Kızıl ve Çetesi

KÇ 39.BÖLÜM

Multi: Alev korkmaz.

Kahvaltıdan sonra biraz oyalanmak için bahçeye çıkmıştık. Abimler yağız ile içeride yoğun bir sohbette dalmışken ozan ve ateşte mangal için ateşi yakmaya çalııyorlardı. Ares abim urazı çağırıp mutfağa girdiklerinde barkın da peşlerinden gitmişti. Aleyna ve nil hamak kavgası yaparken bulut her zaman ki gibi pinekliyordu. Yankı da asrın abime kestiği racondan sonra yanımdan ayrılamıyordu. Cesaret diyince de akla hemen yankı gelir zaten.

Kolunu omuzuma attığın da gözlüğümü burunuma kadar indirip ona baktım."Cilveleşmeyeceksek kalkar giderim ha ohooo," dediğin de gözlüğümü geri takıp ona cevap vermedim. Elimi kaldırıp asrın abimi işaret ettiğim de yalancı bir gülümseme ile,"Yani demek istedim ki ben gideyim de ares abiciğime ciilveyle yardım edeyim" ayaklanıp mutfağa doğru giderken sırıttım. Arkasından bakarken içimden maşallah demeyi ihmal etmedim. Boya posa endama bak tütütü maşallah benim gülüm.

Bilinmeyen numara: Bugün hayatının en güzel günü, şimdilik.

Bilinmeyen numara: Tadını çıkar.

Telefon ile ilgilenirken üstten gelen mesaj ile kaşlarım çattıldı. Etrafıma baktığım da ozan bana seslenmişti.
" Patron burada da mı patronsun. Evine gelen misafirleri kullanmaya utanmıyor musun?" demişti. Göz devirip ayaklandım. Sabahtan beri zar zor tutuşturduğu ateşin önüne geçtim. Gözlüğümü çıkardığım da elimden alıp cebine katmıştı. Gülerek altta ki kömürlerin de tutuşması için ozanın elinde ki çubuğu alıp karıştırdım. Abime seslendiğim de içeriden gelen tokat seslerine dudağımı ısırdım. Umarım yankıyı dövmüyordur abim.

"Nil sen gelip ozana yardım etsene, ben abimlere bakacağım." dediğim de nil etrafına bakmıştı salak gibi. Ozan kendini arkama saklamaya çalıştıdığın da kaşlarımı çatarak onlara baktım. Ozana sırıttığım da birşey demeden elimden çubuğu aldı, aleyna da nili itekleyerek ateşin önüne attığın da ozan ani bir refleks nilin belini tutmuş ve kendine doğru çekmişti. Gözlerim şaşkınlıkla açılırken,"Oo dikkat edin gençler ateş gibi sizde yanmayın. " diye duygularıma tercüman olmuştu aleyna. Sırıttmaya devam ederken gelen diğer tokat sesiyle onları orada bırakıp hızlı adımlarla mutfağa geldim. Kapının önüne gediğim de gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Abim kollarını katlamış önünde ki etleri tokatlıyordu. Uraz ve yankı abime şaşkınlıka bakarken abim eti harmanlamaya çalışıyordu. Kendimi tutamayıp güldüğüm de odak noktası olmuştum. Abime dönüp,
"Abi sabahtan beri seni bekliyoruz. Ozan ateşi zar zor yaktı zaten. Götüe bence artık etleri." dediğim de kafasını salayıp önünde ki tepsiyi alıp mutfaktan çıktı.

Yankı,"Yaşıyoruz kızılım, o tokatları yüzümüze yemedik." dediğin de uraz da gülmüştü benim gibi. Uraz elinde ki biberleri abimin arkasından götürürken yankı kolumdan tutup beni çekmişti. Gülerek ona baktığım da, mnce etrafına bakmış ardından bana dönmüştü."Asrın abinle sen konuştun değil mi?" kafamı saladığım da kafasını eğip boynuma küçük bir öpücük kondurmuştu. Ardından kulağıma eğilip,"Kızılım, iyiki varsın. Eğer sen olmazsaydın ben kendime gelemezdim. Sen varsın diye bu kadar iyi hissediyorum. İyiki benimlesin alev korkmaz. Seni çok seviyorum kadın." dediğin de kalbim heycanla pır pır ederken kafasını kaldırmıştı. Gözlerine daldığım da gelen öksürük sesi ile yankı beni hızlıca itmişti. Kapıya döndüğümüz de bulut,"Rahatsız olmayın gençler. Ben bi su içip gideceğim. Yerime asrın abiyi gönderirim artık." yankı ona kötü bakışlar atarken gülerek mutfağı terk ettim. İkisini baş başa bırakarak.