KÇ 34.BÖLÜM/part1

3.2K 217 249
                                    

Multi: Ozan uyar.

*Y.N: 2,3 bölümü partlara ayırdım. Bölümlerde değişiklik olmayacak sadece hikayenin gidişi için yapıyorum. *Y.N BİTTİ.

Eve geri döndüğüm de sabah olmuştu. Güneş doğmuştu yani, gece yağız ile konuştuklarımızdan sonra susup öylece beklemiştik ardından beni eve bırakmıştı. Yağızı anlıyordum ben yankıyı kaybettiğim de çok acı çekmiştim. Kendime gelmem çok zamanımı almıştı ama yanımda ailem vardı. Yağız ve yankı ikisi tekti ve yağız şuan yankıyı kaybettiği için kendini suçluyordu. Evin kapısının önüne geldiğimiz de kapının önünde biraz bana bakmış ardından içeriye girdiğimi görüp arkasını dönerek gitmişti.

Kapıyı sessizce kapattıktan sonra önüme döndüğümde asrın abimi bana bakarken bulmuştum. Ödüm bokuma karışırken çığlık attım. Asrın abim kollarını göğsünde birleştirmiş bir şekilde bana bakıyordu. Yüzünde hafif sinir kırıntıları varken o muhteşem soruyu sordu,"Nerden geliyorsun alev?" demişti. Gülümsemeye çalışıtığım da beni konuşturmadan,
"Sabahın köründe nerden geliyorsun? Kızım sen bu saatlerin tehlikeli olduğunu bilmiyor musun? En azından haber verseydin! Meraktan delirdim burada!" abimin bu kadar sinirlenmesi kaşlarımı çattırırken içimden en azından gece gittiğimi fark etmedi diyip seviniyordum. Abimin yanına gidip sarıldım,"Özür dilerim abi bir daha olmaycak söz." demiştim ama tek ayağımı kaldırmayı ihmal etmedim.

Asrın abimin çeşitli imalarını dinledikten sonra yukarıya yani odama çıkmıştım. Şuan duş almış bir şekilde giyecek birşeyler seçiyordum. Okula gideceğimiz için hazırlanıyordum. Üzerime siyah boğazlı crop tarzı bir kazak geçirdim. Altına kısa siyah,gri karreli çizgileri olan etek geçirdikten sonra diz üstüme ladar uzanan siyah çizmelerimi de ayağıma geçirdim. Gri hırkayı da kollarımdan geçirdikten sonra ıslak saçlarımı kurulayıp üstten sıkıca bağladım.

Bordo rujumu sürdükten sonra tamamen hazırdım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bordo rujumu sürdükten sonra tamamen hazırdım. Direk aşağıya inerken evde her zaman ki ares ve ateş abimin sabah kavga sesleri vardı. Asrın abimi mutfakta kahvesini içerken yakalamıştım. Bir tarafında dosyalar diğer tarafta ise bilgisayar vardı. Kahvaltı niyetine yine dosya yiyecekti sanırım. Merdivenlerden gelen çatır çutur sesler ile abimle kafamızı kaldırma gereği duymuştuk. Ateş pijamalarıyla beraber mutfağa girip elinde ki terliği yere fırlattı. Ardından asrın abime dönüp,"Abi allah aşkına ares abime birşey söyle. Her sabah beni döverek uyandırıyor, bu terliği götümde bulmaktan bıktım." dediklerine kendimi tutamayarak koca bir kahkaha atmıştım.

Bana öldürücü bir bakışla dönerken içeriye ares abim girmişti. Deri ceketini salonda ki koltuğa fırlattıp suratımı eli ile sıkttıktan sonra masaya oturmuştu. Sakin bir şekilde tabağını doldururken, "Hadi bebeğim gel kahvaltını yap okula gidicez daha." Kafamı salayıp her zaman ki yerime oturduğum da ateş asrın abime bakıp burnunu çekmişti."Bu evde ki ayrımcılık yasasına daha fazla katlanmak istemiyorum. " diyip ayaklarını tabiri caizse kıçına vura vura mutfaktan çıkmıştı. Havadan gelen terlik ares abimin kafasına değerek yere düştüğün de ateşin kaçışı ve ares abimin küfürler eşliğinde ateşin ebesini bellerken evde ki iki akıllı olarak asrıncığım ile kahvaltımıza devam ettik.

Kızıl ve Çetesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin