Kızıl ve Çetesi

KÇ 55.BÖLÜM

Multi: ALEV YANKI.

Y.N( BÖLÜMDE +18 FAZLA OLACAK RAHATSIZ OLANLAR İÇİN İŞARET KOYACAĞIM.)

Elimde ki kaşığı abimin ağzına doğru tutum. Gülerek yerinden biraz daha doğrulup kaşıkta ki bütün çorbayı içti. Hastaneden çıkalı bir hafta oluyordu. Doktor bol dinlenmesi gerektiğini söylediği için sürekli abimin başındaydım. Eğer bıraksam şuan kalkar ve şirkette giderdi. Onu bildiğim için yanından bir dakika ayrılmıyordum. Bir kaşık daha doldurum ve tadın bakmak için ağzıma göttürdüm. Boğazımdan akan giden tad ile yüzümü ekşittim. Bu çorbayı ben yapmıştım ve ilaç yerine zehir denecek bir tadı vardı. Sorun şu ki abim kasenin tamamını içmişti hem de hiç şikayet etmeden.

Yüzümün haline bakıp küçük bir kahkaha attı. Onunla beraber güldüm bu halime."Abi neden söylemedin? Çok berbat olmuş bunun tadı." diyerek çorbayı kendimden uzaklaştırdım. Abim beni kolunun altına alarak cevapladı."Kızım bir haftadır yaptığın bütüm çorbalar böyle. Hem o kadar kötü değil ben beğendim. Ellerine sağlık." demişti. Elimi öptüğün de sıkıca sardım onu. Daha iyiydi ama ağrıları hala devam ediyordu. Doktor fazla hareket etmemesi gerektiğini söylemişti ve her zaman ilaçlarını almalıydı. Asrın abim ise ilaçlardan nefret eden biriydi. Ben verdiğim için kırmadan yiyordu ama ares abimin verdiklerini kafasına filan atıyordu. Düşünceli halimi fark etmiş olacak ki sıkıntılı bi nefes aldı."Çok üzülmedin değil mi kızım? Ben seni asla bırakmam dememiş miydim? O kırmızı gözler neydi öyle? " sesi hem kızgın hem de kırık çıkıyordu. Ağlamamdan nefret ediyordu ve onun yüzüden ağladığım için kendini suçlu hissediyordu.

"Abi çok korktum, benim yüzümd- " elini susmam için ağzıma götürdü. Küçük bir fiske vururken gülmeden edemedim. Durmadım devam ettim.
"Abi sen benim herşeyimsin ve seni kaybetmek beni çok korkuttu. Kanlar içindeydin, kucağımdaydın gözün kapalıydı.." tekrar o anları yaşıyormuşcasına gözlerimi sıkıca yumdum. Saçlarıma küçük öpücükler bırakırken derin bi nefes aldım."Ben senin için varım. Eğer seni korumayacaksam neden abinim mi? O pis düşünceyi kafandan at. Senin yüzünden olmadı yine olsa ben yin kendimi siper ederim." daha fazla konuşmamıştık. Abimi uyuması için tembihleyip kendimi odama attım. Ares abim şirketteydi ateşte odasında uyuyordu. Gece onu uyutmamış abimin başında beketmiştim. Şimdi de onun acısını çıkarırcasına uyuyordu.

Kendimi yatağıma attarak kollarımı iki yana açtım. Yatakta gerinirken telefon çalmaya başlamıştı. Komidinin üzerinde ki telefonumu alıp ekrana baktım. Yankı arıyordu. Gülümseyerek açıp kulağıma dayadım. Güzel sesi hemen kulaklarıma doldu."Kızılım napıyorsun? " demişti. Derin bi nefes aldım. Çok özlemiştim onu sürekli abimin yanında olduğum için onunla vakit geçirmemiştik."İyiyim yankım sen napıyorsun?" dediğim de iç çekmişti. İçim titrerken güldüm. İyice ilk tanıştığımız halimize dönmüştük.
"Kızım çok özledim seni. Asrın abiyi aradım iyiymiş bugün seni çıkarayım mı dışarıya? Hasret kaldım güzel yüzüne." dediğin de güldüm. Şu 1 haftada defalarca aramıştı ama gelmemişti rahatsız etmek istmiyorum demiş ve gelmemişti."Olurr,bir saat sonra uygun mu sana? Bende çok özledim seni. " önce küçük bi fesatlaşmış ardından,"Ağzını yerim kız, uyar tabii bir saat sonra kapıdaydım. Sana unutamayacağın bir gün yaşatacağım." heycanla derin bi nefes alıp birşey demeden telefonu kapattım. Saat öğle yarısını geçiyordu.

Ayaklanıp hızlıca karşıda ki abimin odasına girdim. Uzanır pozisyonda önünde dizüstü vardı. Sorar gözler ile suratıma bakarken,"Abi şey diyecektim acaba yankıyla çıkabilir miyim dışarıya? Eğer iyi histeemiyorsan kalırım yanında." bir süre düşündükten sonra kafasını saladı ağır ağır."Ben iyiyim kızım. Sen git ama dikkatli olun." kafamı salayarak hızla yanına gidip öpücük kondurdum iki yanağına da. Adeta sekerek odadan çıkıp kendi odamı boşvererek ateşin odasına girdim. Kapıyı açıp odaya baktığım da ateş yatakta değildi. Az ileride ki masada oturmuş telefonuyla ilgileniyordu. Kaşlarım çattık bi şekilde içeriye girdim. Yatağa kendimi hızlı bi şekilde attığım da irkilerek bana döndü.