Multi: Alev korkmaz.
ASRIN'IN AĞZINDAN,
Haberi alıp gelemizin üstünden saatler geçmişti ama hala bir farklılık yoktu. Doktorun dediği şey aklımdan çıkmıyordu,durumu kritikti ölüm tehlikesi hala devam ediyordu. Benim tırnağının ucuna dahi kıyamadığım kız içeride yara bere içinde. Urazın boşalmış yerini doldurduğum da kızıl saçlarının dağılışını izledim. Alev benim için bambaşka bir yere sahipti.
Evin büyüğü olmamla beraber bütün sorumluluk üstümdeydi daima. Hala da öyle. Alev elimde büyüdü sanki kız kardeşim değil de benim kendi öz kızım. Öyle seviyorum ki onu, anlatamam. Annem ile babamdan kaçınca bile aleve sığınıyorum. Onun için her zaman üç beş kez düşünürüm. Alev benim gibiydi,kendini sevdikleri için tehlikeye atmaya bayılırdı. Ben ise onu korumakla bütünlemiştim adeta. Her insanın hayatta olmazsa olmazı varsa benimki alevdi işte.
Haberi aldığım da kanım donmuştu adeta inanasım gelmemişti. Hastaneye nasıl geldik bilmiyorum ama gelip hepsinin yüz ifdesini gördüğüm de işlerin iyiye gitmediğinin farkına varmıştım. Ellerimi yavaşça cama bırakıp gözlerimi kapattarak başımı yasladım. Çocuk gibi ağlayasım vardı. Benim kızım içeride canıyla cebeleşiyordu benimse elimden hiçbir bok gelmiyordu. Sadece öylece durup izliyordum.
Kafamı yavaşça çocuklara çevirdiğim de geldiğimizden beri yerinden teprenmeyen öylece yere bakan kardeşim ateşe değmişti gözlerim. Aleyna ve nil birbirine destek olmak için sarılmış bir şekilde durmuşlardı ama ikisi de ağlıyordu, hiç susmamıştı zaten ikiside. Bulut birşeyler almak için kantine inmişti, barkın da ateşin yanına çökmüştü. Urazın nerde olduğu hakkında bilgim yoktu. Ares her zaman ki gibi üzülünce kendini sigaraya vurardı şuan da öyle yapıyor.
Koridorun diğer ucundan bangır bangır gelen ozanın sesiyle arkama döndüm. Ozan alevin korumasıydı, bildim bileli ozan armaızdaydı sanki. Her zaman alevin yanında dibinde oluyordu. Gözümüz kapalı ona güvenebileceğimizin farkındaydım.Cama doğru dönüp bakıyordum ki içeriye giren doktor dikkatimi çekti. Alevin doktoru değildi bu,cama doğru bakıp beni gördüğün de eli ayağına dolaşmıştı. Yatağın yanında ki masaya çarpıp dosyaları yere düşürünce kaşlarımı çattım. Cebindeki iğneyi çıkarıp seruma enjekte ettikten sonra kapıdan çıkmak için hazırlanmıştı ki hızla kapıya doğru yürüdüm. Dışarıya çıkıp kapıyı kapattığın da gitmek için hamle yaptığın da önünü kestim."Kız kardeşimin durumu nasıl? " diye sorduğum da ağzındaki maskeyi sıkıca tutup,"Benim bir bilgim yok beyefendi, " dediğin de diğer koridordan çıkan ozana göz işareti yaptığım da doktorun arkasına geçti.
"Alevin doktoru siz değilsiniz? " şüpheci bir tavır sergilediğim de arkamı dönmeden bağırdım."Biriniz doktoru çağırsın!" ayak sesleri geldiğinde önümüzde ki doktor bozuntusu,"Beyefendi izin verir misiniz lütfen? Ben sadece doktorun verdiği ilaçı enjekte etmekle görevliyim." dediğin de bizi itekleyince ozan kolundan tutu. Maskesini açtığın da doktor bozuntusu debelenmeye başlamıştı.Aleyna ile beraber gelen doktor olanları anlamaya çalışırken içeriden yani alevin odasından gelen makine sesleri ile bağırdı."Hemşire hanım derhal!" koşarak odaya girdiğin de şaşkınca olanlara bakakaldım. Doktor bozuntusuna bakıp yakasından tutum,"Ulan şerefsiz sen kimsin? " debelenmeye devam ettiğin de ozan kısacık odaya göz değdirip adamın kafasını eğip ensesinden tutu."Gel lan şerefsiz bakalım sen kimsin. " diyip hastaneden çıkmak için kodirdoru terk ettiğin de koşarak yoğun bakım penceresinin önüne gitim. Doktorlar aleve kalp asajı yaparken alevin bağlandığı alet sürekli olarak tütüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl ve Çetesi
Teen FictionKIZIL VE ÇETESİ ADLI İLK KİTAPTIR. "Şimdi burda olsan bana kızardın, neden uyumadın kızılım derdin. Biliyor musun yankı'm?" gözlerimi kaldırıp gökyüzüne baktım."Ben artık karanlıktan korkmuyorum,bütün korkularımı sensizllik ile yendim." burukça gülü...