KÇ 23.BÖLÜM

3.8K 220 201
                                    

Multi: Yeni karakterler.

Ediz'in dersi bittiğin de derin bi nefes aldım. Adeta sınıfta ki kızlar edize yavşamış ediz ise her birini sabırla cevaplamış durmuştu. Dersin bittiş zili çaldığın da ediz daha fazla dayanamamış olacak ki hemen sınıftan çıkmıştı. Olanlara sırıttma ile karışılık verdikten sonra biz de ayaklanmıştık. Hep beraber kantine doğru yürürken metenin gözleri inatla gözlerime bakıyor adeta birşey söylemek istiyordu.

Onu aldırmadan kantinde ki geniş masaya oturmuştuk. Ne içmek istediğimizi tartışıp dururken bulut daha fazla dayanamayıp ayaklanmıştı. Kantin sırasına girerken biz de kendi halimizde takılmaya başlamıştık. Aleyna edizin gelişiyle ilgili birşeyler anlattırken hepimiz onu dinliyorduk.

Cebimde ki telefon çaldığın da ceketimin cebinde ki telefonu çıkarıp ekrana baktım. Ozanın adını gördüğüm de bizimkilere birşey demeden ayaklanıp masanın uzağında ki teras gibi olan yere çıkıp telefonu yanıtladım.

"Patron çok önemli birşey oldu!" dediğin de kaşlarım çatılmıştı. Etrafıma bakmayı keserek ozanı yanıtladım."Ne oldu ozan? Söylesene! " arkamdan kulağımda ki telefonun çekilmesi ile şaşkınlık ve sinirle arkamı döndüm. Karşımda ki sırıttan mete ile sinirle dişlerimi sıkıp elinde ki telefonumu çektim. Yanıdan ayrılmak için bir adım attığım da kolumu sıkıca tutmuştu."Bakıyorum da köpeğin hemen haberi uçurmuş. Süprizi ben söyleyecektim ama,"  dediğin de gözlerine baygınca bakıyordum. Kolumu ellerinden kurtarıp,"Lafı eveleyip geveleme mete! Ne demek istiyorsun sen?" ellerini deri ceketinin cebine sokup karşımda pişkince sırıtmaya başladı.
"Diyorum ki, geçen gün yaptığın şov işe yaramadı. Babam bugün yurt dışına sefkiyatı gerçekleşti. Masada  ki herkeste babamın üstünlüğüne imzasını attı alevcim. " duyduklarım ile sinirle gözlerim seyirirken metenin karşımda zevke gelişini yok sayarak derin bi nefes alıp yakasından tutup gözlerime bakmasını sağladım."Baban ile son zamanlarını iyi geçir. Ne olursa olsun babanı elimden kimse alamayacak. " yüzü sinirle kasılırken onu oracıkta bırakıp hala açık olan telefona yani ozana bağırmaya başladım.

"NE DEMEK OLUYOR BU OZAN! NASIL OLABİLİYOR BÖYLE BİRŞEY!" çoğu kişinin gözü bana dönerken o kadar sinirliydim ki hiç birine bakmadan ozanı dinlemeye başladım."Patron bende az önce öğrendim. Sanırım masada ki herkesi tehdit etmiş. Bana da geçen gün ki adam haber verdi." daha fazla dinlemeden telefonu kapattıp sinirle yanımda ki sandaylelere tekme savurdum. Yaptıklarım çöp olmuştu. Yine o adam kazanmıştı. İntikamın ilk adımını bile başarısızlıkla sonuçlandırmıştım.

Sinirden gözlerim dolarken hala sandalyelere vurmaya devam ediyordum. Göz yaşlarım birer birer yüzüme düşerken nefesimin kesildiğini hissediyordum. Yankıya layık biri değildim işte, onun intikamını bile alamamıştım. Rahat uyumasını bile sağlayamamıştım. Son sandalyeye de tekme attarken ayağım kaymış ve yere düşmüştüm. Ellerimi yüzüme siper edip hıçkırarak ağlamaya başladım. Nefesim kesiliyordu ayrıca her yerimin uyuştuğunu hissediyordum. Etraftan sesler gelmeye devam ediyordu ama hiç birini duyamıyordum. Gelen koşar adım sesleri ve ardından bedenimi saran güçlü kollara kendimi bıraktım ve gerisi karanlıktı.

YAZAR'IN ANLATIMI İLE,

Genç kız kriz geçirmişti. Abisinin kollarına yığılan kızla etraftakiler şaşkınca olanlara bakmaktan başka birşey yapmıyordu. Ares denen genç adam kız kardeşini sıkıca tutup etrafta ki boş duran kalabalığa bağırdı, "Çabuk asrın hocaya haber verin!" bi kaç kişi sözüne uyup koşarak uzaklaştığın da koşarak bir başka kişi genç kızın ikizi ateş ve arkasında ki arkadaşları gelmişti. Ateş şaşkınca yerde yatan ikizine sonra da abisine dönmüştü."Abi burda ne oldu? Alev neden yerde? " diye sormuştu. Abisi cevap verecek halde değilken uraz ares'in yanına çöküp kolumu tutarak,
"Abi bana bırakır mısın? " ares bi süre uraza bakmış ardından kafasını salayarak sıkıca tutuğu kız kardeşini urazın kollarına bırakmıştı.

Kızıl ve Çetesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin