar yükselen sesle ayaklarım bir adım daha atamamıştı.

"Mahkumla konuşamazsınız." diye uyardı Hüseyin.

"Kızımla konuşabilir miyim peki?" dedi.

"Hanımefendi lütfen yolumuzdan çekilin de işimizi yapalım. Ziyaret vakitlerinde görebilirsiniz kızınızı." dedi.

"Eğer bahsettiğiniz kız bensem o köprüden çok sular aktı." dedim ardından nihayet ona dönerek "Seni görmek istemiyorum." dedim.

"Kızım yapma böyle." dedi.

"Bana sakın kızım deme. Bunca yıl her neredeysen orada kal." dedim. 

Melis yanımıza gelip "Sizin burada ne işiniz var bu yaptınız çok ciddi bir suç." dedi. Sonra Hüseyin'e dönüp "Hüseyin bize biraz müsade eder misin ben Zerrin Hanıma'a gerekli açıklamayı yaparım." dedi.

Hüseyin kolumu bırakıp araca doğru giderken "Bende onunla gitsem iyi olacak." deyip ilerlemeye başladım. "Özür dilerim." demesiyle tekrar ona döndüm.

"Ben anlatamadım galiba. Umurumda bile değilsin. Ne hissettiğin, nereden geldiğin umurumda değil." dedim üstüne basa basa.

"Tamam senin umurunda olmayabilir ama hiç değilse küçük Azra duysa sesimi." dedi.

KADER ~ AZDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin