Multi: Ares abimiz.
Sabah uyandığımız da kahvaltı namına bir kaç parça birşey atıştırıp hemen çıkmıştık. Maç sabah erken saate değildi ama birazcık çalışmak istemiştik. Basketbol maçı olacaktı kı erkek karışık yani bize karşı karaman kolejinin öğrencileri. Üzerim de siyah tayt ve siyah tişört vardı. Basketbol için ayrılmış bölüme geldiğimiz de bulut kendini yan tarafa attıp gözlerini kapattığın da hepimizin bakışları ona dönmüştü. Tek gözünü açıp,"Abicim ban hiç bulaşmayın. Sabah sabah kargalarla beraber uyandığım için moralim ve enerjim yok." gözlerimi bi kaç saniye üzerinde tutuktan sonra kafamı salayıp bizimkilere döndüm.
"Neyse bulut beyi kendi haline bırkalım. Direk çalışalım zaten maça bir 3,4 saat var." dediğim de uraz arkaya doğru gittip topun alırken ateş yanıma gelmişti.Üzerinde ki ceketini çıkarıp benim üzerim giydirdiğin de,"Bu hava da neden bi karış şey giymişsin kızım? " göz devirdiğim de elinin tersi ile ağzıma vurduğun da güldüm."Sen üşümemez misin? " bana ciddi misin der gibi baktıktan sonra iki elini birden kaldırıp kasarlarını gösterdi."Tatlı kız ben üşümem." göz kırparak kurduğu cümleyle kafamı he he derecesin de saladım. Uraz topu ateşe attığın da başlamıştık.
Uzun bir süre nefes almamış gibi derin bi nefes çektim içime. Ciğerlerim işte bu diyerek bayram ederken ateşin kafama doğru fırlattığı şişeyi kafaya çektim. Kendi aramızda yaptığımız maç bitmişti. Gayet iyi oynuyorduk ufak tefek kazalar olsa da maçı alacak kadar iyiydik. Şişeyi yere bırakıp kendimi de şişeyle beraber yere attım. Herkes tek tek kendini yere atarken sırıttım."Baya iyiydik he, ben paslanmışız sandım. " hepsi benim gibi sırıttırken nil,"Yeni okul, mete bilmem o bu derken bayadır oynamıyorduk iyi oldu." diyince aley kafasını salamıştı. Barkın,"Aynen çok iyi oldu bu sayede aleynayı uzun bi süre basket topundan uzak tutmamız gerektiğini bir kez daha anladık." kahkaha attığım da aley barkına kötü bakışlarını atıyordu. Cidden aleyin basketle alakası yoktu. Basket topunu ona attığımız da kaçıyordu neymil efendim bu top sertmiş ve onu korkutuyormuş.
Yavaş yavaş izleyici kısmısı gelirken teprenmeden olduğumuz yer de duruyorduk. Bizimkilere dönüp,"Bu maçı almalıyız," dediğim de hepsi kafasıyla beni onaylamıştı. Ayaklandığım da onlar da ayaklanmıştı. Karaman kolejinin de öprencileri sahaya inerken giray periyi dururup bi kç birşey söyledikten sonra izleyici kısmına geçmişti. Hakan hoca ve diğer hoca da içeriye girdiğin de sırayla önlerine dizilmiştik. Hakan hoca bize göz kırptıktan sonra, "Hepinizin bileğine kuvvet gençler. Her hangi bir yanlış hareketiniz ile diskakifiye olacaksınız. Sizi izliyor olacağız. Yerlerinizi alın," dediğin de sahanın içinde farklı yerlere dağılmıştık. Elimde ki topu sektirip periye gönderdim. Onların başlaması için hakan hocanın düdüğü ile başlamıştık.
Hakan hoca iki kez boynunda ki düdüğü çaldığın da peri elinde ki topu sinirle yere çarpmıştı. Kahkaha attıp kendimi urazın kucağına attım, 11- 4 biz yenmiştik. Hakan hocanın,"5 dakikalık ara," sesini duyduğumuz da perilerin ayaklarını totolarına vura vura sahayı terk etmesine gülüyorduk. Barkın hepimizin eline su tutuşturmuştu. Suları kafaya dikerken ateş duygularıma tercüman olmuştu.
"Su verenlerin çok olsun kardeşim." Sırıttarak omuzuna vurduktan sonra sahanın kenarın da ki sandayleye oturup nefesimi düzene sokmaya çalıştım. Hakan hoca yanımıza gelince ateş ve urazın kafasına vurup sarılmıştı.Uraz şaşkınca hakan hocaya bakarken hocanın kaldırdığı eline vurdum. Sırıttarak,"Afferin çocuklarım, böyle devam. Bu maçı alırsak avantajlı olacağız." kafamızı salayarak onu onayladığımız da yanımızdan giderken bir kez düdüğüne üfleyince ayaklanıp tekrar dizlidik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl ve Çetesi
Teen FictionKIZIL VE ÇETESİ ADLI İLK KİTAPTIR. "Şimdi burda olsan bana kızardın, neden uyumadın kızılım derdin. Biliyor musun yankı'm?" gözlerimi kaldırıp gökyüzüne baktım."Ben artık karanlıktan korkmuyorum,bütün korkularımı sensizllik ile yendim." burukça gülü...