Multi: Ares korkmaz.Ateş'in kokusu burnuma dolduğun da ellini dizimin altına geçirip dikkatli bir şekilde beni kucağına almıştı. Uraza bakıp kısık sesle," Sağ ol kardeşim, yarın sabah görüşürüz. Dikkatli sür." uraz da onu onaylayan mırıntılar çıkarınca ateş kucağındaki ben ile arabadan inip kapıyı kapattı. Uraz gaza basıp bizden uzaklaşınca ateş seri adımları ile kapıyı çaldı.
Kısa bir süre sonra kapıyı açan ares abimin sesini duydum." Ne işin var lan burda? Hem alev neden kucağında?" ares abimin sorularına ateş kısa bir sürede cevap vermişti.
" Abi burası bizim evimiz ya, normal olarak burda bulunabiliriz. Alev de uyuyduğu için kucağım da." Abimin ateşin kafasına vurduğunu hissetmiştim." Sus lan eşek. Laga luga yapma." anlıma yapıştırdığı dudakları ile hafifçe sırıttım. Abim nihayet kapının dibinden çekildiğin de ateş söyleniyordu." Bak sen adama, bizi evimize de almıyor. Ah alevim en sonunda seni bohçama katıp bu evden gidecem." gülmemek için dudaklarımı ısırdım. Aşağıdan gelen ares abimin sesi ile ateş dayanamayıp gülmüştü.Beni yatağıma bıraktığın da ayakabılarımı çıkarmıştı. Hafifçe beni doğrultup ceketimi de üzerimden sıyırıp yatağa yatırdı beni. Pikeyi üzerime örtüp saçlarımın ortasına sıkı bir öpücük konudurup odadan çıktı. Ben de daha fazla dayanamayıp kendimi yeni bir uykuya bıraktım.
Uyandığım da akşam olmuştu. Okuldan geldiğimiz de daha öğlen civarlarıydı. Üstümdeki pikeyi sıyırıp banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkarken aynadaki yansımama baktım. Elimi yüzümü kaplayan saçlara attıp, yüzümden çektim. Yüzümün belirli yerlerinde geçmeye iz tutmuş yaralar vardı, hepsini kendi elimle yapmıştım. Yankının acısını hissetmek için yapmıştım hepsini. Açık suya baktığım da aklıma gelen anıyla çenem titremişti.
Flashback,
Yankının çalıştığı bara gelmiştik. Burda barmendi, çalıştığı yer ares abimin arkadaşı yekta abinin yeriydi. Sabahın erken vakitlerinde normal bir kafeydi. Geceleri ise bara dönüyordu.
Yankı hem benimle ilgilenmeye çalışıyor hem de şiparişleri yetirştirmeye çalışıyordu. Tepsinin üstünde dizilmiş içkilerden iki tanesini kafaya diktiğim de boğazımı yakıp geçen tat ile yüzümü buruşturdum. Bu nasıl bi tatı?
Gecenin ilerleyen saatlerinde yankı işini bitirmişti. Her boşluğun da benimle ilgilenmeye çalışmıştı. Dans bile etmiştik. Aslında yekta abi onu fazla zorlamıyordu, ama yankı da mahçup olmamak için elinden gelenin fazlasını yapıyordu. Yankının boşluğundan yararlanıp içtiğim içkiler yüzünden yalpalıyordum.
"Alevim, sen azıcık sarhoş olmuşsun sanki?" kahkaha attıp elim ile gösterdim."Ama sadece 5,6 kadehcik içtim. " yankı gözlerime sinirli bakmaya çalışıyordu, başarılı olmadığını anladığın da gülüp elimi sıkıca kavradı. Hafifçe çilselemeye başlayan yağmur ile kafamı yankının omuzuna koydum.
Yağmur şiddetini artırmıştı. Yankı beni durdurduğun da ona baktım. Kafam güzel olduğu için herşeye gülesim geliyordu. Elini elimden ayırmadan beni kendi etrafımda döndürdü. Kahkaham boş sokakta yankılanımıştı.
"Geceme yakışan bi kadın, ben ona tutsak. O bana sağır. " hafif mırıltı şekilde çıkardığı sesi ile beni kendine doğru çekti. Kavradığı elimi kaldırıp diğer eli ile belimi kavramıştı. Aldığımız dans pozisyonu ile hafifçe dans ettiyorduk. Yankı gözlerimin içine bakarak söylediği şarkı ile birden beni kendinden ayırıp kendi etrafımda döndütüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl ve Çetesi
Teen FictionKIZIL VE ÇETESİ ADLI İLK KİTAPTIR. "Şimdi burda olsan bana kızardın, neden uyumadın kızılım derdin. Biliyor musun yankı'm?" gözlerimi kaldırıp gökyüzüne baktım."Ben artık karanlıktan korkmuyorum,bütün korkularımı sensizllik ile yendim." burukça gülü...