DENİZ
Azra kendime gelmem için beni sarsıp "Güzelim sakin ol. Korkma ben her zaman yanındayım. Ben de bu yüzden sinirlendim zaten sana. En azından bilseydim nerede-
"Azra benim planım yalnızca Erhan'la konuşup savcının buraya gelmesini sağlamaktı. Ama Zerrin ona da engel oldu." dedim. Ben devam edemeyince Azra araya girdi.
"Onunla konuşmaya karar verdin. Anladım, gizli gizli bir işler çevirdiğin yoktu. Ama sen de Zerrin'e bir şey söylemiş olmalısın ki-
"Bir şekilde nakil olma planımızı bildiğini söyledi. Ben de eğer naklimize izin vermezse hem adının hem de bu düzeninin başına yıkılacağını söyleyince sessiz sedasız gitmemize müsade etti." dediğimde Azra şaşırdı. Düşünmek yapmaktan çok daha zordu. Bu kadar kolay yalan söyleyebilmeme kendim bile şaşırmışken Azra "Öylece?" diye sordu.
"Yani oldukça ikna edici bir konuşmaydı." dedim onu inandırmak istercesine. "İsteyince ne kadar ikna edici olabileceğimi çok iyi biliyorsun."
Azra gülerek başını sallayıp saçlarımın üstüne uzun bir öpücük bıraktı. Ardından bana sarılarak "Biraz önce seni endişelendirdiysem çok özür dilerim Boncuk. Her şey o kadar kolay çözüldü ki senden duymadan gerçek olacağına inanamadım bir türlü." deyip hareketlendi.
Kollarımın arasından çıkmaması için hemen kollarımı ona sarıp başımı boynuna yerleştirdim. Yüzümün halini gördüğü anda bir terslik olduğunu anlardı.
Zerrin'in yanında sahte bir ayrılık yapamazdık. Ortaya çıktığı an Azra'yı gerçekten kaybedebilirdim. Kudret'in karşısında olarak kızımı kaybetmiştim. Zerrin'in karşısına geçerek ya Azra'yı da kaybedersem? Zerrin'in derdi belli değildi ama isteği çok netti.
Ama ya Zerrin'in istediğini yapmak da Azra'yı tehlikeli bir noktaya sürüklerse? Ona anlatırsam en azından tetikte olur. Ve belki Zerrin'in derdinin ne olduğunu da öğrenmiş olurduk. Ona her şeyi söylemek için ağzımı açıp "Azra" dedim.
Gözlerini beklentiyle benimkilerle buluşturup "Güzelim." dediği an içimden bir şeyler koptu ve yapamadım. Gerçekleri açıklayamadım. Yapmam gereken şey belliydi. Aşkım uğruna onu kaybedemezdim.
Azra'nın hayatından çıkacaktım ve o özgür olacaktı. Hayatta olacaktı.
"Dilekçeler kabul edilecek. Zerrin şartlarımızı kabul etti." dedim sesime heyecanın yansımasına izin vererek. İçine kuşku düşmemesi için gülümsemeye çalıştım ona.
"Kızların yanına gidelim mi artık?"
"Dur gitmeyelim hemen." diyerek ellerimi kızıllara atarken Azra alınlarımızı birleştirip gözlerini kapadı.
"Ne oldu Boncuk aşka mı geldin?" dediğinde gülmeden edemedim.
Derin bir nefes aldığımda artık her uyandığımda beni hayata bağlayan o aşina kokuyu daha iyi içime çekebilmiştim. O kokudan ayrılmak hiç de kolay olmadığı için kollarımı çözüp başımı tekrar boynuna yerleştirdiğimde Azra saçlarıma ufak bir öpücük bıraktı.
Artık sabahları içim onunla dolmayacaktı. Onsuz nasıl devam edecektim ben?
"Aklındakileri bilebilsem keşke." dedi Azra kollarını bana sararken.
Bende kollarımı beline sarıp "Sensin." dedim.
"Keşke birlikte konuşsaydık Zerrin'le. Seve seve suç ortağın olurdum oysa-
"Suç ortağım olma benim. Sen hep benimlesin zaten bunun fiilen kanıtlanmasına gerek yok." dedim bir an kendimi kaybederek.
"Çok haklısın ya çok doğru söylüyorsun. Sen tek başına şeytanın inine gir, ben beklerim seni. Çay kahve falan da ister misiniz Deniz Hanım?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER ~ AZDEN
Ficção AdolescenteAlternatif AzDen kurgusudur. Her şey Avlu'nun 10. bölümünden itibaren başlar. ••• Azra "Sevgilim, Hayatım, Dünyam, Bitanem.." diyerek Deniz'e baktı. Orada olduğundan emin olduktan sonra "Bunlar sana aşık olduktan sonra sana söylemek istediğim şeyler...