KÇ 35.BÖLÜM/part2

3.8K 230 330
                                    

Multi: Bulut korkmaz.

Yankının annesinin söylediği şey ile direk geldiğimiz ve dağıttığımız evi hızlı bir şekilde terk ettik. Arabalara yerleştirken kadının korkusu ve endişesi gözünden okunuyordu. Arabaya binip yağızın çalıştırması ile derin bir nefes verip arkasına yaslanmıştı. Yağız kafasını çevirip bana baktı gözleri ile kemerimi gösterdiğin de gülümseyerek kemerimi taktım. Çok güzel bir kadındı. Gözlerini yankıdan almıştı masmaviydi. Yüzü ise bu kadar şeye rağmen hala güzeldi sadece yorgunluktan göz altı torbaları fazlalaşmıştı. Kahverengi saçları azıcık beyazlamıştı ama kadın herşeye rağmen çok güzeldi.

Yankının annesini kurtarmıştık şuan yanımızdaydı kadının bize bakarken ki endişesi barizdi ama yağıza bakarken de gözlerinin içi gülüyordu. Yankıyla yağızın ilişkisini o kadar merak ediyordum ki yankı bana hiç yağızdan bahsetmemişti, tabikii ben de sormayı akıl etmemiştim. Üvey olmalarına rağmen yağızın asrın ve ares abimden farkı yoktu yankıyı canı pahasına korumak istemişti ve onun için öz babasını öldürmüştü.

Ozanın evinin önünde durduğumuz da yağız hızlıca inip arka kapıyı açmıştı. Kadın inip etrafına bakarken yağız onu hemen içeriye katmıştı. Ben de arkalarından geçerken içeriye ozan en son girerek demir kapıyı kilitlemişti.

Ozanın misafir odasından hallice olan odasının kapısında dikiliyorduk. Yankının annesi içeriye girerken arkamda ki ozanın karnına dirseğimi geçirdim."Bu odanın bu hali ne? Evin neden normal bir ev değil ozan?" dediğim de bana bakıp küstahça sırıttı."Kusura bakma patroncum bana zam yapmadığın için evimi dekore ededim yerde yatıp kalıyorum. " demişti. Yukarıya doğru kafamı kaldırıp sabır dilendikten sonra urazın yönlendirmesi ile içeriye girdik. Yağız kadını oturtmuştu. Ozana kaş göz yaptığım da kafasını salayarak odayı terk etmişti. Yağız kadının ellerini tutıp,"İyi misin inci anne? Yorgunsan dinlenebilirsin burda güvendeyiz merak etme." adının inci olduğunu öğrendiğim de gülümsedim. Yankının kızımız olunca adını inci diye tuturmasının sebebini şimdi anlamıştım. İnci hanım gülümsemiş,
"Hayır oğlum ben iyiyim ama o değil yağız. Ona yardın etmeniz gerekiyor." dediğin de o diye bahsettiği kişinin kim olduğunu anlamak için yağıza baktığım da gözlerini kaçırdı."Yankı çok kötü durumda, ilk kaçırıldığım zaman yanyanaydık ama beni kurtarmak için kaçtı kaç defa. Kaç defa gözümün önünde dayak yedi yağız, her yeri yara bere içindeydi kollarımdan aldılar tekrardan." kaşlarım çatılırken derin bi nefes alıp sakinleştirmeye çalıştım kendimi.

Uraz elimi sıkıca tutuğun da gözlerimin dolmasını umursamayarak inci hanıma odaklandım. Titreyen elleri ile ozanın getirdiği bardağı alıp içinde ki suyu içti. Derince yutkunduktan sonra,"Bizi ahmet denen adam kaçırdı daha doğrusu baban bizi ona emanet etti." gözleri dolmuştu ve yağızın elini sıkmaya başlamıştı sanki yaşadığı şeyleri tekrar yaşıyor gibiydi." Ahmet bana dokunmazdı hiç bir küçük odadaydım arada yemek getiririp götürürlerdi ayda bir nefes almama izin verirlerdi bahçeye çıkardım. " elinde ki bardaktan bir yudum daha alıp derince yutkunarak devam etti.

Kendini zorluyordu,"Bir gün bahçeye çıktığım da gördüm yankıyı beni hatırlamadı çünkü çok ağır ilaçlar vermişlerdi. Yanına gittiğim de kokumdan tanımıştı beni. Adamların dalgınlığından faydalanarak bana neden burda olduğumuzu sormuştu anlattığım an beni kaçırıp kurtaracağına söz vererek adamlara saldırmıştı. " zaten yankı hep böyleydi ani parlardı ve o an herkese her yere zarar verebilirdi."Sonra bende ona yardım etmek istedim yankı beni koruupu için çok pis dövdüler onu yağız sonra ahmet bana da vurmaya başladı. Kaçmamam için bodrum gibi bi yere kilitlediler yankıyı göremedim kaç ay yemek su herşeyi kestiler sadece gelip vuruyordu ahmet beni. " yağız sinirle ayaklandığın da inci hanım sessizce ağlamaya başlamıştı.

Kızıl ve Çetesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin