KÇ 52.BÖLÜM.

2.1K 187 169
                                    

Multi: DUYGU KURT.

Ozan beni evin önünr kadar bırakmıştı. Akşam olmuştu nerdeyse yorgunluğumdan arınmak için kısa bir duş almış koltukta uzanıyordum. Ateş odasında uyuyor abimler de şirketteydi. Zaten asrın abimi şirketten çok zor çıkartıyorduk şimdi de yanına ares abimi almıştı. Öyle boş boş tavanı izlerken aklıma bugün ki toplantı düşmüştü. Kara melek ve kubat denen adamın beni zorlayacağı kesindi. Bi an önce onlardan kurtulmam gerekiyordu. Sıkıntılı bir nefes aldığım da kapı çalmıştı. Söylene söylene ayaklanıp kapıyı açtım.

Karşımda bizimkiler vardı gülümseyerek kapıdan çekildim. Hepsi içeriye girerken uraz yanağıma küçük bir öpücük bırakıp,"Hayırsız arkadaşımız bizi çağırmıyor olabilir biz yine de gidelim kendimizi hattırlatalım dedik. " gülerek ona içeriyi göstermiştim. Elinde ki poşetlerle içeriye geçtiğin de yankı ile baş başa kalmıştık. Gülerek ona doğru kollarımı açtığım da gelip sıkıca sarmıştı beni. Kokusu hemen burnuma dolarken açtıkta ki saçlarımı okşadı."Abinler evde yokken kaçırıp seni eve atmalıydım." diye sessizliği bozmuştu. Ondan ayrılarak omuzuna sert olmayan bi şekilde vurdum. Gıcık bir şekilde sırıttıp içeriye geçmişti.

Kapıyı kapattarak bende içeriye geçtim. Uraz ateşi uyandırmıştı. Üstü başı ıslaktı, öpücükle uyandırmamıştı anlaşılan. Yankının yanında ki yerimi aldığım da ateş,"Abimler şirkette yine. Tek kalmayalım diye mi toplaşıp geldiniz?" dediğin de uraz alınmış gibi nıcladı."Kırıyorsun bizi ateşcim. Rahatsız olduysan kalkalım. " asla rahatsız olmamış aksine eğleniyordu. Urazın gettirdiği hazır yemekleri açarken aynı zaman da onlara laf yetiştiriyordum.

"Dün abim duygunun babası ile daha çok işler yürüteceğini söyledi. Duygu ve balım da baya iyi kızlar gibiydi. Çağıralım mı onları da? Kaynaşmış oluruz hem." dediğim de erkekler birşey demezken aleyna balımı aramış adresimizi vermişti bile. Şok içinde ona bakarken nile kaydı gözlerim. Yankı ile aynı şeyi düşünüyor olacağız ki göz göze gelmiştik. Muzip bi şekilde gülüp telefonumu elime aldım."Ozanı da çağırayım. Bugün baya yoruldu gelip dinlensin. Değil mi nil?" dediğim de ozan dediğim an dikkatini çekmiştim zaten. Kafasınu hevesle saladığına biricik sağ koluma yazmaya başladım.

Alev: Evde yemek yoktur. Zavvalı adamım aç kalmasın.

Alev: Bize gel. Yemek yersin.

Sağ: Nil orada değil mi patron?

Alev: Bilmem gel bak istersen ;)

Sağ: Biricik patronum ısrar ettiği için geliyorum.

Sırıttarak telefonumu cebime attım. Yankıyla beraber sırıttığımız da bu çöp çatanlığın bizi nasıl mutlu ettiğini bir kez daha görmüştüm. Hem fesat hem meraklı bi çift olmuştuk iyice.

Kısa bir süre geçtikten sonra kapı çalmıştı. Atel ayaklanırken uraz da barkını yemeklerden ayırmaya çalışıyordu. Gelen duygu ile balımın sesi ile ayaklandım. Kapıya yaklaştığım da duygu elinde ki poşeti ateşin eline tıkıştırdı. Gözleri bana değdiğin de nazikçe elimi sıktı."Nazik davetin için teşekkür ederiz alev. Biz de sizinle görüşmek isteyecektik. İleri görüşlü olmak böyle demek ki," diyip güldüğün de bende gülmüştüm. Ateşe işaret yaptığım da duyguyu içeriye götürmüştü.

Açık kapıdan görünen ozan ile sırıttım. Eli boş geldiği için tip tip ona baktım. İçeriye geçip kapıyı kapattı. Ellerini salarken,"Bakma öyle patron maaşımı yatırmadın. Napim?" dediğin de birşey demeden içeriye adımladım o da arkamdan gelmişti. Önce uzunca nile bakmış ardından yemeklere. Duygu ve balım merakla ozana bakarken ozan onları tanımadığı için alık alık suratıma bakıyordu. Boğazımı temizleyerek,
"Bu ozan kadim dostum. Bunlar da duygu ve balım. Abimin ortağının kızları." dediğim de ozan kafası ile selam vermişti. Yankının yanına oturduğun da ayakta kalmıştım. Yankı kolumdan tutarak beni yanına çektiğin de büyük masanın etrafını sarmıştık.

Kızıl ve Çetesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin