KÇ 56.BÖLÜM

2K 167 228
                                    

Multi: Bulut korkmaz.

ATEŞ'İN AĞZINDAN

Boş boş salonda uzanmış tavan seyrediyordum. Sıkıntılı bir nefes üfledim havaya doğru alev gideli bir kaç saat olmuştu. Asrın abim odasındaydı ares abim ise henüz eve gelmemişti. Gelen mesaj sesi ile telefona kısa bir bakış attım ve önüme döndüm. Bakmamak için salonun köşesine atmıştım telefonu. Dünya olduğuna emindim çünkü kaç gündür sürekli konuşuyorduk ve bunu alevden gizlemiştim. Suçluluk duyuyordum neden bilmiyorum ama ondan gizleme gereği duymuştum.

Alev'in koruma iç güdüsü anneminki ile kapışırdı. Peri olayından sonra beni o kadar düşünüyordu ki eğer ona söylesem yine kafasını boş yere yoracak, uyku uyumayacaktı. Zaten asrın abimin vurulma olayından sonra kendini harap etmişti. Aklıma gelen yüz ifadesi ile ağlamaklı bir ses çıkardım. Ondan sakladığım için kırılmıştı ve birşey demeden direk odayı terk etmişti. Çıkarken de haber vermemişti elbette pencereden onları izlemiştim ve öpüşmelerine şahit olmuştum. Bunu yankının burnundan getirecektim.

Kapıdan gelen ses ile kafamı hafifçe kaldırdım. Ares abim gelmişti. Kravatını sökercesine çıkarıp suratıma fırlattı. Tip tip bakarak,"Ben gidip ekmek paramız için çalışayım bu şerefsiz de götünü yaya yaya uyusun." dediğin de sırıttım. Asrın abim vurulduğundan beri ares abim hem okula hem de şirketi idare ediyordu yorgun argın eve geliyordu ve bunun acısını da benden çıkarıyordu. Eve bir kaç bakış attıktan sonra şüphe ile sordu."Alev nerede? Asrın yüzünden kızın yüzünü göremiyoruz." tripli sesine kahkaha attım. Güldüğümü görünce küfür ederek söylenmiş ve yukarıya çıkmıştı.

Son basamakta durup bağırdı. "Götünü kaldır da yiyecek birşeyler hazırla." tamam diye onun gibi bağırdıktan sonra ayaklandım. Çıplak üstüme koltukta ki tişörtümü geçirdim. Gözüm telefona kayarken kendimi tutamayip hızla koştum ve elime aldim tahmin ettiğim gibi duygudan idi. Dayanamayıp mesaja tıkladım.

Duygu: Sesin soluğun çıkmadı kaç saatir. İyisin umarım.

Ateş: İyiyim duygu dalmışım sadece. Unuttum seni de kusura bakma.

Anında yazıyor gözüktüğün de sırıttım aptal gibi. Gülerek ekrana bakıyordum bu hiç iyiye işaret değildi. Kafamı sağa sola salayarak kendime gelmeye çalıştım. Mesaj sesi tekrar yankılandı.

Duygu: Önemli değil.

Duygu: Rahatsızlık vermek istemem eğer daha önemli işlerin varsa sonra konuşabiliriz.

Ateş: Hayır hayır.

Ateş: İnan bana senden daha önemli bir işim yok şuanlık.

Ateş: Beni rahatsız etmiyorsun.

Duygu: yaa sevindim bunu duyduğuma.

Duygu: Alev nasıl? Son gördüğüm de baya dağılmıştı.

Ateş: Daha iyi. O çabuk toparlar o yıkılmaz. Alev gördüğüm en güçlü insandır.

Ateş: Onu kolay kolay kimse yıkamaz. Dağılmıştı ama topladı üstüne bizi de topladı.

Ateş: Şerefsiz eniştem kaçırdı yine onu.

Duygu: Alev ile birbirinize olan bağlılığınız özenilecek türden.

Duygu: Sizi bundan önce bir kaç kez daha gördüm. Üzerine titriyor sende aynı şekil onun.

Kızıl ve Çetesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin