Multi: ALEYNA.
Oflayarak yataktan kalktım. Yankı ile olan birlikteliğimizin üstünden 2 gün geçmişti. Bu 2 gün deli gibi ondan kaçıyordum o gece sanki ben ben degildim. Pişman değildim yine olsa yine yapardım ama utanıyordum yankının yüzüne bakamıyordum. Akşam üzeriydi üzerimde ki pikeyi atarak ayaklandım. Urazı özlemiştim gidip onu görebilirdim. Şuan ondan daha iyi gelecek bişey yoktu. Kaç gündür odadan çıkmıyordum zaten.
Dolabın karşısına geçerek giyecek birşeyler elime aldım. Beyaz bir crop giyip altıma siyah şort geçirdim. Dizimin bi kaç parmak üzerinde biten ceketi de üzerime giyerek saçımı topladım. Uyuymaktan şişmiş göz altlarımı kapattıp bordo rujumu sürdüm. Kapıyı açarak hızlı bi şekilde asağıya indim. Kapının önünde beyaz sporlarımı giyerken asrın abim asağıya inmişti. Daha iyiydi kendini çabuk toparlamıstı. Hatta işe gitmek için beni ikna etmeye çalışıyordu. Üzeri çıplaktı altında gri eşorfman vardı. Beni baştan aşağı süzüp,"Hayırdır kızım?" diye sordu süphe ile. Güldüm yine yankıyla kacacağımı sanıyordu heralde.
"Kaç gündür urazı göremedim. Ona gidiyorum abi. Birşey olursa haber veririm." dediğim de kafasını sallayarak yanıma geldi. Anlıma sıkı bir öpücük kondurup kapıyı açtı. Gülerek el saladım motoruma attlayarak son kez abime bakıp gaza yükledim. Zaten bir kaç ötedeydi urazın evi. Hızlı manevralarım yüzünden çabucak kapıya gelmiştim. Motoru sesli bir şekilde park ettiğim de pencerenin önünde ki urazı görmüştüm. Gülerek kaskımı çıkardım. Kapıyı çalmama gerek kalmadan Uraz tarafından açılmıştı.
Gülerek kollarımı geniş sırtına sardım. İnce belimi kavradı elleri."En sevdiğim arkadaşım hoşbuldum." kahkaha attarak benden ayrılıp kapıyı tamamen açtı girmem için."Hoş geldin güzelim." yanağından makas alarak tamamen içeriye girdim. Arkamdan kapıyı kapayarak geldi. Ceketimi çıkararak astım. Siyah koltuğa kurulduğum da Uraz mutfağa girmişti. Gülerek arkama yaslandım."Umarım kaynanam seviyordur Uraz," diye bağırdığı da kahkaha attı. Elinde iki bardak ile geldiğin de büyük bardağı elime tutuşturdu.
Kola dolu bardağa bakıp kafamı olumlu anlamda saladım."Seviyormuş." yankının annesinin ilk gelini olacağım için beni kendi kızı sayıyordu ondan süphem yoktu. Uraz gülerek bana bakıyordu."Özlettin kendini bir daha bu kadar yalnız kalmana izin vermiyeceğim sanırım." Kafamı salladım. Asrın abimi iğleştirmiştim kendim de çok iyiydim. Gülüşüm soldu yavaşca. Ateş ile aramız hala limoniydi. Geldiğim sabah onu evde bulamamıştım öğle gelmişti. Ben konuşmamıştım. Gelmiş beni öpmüş ve birşey demeden tekrar odasına girmişti. Benim çıkmadığım gibi o da çıkmıyordu odasından. Pek konuşma fırsatımız olmamıştı o yüzden.
"Ateş konusu hala aynı mı? Şerefsiz geceleri arayıp bana ağlıyor." kahkaha attım. Hep nazımızı Uraz çekiyordu zaten. Toplu saçlarımı geriye atarak bardakta ki kolayı büyük bir yudumda bittirdim. Uraz da bardağı masaya koyduğun da güldüm aynı anda bittirmiştik."Ateşi korumak istiyorum ama sanırım fazla ileriye gidiyorum. Ateş ne kadar yıkıldı periden sonra gördüm toparlayana kadar neler yaşadık. Şimdi yeniden hayatına birisini almak istiyor ve ister istemez endişeleniyorum." diye kendimi açıkladım. Sıkıntılı bir nefes aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl ve Çetesi
JugendliteraturKIZIL VE ÇETESİ ADLI İLK KİTAPTIR. "Şimdi burda olsan bana kızardın, neden uyumadın kızılım derdin. Biliyor musun yankı'm?" gözlerimi kaldırıp gökyüzüne baktım."Ben artık karanlıktan korkmuyorum,bütün korkularımı sensizllik ile yendim." burukça gülü...