Multi: Asrın abi👑
Bizimkilere haber verdikten sonra odama çıkmıştım. Kapıyı arkamdan kilitleyip odanın içinde gittip gelmeye başladım gelecek mesajı beklerken delirmeme ramak kalmıştı. Telefonu elimde sıkı sıkı tutarken kalbim ritimsiz bir şekilde atmaya başlamıştı bile. Her zaman ki gibi içimden kendime güçlü olmak için birşeyler söylerken yüzümde istemsiz bir gülümseme bellirdi. Yankının bana her zaman söylediği şey aklıma gelivermişti.
Flashback,
Yankı ile beraber yarın ki voleybol seçmelerine hazırlanıyorduk. Daha doğrusu ben hazırlanıyorum yankı da beni delirtiyordu. Elimde ki topu smaç ile yüzüne vurmak için attığım da hava da yakalayıp sırıttarak dilini çıkardı. Şerefsiz çok yakışıklıydı. Topu arkasından attıp yanıma geldiğin de gülümsedim. Belimden kavrayarak beni kendine doğru çektiğin de kollarımı boynuna sardım.
"Alev hani sana sarılıyorum kollarım da küçücük kalıyorsun ya işte seni bir daha seviyorum." küçücük kısmına baskı yaptığın da doladığım sağ elim ile ensesine vurdum. Çıkan sese kahkaha attığım da bir elini belimden çekip ensesine tutup bana kötü kötü baktı."Kızım ben senin sevgilinim üzerimde şov yapma be sev azıcık beni okşa şu saçlarımı." diyip saçlarını gözüme sokmaya çalıştığın da suratı yüzüme çok tatlı geldiği için birden yanağına öpücük kondurmuştum. Kafasını kaldırıp sırıttarak bana baktı. Dudağını gösterip,"Şuraya da bir öpücük, " göz devirdiğim de bana doğru usul usul yaklaşmaya çalışıyordu.
Gülerek onu omuzlarından tutuğum da sırıtması ile bana yaklaşmaya devam etti. Dudağıma öpücük kondurmasına izin vermeden onu yere doğru ittip koşarak uzaklaşmaya çalıştım."Sevgilimle fingirdemiyor asker arkadaşımla dövüşüyorum sanki. " kahkaha atarak olduğum yerde durduğum da spor salonun köşesine gelmiştim. Yankı bir anda arkamda bellirdiğin de gözlerim birden açılmıştı. Gülerek bana yaklaşmaya devam ettiğin de bende geri geri gidiyordum. İki adım atmıştım ki arkamda ki topa basıp yere düşmüştüm. Kafam yere değmeden yankı direk elini alta bıraktığın da yumduğum gözlerimi açtım.
Üstümde hasar tesbiti yapan yankıya gülümseyip elimi hafiften çıkmış sakalarında gezdirdim."Her düştüğüm de yanımda ol tamam mı? Ya da her korkutuğum da beni sar yankı. Sen hep benimle ol." kafasını salayıp avuç içimi öptüğün de gülümsemem büyüdü."Ben hep düşmemen için uğraşacağım. Korkaman için herşeyden seni koruyup koluyacağım, ama"son sözü ile kaşlarım hafif çatılmıştı. Çatılan kaşımı eli ile düzelttip güldü.
"Çatma hemen kaşlarını ama dedim çünkü ben yokken düşmeni istemiyorum alevim, düşsen bile hemen kalk. Unutma sen benim güçlü kızım, dağ ve koç sevgilimsin. Reyiz sen öyle düşersen olmaz." Son cümlesine kahkaha attığım da gülüşümden öpmüştü."Yanındayım ben kızılım, ama sen ben yanında yokken sakın düşme. Korkma mavin seni hep korur. " yankının o an yanımda olmama düşüncesi bile beni korkuturken şuan yankısız bir hayatı yaşıyordum.
Elimi kalbime koyup derin bi nefes aldım. Yankı daima benimleydi fiziksel değil belki ama ruhen biz birdik. Ben yankı olmuştum, yankı da ben olmuştu. Korkmuyordum yankı her zaman beni korurdu. Yatağın köşesine oturmuş bekliyordum sanırım o da bizimkilerin uyumasını bekliyordu eğer beni öldürecek filan olursa iz bırakmamak ve tanık olmamasını istiyordu sanırım.
Gecenin ilerleyen saatlerinde bizimkilerden ses seda kesilmişti. Elimde ki telefona göz kırpmadan bakıyordum. Elimi yüzümü yıkamak için ayaklandığım da elimde ki telefon titremişti. Derince yutkunup telefonu açtım, ekranda ki bilinmeyen numara ile kafamı saladım ve odadan sessiz bi şekilde çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl ve Çetesi
JugendliteraturKIZIL VE ÇETESİ ADLI İLK KİTAPTIR. "Şimdi burda olsan bana kızardın, neden uyumadın kızılım derdin. Biliyor musun yankı'm?" gözlerimi kaldırıp gökyüzüne baktım."Ben artık karanlıktan korkmuyorum,bütün korkularımı sensizllik ile yendim." burukça gülü...