Kızıl ve Çetesi

KÇ 12.BÖLÜM

Multi: Kızıl kraliçe❤

Kantine indiğim de bir kaç kişinin gözü bana dönse de onlara attığım bakış yüzünden direk önlerine dönüp işlerine devam etmişlerdi. Kısaca göz gezdirdikten sonra en köşede ki boş bi masaya geçip oturduğum da kaçamak bakışların üzerim de olduğunu tabiki de biliyordum. Bu okul hala bana alışamamıştı bi yere giridiğim de uzaylıymışım gibi bakıp duruyorlardı. Onlara kafa yormayarak telefonumu cebimden çıkardım. Kilit ekranını açtığım da ekranda ki abimler ve yankı ie olan fotoğrafımza bakıp iç çektim. O zamanlara dönmek istiyordum. Kafamı yankının omuzuna kattıp gözlerimi kapatmayı istiyordum. Abimlerin yankıyı korkutmak in attığı bakışlara bakıp gülmek sırıtmak istiyordum. Bi yanım da yankı bi yanım da asrın abim olsun istiyordum ama şuan ne yanım da yankı vardı ne de asrın abim.

Ekrana öylece bakarken gelen mesajla bildirime tıkladım.

Urazım: Güzelim nerdesin?

Alev: kantindeyim.

Telefonu kapattarak masaya bırakıp kafamı kolumun üstüne bırakıp gözlerimi kapattım. Hala tam iyleşmiş sayılmazdım. Uykum vardı ve kendimi yorgun hissediyordum. Genel de hastalığı zor atlatırdım zaten. Aklıma dün gece urazın hali geldiğin de istemsizce sırıttmıştım. Çekilen sandalye sesi ile kafamı kaldırdığım da biziimkiler geldiğini sanmış ve gülmüştüm. Fakat, karşımda sena ve yandaşlarını görünce gülüşüm sırıtmaya dönmüştü. Senaya baktığım da elini masaya vurup kantindekilerin hedefi olmamızı sağladı.

"Sen kendini ne sanıyorsun alev? Dün geldin daha kızım, biz yılladır burdayız. Burası bizim!" dediğin de kahkaha attıp kafamı saladım. Benim okulum da bana ahkam kesiyordu. Cevap vermeyip dinlemeye devam etmesi için sustum."Okul senin olabilir ama okul bizim sayemizde ayakta,benim babam kaç milyon bağış yaptı haberin var mı?" diyen ezgi ile ona dönüp kafamı salayıp şaşırmış gibi yaptım elimi ağzıma götürdüm. Ailesinin iflas eşliğinde olduğunu babasının 3 aydır taksitleri ödemediğinden haberi yoktu sanırım."Bırak ya kızım, egosundan önünü göremiyor. Alev şuan teksin. Yanında kimse yok o yüzden cevap veremiyorsun değil mi? Korkaksın." diyip önümüzde ki masayı deviren sena ile derin bi nefes alıp ayağıya kalktım. Ellerimi çırpıp birden boğazını sıkmamla herkes bağırmıştı. "Bak senacım, ben karşındayken sesini yükseltmeyeceksin. " diyip boğazını sıkmayı bırakıp bu kez sarı saçlarını tutup yanda ki kolona yapıştırıp gözlerine bakıp kısık sesle konuştum.
"Bir ikincisi,benim yanımda yandaşlarım değil kardeşlerim var." saçlarını ve tutuğum boğazını bırakıp arkamda ki ezgiyi kollarından tutup senanın yanında fırlattım, "Ayrıca ezgi, babanın 3 aydır yattırmadığı taksitlerden bi habersin sanırım? Ben burda birşeyleri gizleyip rezil olmanızı engellemek için uğraşırken siz kendi elinizle kendinizi küçük düşürüyorsunuz." ezgi tam ağzını açmışken sena öksürmeyi bırakıp beni göğsümden ittirimişti.

"Senin gibiler çok gelip geçti burdan alev hanım. Burası kimleri kimleri gördü," diyip dibime girdip elini ağzıma sokmak istercesine salamaya başladı."Sizin gibileri çok bilirim. Ben diğer kızlar gibi değilim, istemem yan cebime kat misali değil mi alev? Senin gibi oruspu kılıklılar çok gelip geçti burdan tatlım." kahkaha atarak gülen sena ile sırıttmaya çalıştım. Sinirlenmeye başlıyordum. Derin bi nefes alıp arkamı döndüğüm de,"Ne oldu alevcim? Zoruna mı gitti? Ağlamak için lavaboya gitmeyeceksin değil mi ahahaa " ona doğru dönüp kafamı hayır anlamında saladım."Yok ben sakin kalamayacağım." diyip senanın üstüne atladım. Evet evet bildiğiniz üzerine zıpladım. İkimiz birden yere düşerken sena altta ben üsteydim. Yüzünü hizalayıp birer birer yumruk atarken sena çığlık atıyordu. Ben ise kendimi kaybetmiştim."Ben oruspu değilim, sen beni tanıyamamışsın," diyip bir bir yumruk indiriyordum.  Ezgi ve mira beni ondan ayırmak için hamle yaptığın da arkamı dönmüş ve gözüm dönmüş bir şekilde bakıp bağırdım,"Eğer biriniz bile buraya yaklaşırsa öldürürüm sizi. " korkunç çıkan sesim yüzünden geri adım attıkların da eş olarak  arkadan gelen koşar adım sesleri ve adımı sesleniş bile beni durduramamıştı.